| Konu: | MHP Grubunun, Ankara Milletvekili Mustafa Erdem ve arkadaşları tarafından, din görevlilerinin sorunlarının araştırılması amacıyla 24/11/2014 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına verilmiş olan Meclis araştırması önergesinin, Genel Kurulun 21 Şubat 2015 Cumartesi günkü birleşiminde sunuşlarda okunmasına ve ön görüşmelerinin aynı günkü birleşiminde yapılmasına ilişkin |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 60 |
| Tarih: | 21.02.2015 |
İHSAN ÖZKES (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum. Milliyetçi Hareket Partisinin din görevlilerinin sorunlarıyla ilgili grup önerisi hakkında Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına söz almış bulunuyorum.
Sayın milletvekilleri, din görevlilerinin sorunları çok, her devlet memuru haftada beş gün çalışıyor, iki gün hafta sonu tatili yapıyor ancak din görevlileri haftada altı gün çalışıyor. Din görevlilerinin kullanamadıkları haftada bir günün ücretinin maaşlarına yansıması için verdiğim kanun teklifinin görüşülerek bir an önce kabul edilmesini bekliyorum.
Din görevlilerinin hac, umre ve yurt dışı görevlendirmelerinde torpil ve adam kayırmalar nedeniyle ciddi rahatsızlıklar var. Din görevlilerinin, müftü ve vaizlerin liyakat ve ehliyetleri dikkate alınmadan iktidar mensuplarının arzularına göre tayin olmaları, Allah'ın işin ehline verilmesi emrinin Diyanette bile uygulanmadığını göstermektedir.
Davutoğlu gelecek diye cuma günü Sivas Ulu Cami'de ezan yedi dakika geç okunuyor.
ENGİN ALTAY (Sinop) - Ayıp!
İHSAN ÖZKES (Devamla) - Yine, cuma günü Elâzığ'da 11.44'te okunması gereken ezan, Erdoğan'ın gecikmesi nedeniyle saat 12.35'te okunuyor. İşte, Türkiye'nin geldiği durum, ibadetler dine göre değil, muktedirlere göre uyarlanıyor.
AKP Sivas Milletvekili Nursuna Memecan'ın "Eş cinseller de imam olabilirler." fetvasını bir CHP'li söylemiş olsaydı neler olurdu? AKP İstanbul Milletvekili İsmet Uçma'nın din görevlilerine "İmamların, Kur'an kursu hocalarının tamamının zihinleri sülfürik asit dolu." diyerek hakaret etmesi din görevlilerini çok ciddi bir şekilde rahatsız etmiştir. Allah'tan başkasından korkmaması gereken din görevlilerinin iktidar milletvekillerinin hakaretlerine sessiz kalmaları, AKP iktidarında toplumun geldiği durumu ifade etmektedir.
Malum saray için Bülent Arınç bile "İsraf var." diyor ama bu ülkede, kimse, evet, israf var diyemiyorsa; "Her cuma bir ayet sallıyorum, bu Bakara iyi makara" diyenlere kimse bu söz küfürdür, söyleyen kişi kâfir olur diyemiyorsa; devlet işi yaparken alınan rüşvete hediye denilmesine, hiçbir kimse -rüşvet hediye olamaz- rüşveti alan da veren de melundur diyemiyorsa; yalancı peygamberlik iddiasında bulunan, "Hazreti İbrahim tabii ki benim, Hazreti Muhammed ise en küçük kardeşim." diyen AKP Düzce Milletvekili İbrahim Korkmaz'a...
İBRAHİM KORKMAZ (Düzce) - Buradayım, burada.
İHSAN ÖZKES (Devamla) - "Başbakan'a dokunmak bence ibadettir." diyen AKP Bursa Milletvekili Hüseyin Şahin'e bir şey denilemiyorsa; her cuma sonunda okunan Nahl Suresi 90'ıncı ayetin adaletten bahsetmesine rağmen, adaleti, iyiliği ve akrabaya vermeyi emreden bu ayeti, adaletsizliğe, torpile, adam kayırmaya, akrabaya cebinden vermeyi değil de devlet kasasından vermeyi âdeta delil göstererek Allah'ın ayetlerini çarpıtan AKP Adıyaman Milletvekili Mehmet Metiner'e ses çıkarılamıyorsa...
AKP döneminde haram-helal demeden yiyen, kul hakkını hiçe sayan, israfı itibar kılan, hırsızlığı, yolsuzluğu, devlet malını aşırmayı caiz gören, hatta "Çalıyorsa da çalışıyor.", "Çalıyorsa da Allah için çalıyor." anlayışında olan ahlaksız Müslüman tipler yetiştiriliyor.
Bu meyanda, AKP İstanbul Milletvekili Metin Külünk'ün günah işleme özgürlüğünden bahsetmesi manidardır. Hırsızlık, yolsuzluk yapmak özgürlük olacak, hırsıza "hırsız" demek ise suç olacak; bu anlayış ne dine ne de imana sığar. Nişanlısıyla el ele dolaşmanın günah, hırsızla el ele kol kola olmanın sevap olduğu gibi yeni bir din algısı, bir değişim yaşanıyor.
AKP Grup Başkan Vekili Mahir Ünal'ın "Değişimin karşısında dinler bile duramaz." sözü manidardır. Domuz derisinden post; hırsızlığı, yolsuzluğu, devlet malını aşırmayı helal sayanlardan da Müslüman olmaz.
Sayın AKP'liler, ahirette geçerli olan para değil, ahirette geçerli olan imandır, iman.
İBRAHİM KORKMAZ (Düzce) - Nasıl bildin be!
İHSAN ÖZKES (Devamla) - Kimi AKP'lilerde şirke girme temayülü mü var acaba diye düşünüyorum.
İBRAHİM KORKMAZ (Düzce) - Bayağı zekisin sen ha, kafan çalışıyor yani!
İHSAN ÖZKES (Devamla) - Örneğin, AKP Düzce Milletvekili Fevai Arslan'ın "Allah'ın tüm vasıflarını üzerinde toplayan bir lider var." demesi, alenen şirk değil midir?
İBRAHİM KORKMAZ (Düzce) - Eskidi ya eskidi Müftü Efendi, eskidi!
İHSAN ÖZKES (Devamla) - İçişleri Bakanı Efkan Ala'nın...
İBRAHİM KORKMAZ (Düzce) - Müftü Efendi, eskidi, hâlâ aynı sakızı çiğniyorsun!
İHSAN ÖZKES (Devamla) - ..."Hazreti Muhammed gururlandı, biz gururlanmadık." tarzındaki sözleri, haşa, kendilerini Hazreti Muhammed'den daha üstün görmek gibi bir mukayese nasıl izah edilebilir?
Elbette, AKP döneminde cumhuriyetin kazanımları zarar gördü, yargı zarar gördü, hak, hukuk, adalet, insan hakları zarar gördü ancak en büyük zararı din gördü. Zira bugün Türkiye'de din özgürlüğü yok, din vesayet altına girdi. "Hırsızlık kötü bir şeydir ama maneviyatı çalmak daha kötü bir şeydir." fetvası bunun açık seçik bir delilidir.
Bugün Türkiye'de iktidar korkusu Allah korkusunu geçmiştir.
RECEP ÖZEL (Isparta) - Allah Allah!
ÜNAL KACIR (İstanbul) - Millete hakaret ediyor. Sayın Başkan, millete hakaret ediyor.
İHSAN ÖZKES (Devamla) - Evet, evet, bugün Türkiye'de iktidar korkusu Allah korkusunu geçmiştir. Bugün Türkiye'de iktidar korkusu Allah korkusunu geçmiştir.
İBRAHİM KORKMAZ (Düzce) - Utanmıyorsun be!
İHSAN ÖZKES (Devamla) - Her namazda okunan "Yalnız sana ibadet ederiz ve yalnız senden yardım dileriz." ayeti tehlikededir.
ÜNAL KACIR (İstanbul) - Sayın Başkan, millete hakaret ediliyor.
RECEP ÖZEL (Isparta) - Olur mu ya? Ayet tehlikede olur mu, ayet?
İHSAN ÖZKES (Devamla) - "Muhakkak ki kulları arasında Allah'tan korkanlar âlimlerdir." ayeti de tehlikededir.
ENGİN ALTAY (Sinop) - Sayın Başkan, niye müdahale etmiyorsunuz, taciz ediyorlar resmen?
BAŞKAN - Ne bağırıyorsun bana ya!
ENGİN ALTAY (Sinop) - Niye müdahale etmiyorsunuz? Kasıtlı mı yapıyorsunuz?
BAŞKAN - Bunu şimdi bıraktım, Allah Allah!
ENGİN ALTAY (Sinop) - Koro hâlinde taciz ediyorlar.
BAŞKAN - Şimdi elimdeydi tokmak. Allah Allah!
İHSAN ÖZKES (Devamla) - Zira, dinin yanında değil, iktidarın ve gücün yanında yer alan, dini, egemen güçlerin, müstekbirlerin hizmetine sunan belamlar türemiştir.
ENGİN ALTAY (Sinop) - Kime hakaret ediyoruz? Adam doğruları söylüyor.
ÜNAL KACIR (İstanbul) - Millete hakaret edemezsiniz, millete hakaret ediliyor.
ENGİN ALTAY (İstanbul) - Kim millete hakaret ediyor? Siz hakaret ediyorsunuz millete.
ADNAN YILMAZ (Erzurum) - Niye bağırıyorsun Engin Bey.
ÜNAL KACIR (İstanbul) - Ne demek "AKP korkusu Allah korkusunu geçti?"
İBRAHİM KORKMAZ (Düzce) - Konuşma oradan, kendine söylesin önce.
ENGİN ALTAY (Sinop) - Size söylüyor, size, millete değil. Size söylüyor onu.
İHSAN ÖZKES (Devamla) - 17 ve 25 Aralık rüşvet ve yolsuzluklar operasyonlarından sonra camilerde hırsızlık, rüşvet, yolsuzluk, devlet malını aşırma gibi konularda ayetlere ve hadislere âdeta sansür uygulanması İslam tarihinde kara bir parantez arasını oluşturmaktadır.
İBRAHİM KORKMAZ (Düzce) - Her sene böyle bir müftünüz var sizin. Bunun da kullanma süresi doldu Yaşar Nuri gibi, bu da gidiyor.
İHSAN ÖZKES (Devamla) - Hırsıza "hırsız" diyemeyen; yolsuza "yolsuz" diyemeyen; israfa "haram" diyemeyen; zulme rıza gösteren; Allah'ın kitabına değil, muktedirlerin gözüne bakarak fetva veren belamlar var.
İBRAHİM KORKMAZ (Düzce) - Belam sensin işte.
İHSAN ÖZKES (Devamla) - Senin gibi, senin!
Saygıdeğer din görevlilerimiz tüm bu din dışılıklardan rahatsızlardır.
İBRAHİM KORKMAZ (Düzce) - Aldığın maaşları geri iade et sen. Belam dini saptıranlara derler.
İHSAN ÖZKES (Devamla) - Ülkemiz insanları arasında Alevi-Sünni, Türk, Kürt gibi ayrıştırma, kutuplaştırma had safhaya ulaşmıştır.
İBRAHİM KORKMAZ (Düzce) - Allah seni Türkan Saylan'la haşretsin inşallah. Onun yanına git inşallah.
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri...
İBRAHİM KORKMAZ (Düzce) - Hadi "âmin" de, "âmin" de.
İHSAN ÖZKES (Devamla) - Halk, böl, parçala ve yut yönetimiyle yönetiliyor.
Sayın Başkan, susturacak mısınız?
İBRAHİM KORKMAZ (Düzce) - Sabahtan beri hakaret ediyorsun.
BAŞKAN - Ee söylüyorum, gidip kulaklarını çekemem ya Sayın Özkes.
İHSAN ÖZKES (Devamla) - Lütfen... Lütfen susturur musunuz!
BAŞKAN - Bunu kullanıyorum, dilimle söylüyorum, ağzımla söylüyorum. Daha gidip kulaklarından çekecek hâlim yok.
İHSAN ÖZKES (Devamla) - Düşman, hedef bir kitle oluşturuluyor ve kitle imha edilmeye çalışılıyor. Ne oluyor? "Yapmayın, etmeyin, günahtır." diyenler de o hedefteki kitleyle aynı suçlamalara maruz kalıyor. En sonunda cami cemaati ve din görevlileri de ayrıştırılmaya başlandı. Aynı safta namaz kılanlara bile "Cami cemaatinden mi yoksa düşman kılınan cemaatten mi?" ayrışması yapılmaktadır. Elbette bu durumdan din görevlileri rahatsızdır. İmamların arkasında namaz kılan insanlar arasında ayrım yapmaya dayatılması doğru değildir. Güneş gibi herkesin üzerine doğan, Mevlâna gibi her kesimden herkesi kucaklayan din görevlilerimizi rahat bırakınız. Cadı avının din görevlileri arasına da sirayet etmesi toplumsal bütünlüğümüzü yaralamaktadır.
Evet, belam efendi, dön bakalım, enseni görüyorum da yüzünü de göreyim. Belam, ey belam! Bak, bak, gel, sen nasıl dersin, hiç Allah korkusu yok mu sende?
ADNAN YILMAZ (Erzurum) - Tahrik etme.
İHSAN ÖZKES (Devamla) - "Tabii ki Hazreti İbrahim benim." nasıl dersin? Kâfir olursun, kâfir.
İBRAHİM KORKMAZ (Düzce) - Lan yürü, yürü!
BAŞKAN - Sayın Özkes, lütfen Genel Kurula hitap edin. Sayın Özkes...
İHSAN ÖZKES (Devamla) - Belam, belam, belam! Ya, ya, ya, senin gibi olur aynen, aynen senin gibi olur.
İBRAHİM KORKMAZ (Düzce) - Allah seni Türkan Saylan'la haşretsin. "Âmin" de, "âmin" de, "âmin" de.
İHSAN ÖZKES (Devamla) - Türkan Saylan'ın imanı senin gibilere yeter de artar bile be! Türkan Saylan'ın imanı senin gibi imansızlara yeter de artar! (CHP ve MHP sıralarından alkışlar)
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Özkes...
İBRAHİM KORKMAZ (Düzce) - Hadi, "âmin" de, "âmin" de, "âmin".
İHSAN ÖZKES (Devamla) - Ya, ya, belam, belam, belam.