| Konu: | MHP Grubunun, Grup Başkan Vekili İzmir Milletvekili Oktay Vural ile Grup Başkan Vekili Kayseri Milletvekili Yusuf Halaçoğlu tarafından, vatandaşların kamu hizmetine girme hakkının objektif esaslara göre kullanılmasını temin amacıyla oluşturulan Kamu Personeli Seçme Sınavı (KPSS) dışında ve bu sınavın dolanılması suretiyle kamu kurum ve kuruluşlarına yerleştirilmesinde subjektif tercih ve kayırmalar ile KPSS sınav sonuçlarına göre yerleştirmelerin kamuoyunda ve sınava giren vatandaşların nezdinde oluşturduğu kuşkuların giderilmesi, kamu görevlerinde işe alım ve yükselmede tercihlerin tespiti ve alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla 9/12/2014 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına verilmiş olan Meclis araştırması önergesinin, Genel Kurulun 19 Şubat 2015 Perşembe günkü birleşiminde sunuşlarda okunmasına ve görüşmelerinin aynı tarihli birleşiminde yapılmasına ilişkin |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 58 |
| Tarih: | 19.02.2015 |
ALİM IŞIK (Kütahya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Milliyetçi Hareket Partisi Grubunun vermiş olduğu araştırma önergesi lehinde söz aldım. Bu vesileyle, yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.
Önergemiz, biraz önce Sayın Divan Kâtibinin de okuduğu gibi, son günlerde kamuoyunun gündemini yeniden işgal eden, özellikle de yaşanan usulsüzlüklerle birçok ailenin, birçok gencimizin geleceğinin karartılmasına yol açan KPSS sınav sonuçlarına göre yapılan personel alımlarında yaşanan sorunlar, bunların tespiti ve alınması gereken önlemlere yöneliktir. Bu konunun yüce Meclis tarafından da önemsendiğini bilmekteyiz. Onun için, bugün, bu konuyu, tekrar, Meclisin gündemine alınması talebiyle getirdik.
Bilindiği gibi, son on iki yıllık yönetim döneminde her geçen gün artarak devam eden işsizlik sorunu bugünün de en önemli sorunlarından biri olmaya devam etmektedir. Özellikle üniversite mezunu gençlerin işsizlik oranında her geçen gün ortaya çıkan yükseklik, artış bugün üniversiteyi bitirmiş her 4 gencimizden 1'isinin işsiz olduğunu ortaya koymaktadır. Devletin resmî rakamları her ne kadar bunu gösterse de, iş aramaktan vazgeçmiş, bir işe girmiş, onu beğenmemiş, ayrılmış olan insanları da buna kattığımız zaman, üniversite mezunu her 3 gencimizin 1'isinin iş peşinde olduğunu hepimiz bilmekteyiz.
Peki, işe sahip olmanın yolu ne? Bunun en önemli yolu, herkesin eşitçe, adaletli bir şekilde yarıştığı Kamu Personeli Seçme Sınavı'na girip oradan yüksek puan alıp kendine uygun bir devlet kadrosuna yerleşmek. Ama ne yazık ki, son dönemde özellikle, milyonlarca gencimiz iş kapısı ararken, işe girmek için kuyrukta beklerken, maddi manevi her türlü fedakârlıkta bulunurken... Özellikle, binlerce iktisadi idari bilimler fakültesi mezunları, yine binlerce fen edebiyat fakültesi mezunları, mühendislik fakülteleri mezunları, öğretmenler, ziraat mühendisleri, veteriner hekimler, gıda mühendisleri, su ürünleri mühendisleri, balıkçılık teknolojisi mühendisleri, yine bu alanda eğitim görmüş çok sayıda teknisyen ve teknikerin yanında burada isimlerini sayamayacağımız birçok branşı bitirmiş üniversite mezunları son dönemde bir torpil bulamadıkları için, yüksek puanlara rağmen Hükûmetin personel alım politikasındaki yanlışlıklar nedeniyle kontenjan ayrılmadığı için işe giremeyip işe girmeyi beklerken VIP (very important personel) denen Hükûmet adına çok önemli olduğu öngörülen ama tek özelliği KPSS'ye girmediği hâlde iktidar partisinin bakanının, milletvekilinin, il yöneticisinin, iş adamının, bürokratının yakını olduğu için sınavlar göz ardı edilip KPSS sonuç belgesi olmadan işe yerleştirenlerin(x) kamuoyuyla paylaşılmasından sonra tabii ki, bu huzursuzluk, bu rahatsızlık had safhaya ulaşmış ve KPSS sonuç belgesi olduğu hâlde işe giremeyen gençlerimiz bu konudan rahatsızlıklarını dile getirmeye başlamışlardır. Hükûmetin özellikle kendi bürokratlarının, kendi bakanlarının, Sayın Başbakanın ve ona yakın halkanın evlatlarını sınav tanımadan özel kadrolara bir gün bile çalıştırmadan kâğıt üzerinde atayıp oradan başka bir kadroya aktarması, buna benzer uygulamalarla dolgun ücretlerle çalışan gençleri işe yerleştirmesi sonucunda birçok genç "Acaba, bizim hakkımız ne zaman savunulacak?" diye bu yüce Meclisin alacağı kararı dört gözle beklemektedir.
İsimleri saymayacağım, kamuoyuyla paylaşıldı, hangi torpilli evlat hangi yere geçmiş, özellikle nerelerden nasıl transfer olmuş, bugün hangi paraları alır hâle gelmişler onları bir tarafa bırakıyorum ama daha da önemlisi, Hükûmetin yaptığı bir yanlışa daha işaret etmek istiyorum: Daha önce KPSS'ye girmiş olan gençlerin devlet kadrolarına alımıyla ilgili personel alım takvimi haziran dönemi ve aralık dönemi olarak uygulanagelmiştir ama şimdi, haziran seçimleri öncesinde bu haziran döneminde alınacak olan personelin takvimi değiştirilmiş ve nisan ayına çekilmiştir.
Değerli milletvekilleri, yüz binlerce üniversite genci son sınıf öğrencisi temmuz ayında yapılan KPSS'ye girdi, bu mayıs ayında mezun olacak, haziran ayındaki atamalara başvuru hakkına sahip iken, şimdi, siz, bunu nisan ayına çekmekle üniversite son sınıf öğrencilerinin hakkını gasbediyorsunuz. Önce bu yanlıştan bir dönelim.
Devlet Personel Başkanlığının açıklamış olduğu bu personel alımıyla ilgili takvimde derhâl düzenlemeye gidilmesi lazımdır. ÖSYM Başkanlığınca tercihlerin alınması, KPSS birinci yerleştirmelerde 16-24 Nisan 2015 tarihine çekilmiştir. Bunun, eskiden olduğu gibi, önceki yıllarda olduğu gibi haziran ayına kaydırılarak, bu gençlerin hiç olmazsa başvuru hakkını gasbetmemek gerekiyor, birinci işaret etmek istediğim konu budur.
İkincisi, son dönemde, özellikle ocak ayı içerisinde, 19 Ocak 2015 tarihinde bazı medya organlarında da yayınlanan çok önemli bir konuyu, KPSS'yle ilgili olduğu için sizlerle paylaşmak istiyorum.
Sayın Cumhurbaşkanının özel talimatıyla, Cumhurbaşkanın birkaç danışmanı ve mevcut Başbakanın genel başkan yardımcılarından oluşan bir dar grup, üstün yetenekli yöneticimiz bir rapor hazırlıyor. Bu raporda diyor ki: "Şu anda KPSS'yle ilgili yapılan uygulamalar AKP'li gençleri memnun etmiyor. Yapılan sınavlarda on ikide 1 oranında yerleştirme söz konusu, bu on ikide 1 oranlık yerleştirmeye de bizim partililerin çocukları giremiyor." Dolayısıyla, bunların girmesini sağlamak için kademeli olarak KPSS'nin kaldırılması gerektiğini, rapor olarak "Sayın Beyefendi'ye arz" diye, "çok gizli" başlığıyla gönderiyorlar.
Burada üç amaç belirtiliyor: Bunlardan birisi, devlet bürokrasisinin paralel yapıyla irtibatlı veya irtibat şüphesi taşıyan tüm kadrolardan temizlenmesi gerektiği konusu. Yani kadroları temizleyelim, partili gençlerle, partimizle yüzde 100 uyumlu personel istihdamını sağlayalım. Buna olan engel ne? "Buna olan engel KPSS, kaldıralım." Peki, başka? Bu da yetmiyor "Parti il ve ilçe teşkilatlarımızla ilgili kadroların, oralardan gelen önerilerin, talep ve arzuların başında mülakatların da kaldırılması, dolayısıyla mülakatlarda yer alan üyelerin seçimine de dikkat edilmesi gerektiği, Başbakana güvenilmemesi gerektiği, bazı bakanların paralel yapıya nötr davrandığı, dolayısıyla bunların önüne geçmek için KPSS'nin kademeli olarak kaldırılması, AKP'li gençlerin şoförlük ya da hademelik gibi alt düzey kadroları tercih etmediği, "A sınıfı" kadro olarak tanımlanan üniversite mezunlarının tercih edeceği kadrolara lise ve ön lisans mezunlarının da girebilmesinin sağlanması gerektiği..." ifade edilmektedir.
Başka bir konu vardır ki devlet memuru alımlarında bir başka açmaz mülakatlardır. "Mülakat heyetlerinin oluşturulmasında gereken dikkatin gösterilmediği, bazı CHP ve MHP'li adayların, hatta paralel adayların, tanıdıkları vasıtasıyla heyetleri manipüle ettikleri ve memur olarak alındıkları tarafımıza ulaşan raporlarda yer almaktadır. Bunun engellenmesi gerektiği..." ifade edilmektedir.
Değerli milletvekilleri, bu dediğiniz gençlerin hepsi Türkiye Cumhuriyeti devletinin birinci sınıf vatandaşı.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ALİM IŞIK (Devamla) - AKP'li olmadığı için bunların devlet kadrolarına alınmaması gibi bir konunun raporda yer alması dahi Adalet ve Kalkınma Partisinin bu ülkenin gençlerine nasıl baktığını göstermektedir. Onun için, bu konu, araştırılması ve mutlaka gerekli önlemlerin alınması için önemli bir konudur. Bu amaçla konuyu gündeme getirdik.
Desteklerinizi bekliyor, saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)