GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: HDP Grubunun, Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan ve arkadaşları tarafından, paralel yapı, yargı, güvenlik, TSK, istihbarat, gizli dinleme, şantaj, tehdit, provokasyonların araştırılması amacıyla 27/2/2014 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına verilmiş olan Meclis araştırması önergesinin, Genel Kurulun 17 Şubat 2015 Salı günkü birleşiminde sunuşlarda okunmasına ve ön görüşmelerinin aynı tarihli birleşiminde yapılmasına ilişkin
Yasama Yılı:5
Birleşim:56
Tarih:17.02.2015

BÜLENT TURAN (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; HDP grup önerisi aleyhine AK PARTİ Grubu adına söz aldım. Ben de öncelikle hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Hepinizin bildiği gibi, çok talihsiz bir meseleyi sabahtan beri haklı olarak değerlendiriyoruz, konuşuyoruz. Allah bir daha bu millete böyle acılar yaşatmasın. Özgecan kardeşimize Allah'tan rahmet diliyorum, erdemli, onurlu duruşuyla herkese örnek olan annesine, babasına saygılar, hürmetler sunuyorum. Allah bir daha böyle acıları kimseye yaşatmasın inşallah diyorum.

Değerli arkadaşlar, önemli bir konuyu görüşüyoruz. Türkiye'nin son bir buçuk yılına damga vuran siyasi çalkantıları, partilerin dinamiklerini etkileyen, uluslararası ilişkileri etkileyen bir süreci yaşadık hep beraber. Az önce üç kıymetli partimizin temsilcilerini dinledik. HDP grup önerisi aleyhine söz aldım. İlk konuşmacı sonuç itibarıyla "Bu ülkede paralel yapı var mı, yok mu bilmiyorum." şeklinde özetlenecek bir ifadede bulundu. Sonraki konuşmacı on üç yıldan beri tekrarlanan Tayyip Erdoğan düşmanlığından başka hiçbir cümle söylemedi, ümit ediyorum bir on üç yıl daha söylemeye devam ederler çünkü AK PARTİ'nin bu kadar uzun süre başarılı olmasının tek sebebi sadece bizim siyasi irademiz, lider gücümüz, ekip gücümüz değil, bu konuda Tayyip Erdoğan düşmanlığından başka ifadesi olmayan zayıf muhalefet anlayışı da buna destek oluyor. Ben bir daha diyorum: Cevap vermek yerine bu konuşmaya devam edin ki biz on üç yıl daha, bir on üç yıl daha, bir on üç yıl daha yolumuza milletimizle beraber devam edelim.

Son konuşmacı arkadaşımız da, bu ülkenin iktidardan sonraki en büyük iktidar olma ihtimali olan ana muhalefet partisi temsilcisi de dedi ki: "Bu ülkede paralel yok, varsa sizinle beraber var." dedi ve indi aşağı.

ALİ ÖZGÜNDÜZ (İstanbul) - "Sizin paraleliniz." dedim, yalan söylemeyin. "Varsa sizin paraleliniz." dedim.

BÜLENT TURAN (Devamla) - Değerli arkadaşlar, öncelikle ben şunu beklerdim: Bugün basında çıkan, bugün bazı medyada yer alan, sizi daha fazla etkileyen meselelerle ilgili bir mahcubiyet olur mu, bir hesaplaşma olur mu diye. Her zaman söylüyorum: Ya hatalarla yüzleşirsiniz ya da yüzsüzleşirsiniz. Siz yıllardan beri bize ettiğiniz ithamlarla, bize attığınız iftiralarla bugün karşı karşıyasınız.

Genel Başkanımıza hakaret edildi, konuşmalar ortaya çıktı ama biz bir şey söyledik, seçimlere girerken nasıl ki masumiyet karinesi demişsek, nasıl ki siyasi ahlak demişsek aynı şeyi yine söylüyoruz. Mahkemenin önüne gelmeyen "tape"ler sizin önünüze geldi. Mahkemeden görmediğimiz, duymadığımız bilgilerin sizin grup toplantılarınızda Grup Başkanınız tarafından okunduğunu gördük. İnsanların siyasi hayatı, aile hayatı, ticari hayatı, ne kadar özeli varsa çarşaf çarşaf ortaya serildi.

CELAL DİNÇER (İstanbul) - Gazetelerde siz yazdınız bunları daha önce. Operasyon yaptınız

BÜLENT TURAN (Devamla) - Ama geldiğimiz yerde şunu gördük: Milletimiz darbeciye, kumpasçıya, numaracıya, aklı dışarıda, eli burada olana prim vermedi ve vermeyecek. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

ALİ ÖZGÜNDÜZ (İstanbul) - Ya, sizsiniz bu, siz, siz...

BÜLENT TURAN (Devamla) - Şimdiye kadar olan tüm darbeleri, tüm kumpasları, tüm kötü niyetli iddiaları milletimize giderek çözdük. En son paralel iddiasında da son bir buçuk yıldan beri görmeyen akıl, hissetmeyen kalp kalmadı. "Nerede paralel var?" diyen insana "Kör müsün?" kardeşim derler. "Nerede paralel?" diyene "İnsaf." derler. Bu ülkedeki binlerce dinlemeyi, bu ülkedeki yüzlerce yanlış atamayı hep beraber izledik, gördük. Israrla diyorsunuz ki: "Yıllardan beri onunla yürüdünüz."

ALİ ÖZGÜNDÜZ (İstanbul) - Siz kendiniz itiraf ediyorsunuz.

BÜLENT TURAN (Devamla) - Arkadaşlar, altını çizmek istiyorum: Biz kimseyle yürümedik milletimizden başka. Bizimle beraber yürüyen kim varsa baş tacı dedik ve yürüdük. İyi iş yapan kim varsa -vakıf, dernek, cemaat kim varsa- destek olduk ve olacağız. Ama ne zaman ki "..."(x) dendi, zalimlere meydan okundu, bölgemizde etkili olduk; ekonomide, sağlıkta, eğitimde iyi işler yaptık; bölgemizin hâkim gücü olduk, ondan sonra birileri, dediğim gibi, dışarıdaki aklın içerideki uzantıları bizim aleyhimize başladılar, milletimizin aleyhine başladılar, kavga ondan sonra başladı.

YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) - On iki sene neredeydiniz, on iki sene?

BÜLENT TURAN (Devamla) - Bizimle yürüyen yani milletle yürüyen kim varsa baş tacı ama siz millete rağmen iş yapacaksınız, kumpasla iş yapacaksınız, sonra "Niye ayrıldınız?" Tabii ki ayrılacağız.

YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) - On iki sene uyudunuz.

BÜLENT BELEN (Tekirdağ) - Size oy verenler mi millet sadece?

BÜLENT TURAN (Devamla) - Peki, şimdi ben soruyorum size: Biz ayrıldık -gerekçeyi söyledim- siz niye berabersiniz? (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

LEVENT GÖK (Ankara) - Kim beraber ki?

BÜLENT TURAN (Devamla) - Şu "tape"lerden utanmadınız mı? Şunları görmediniz mi? "Ayıp." demediniz mi?

ALİ ÖZGÜNDÜZ (İstanbul) - Hepsi gerçek, hepsi... Neden bahsediyorsun?

BÜLENT TURAN (Devamla) - Bakın, biz sizi bu adamlarla ortak biliyorduk...

LEVENT GÖK (Ankara) - Bülent, bir göster bakayım. Hangi "tape"ymiş o, göster bakayım.

BÜLENT TURAN (Devamla) - Bak, bir daha söylüyorum: Biz sizi bu adamlarla ortak biliyorduk. Bugün gördük ki ortak değil, alt üst ilişkisi varmış; emrediyor, yapıyorsunuz; hakaret ediyor, ses çıkarmıyorsunuz. Olur mu yahu! (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) - "Ne istediniz de vermedik." diyen siz değil misiniz?

BÜLENT TURAN (Devamla) - Şimdiye kadar ortak bildik ama ortaklık bitti. Bundan sonra hiyerarşik bir yapı var. Talimat geliyor "Emreder..." diyorsunuz.

YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) - "Beraber yürüdük biz bu yollarda." demediniz mi?

BÜLENT TURAN (Devamla) - Önce bu "tape"lerle ilgili gereğini yapın. Grup Başkanınıza, liderinize hakaret edenlere, gülenlere ses çıkarın.

MAHMUT TANAL (İstanbul) - TÜRGEV'den Bilal'in arkadaşı mısın, değil misin, onu söyle.

BÜLENT TURAN (Devamla) - Değerli arkadaşlar, ısrarla söylüyorsunuz, bu yapıda neden beraber olduğunuza biz şaşırmıyoruz.

Efendim?

MAHMUT TANAL (İstanbul) - TÜRGEV'de Bilal'in arkadaşı mısın, değil misin?

BÜLENT TURAN (Devamla) - TÜRGEV'deyim, gurur duyuyorum, onur duyuyorum. Vekilliğim geçer, TÜRGEV geçmez. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

OSMAN AŞKIN BAK (İstanbul) - Ne oldu? Ne oldu? Ne var?

BÜLENT TURAN (Devamla) - Paralel yapı kendinden başka her türlü siyasi yapıyı, kendinden başka her türlü eğitim kurumunu, kendinden başka her türlü yurdu, vakfı, derneği kötü saydı. Biz başörtüsü dedik, yoktular; Filistin dedik, yoktular; Gazze dedik, hiç yanımızda olmadılar.

MAHMUT TANAL (İstanbul) - İsrail'le en fazla ticareti yaptınız mı?

BÜLENT TURAN (Devamla) - Ama şimdi söylüyorum: TÜRGEV eğitim işi yapacak; "Hayır, yapma, paralel yapar."

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Bir dakika, İsrail'le en fazla ticareti yaptınız mı, yapmadınız mı?

BÜLENT TURAN (Devamla) - İHH yardım işi yapacak, "Hayır, teröristsin, yapamazsın."

BAŞKAN - Sayın Tanal... Karşılıklı konuşmayın lütfen sayın konuşmacı.

MAHMUT TANAL (İstanbul) - İsrail'le en fazla ticareti yaptınız mı, yapmadınız mı?

BÜLENT TURAN (Devamla) - Size yakışır. Paralelle beraber ana muhalefet partisinin yan yana yürümesi, bu ülke için bir züldür, size de yazıktır.

MALİK ECDER ÖZDEMİR (Sivas) - On iki yıl beraber yürüdünüz be! On iki yıl beraber yürüdünüz! İnsan utanır ya!

BÜLENT TURAN (Devamla) - Kaldı ki arkadaşlarınız bu gerekçeyle ayrıldılar. "CHP ile paralelin ortak işi var, istifa ediyoruz." dediler ve istifa ettiler. Şimdi gördük ki istifaları ne kadar haklıymış, görüyor musunuz?

MALİK ECDER ÖZDEMİR (Sivas) - On iki yıldır onlarla beraberdin.

BÜLENT TURAN (Devamla) -Adamlar boşa istifa etmediler aranızdan.

Bakın, değerli arkadaşlar, ısrarla aynı şeyi söylüyorsunuz. 60 darbesi oldu, o zaman gerekçe buldunuz, dediniz ki: "Kardeş kavgası var, durduralım." 12 Mart oldu, "Reform lazım, bravo." dediniz. 12 Eylül oldu, "Kardeş kavgasını bitirelim." dediniz. 28 Şubat oldu, "Ankara'da hâkimler var, bravo." dediniz. 17 Aralık oldu, "Yolsuzluk var, bravo." dediniz. (CHP sıralarından gürültüler)

ALİ ÖZGÜNDÜZ (İstanbul) - Sen 12 Eylülde bebeydin, bebe!

BÜLENT TURAN (Devamla) - Bir daha söylüyorum: Darbenin yanında, kumpasın yanında, her türlü yanlışın yanında olmak sizin tarihinizde var ama on üç yıldan beri -bir daha diyorum- milletimize sığınmaktan başka bir şey yapmadık. (CHP sıralarından gürültüler)

AHMET TOPTAŞ (Afyonkarahisar) - Sizi kumpasçılar, sizi!

BÜLENT TURAN (Devamla) - "Dünya 5'ten büyük." dedik, diyeceğiz.

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Rıza'ya söylediniz, Rıza'ya!

BÜLENT TURAN (Devamla) - "..."(x) dedik, diyeceğiz. "Bölgemizde büyük olduk, daha büyük olacağız." dedik ve yine diyeceğiz. Siz sadece bağıracaksınız, sadece...

OSMAN AŞKIN BAK (İstanbul) - Ya, dokuz seçimdir sandığa gömdük be!

AHMET TOPTAŞ (Afyonkarahisar) - Sizi kumpasçılar, sizi!

BÜLENT TURAN (Devamla) - ...ancak kavga edeceksiniz ama biz bu milletle olan yürüyüşümüzü devam ettireceğiz.

AHMET TOPTAŞ (Afyonkarahisar) - Tezgâhçılar, kumpasçılar...

BÜLENT TURAN (Devamla) - Paralelle kalın, paralelle yürüyün, her türlü yanlışın yanında olun; bu size yakışır ama biz yürümeyeceğiz.

OSMAN AŞKIN BAK (İstanbul) - Bravo, bravo! Hayırlı olsun!

BÜLENT BELEN (Tekirdağ) - O belli olmaz, yarın yine kol kola girebilirsiniz.

AHMET TOPTAŞ (Afyonkarahisar) - Paralelciler, kumpasçılar...

BÜLENT TURAN (Devamla) - Değerli arkadaşlar, biz dün herkesle beraberdik, sırf paralelle değil, herkesle beraber yürüdük; vakıflar, dernekler, iyi iş yapan kim varsa yürüdük.

LEVENT GÖK (Ankara) - Beraber ıslandınız, beraber!

BÜLENT TURAN (Devamla) - Bugün paralelin yanında bir tane cemaat var mı, bir tane vakıf var mı, bir tane dernek var mı? Kim kaldı? Mahmut Tanal kaldı. Var mı başka kimse? Kimse kalmadı. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

O yüzden, bir daha söylüyorum: Önceden her vakıf, her dernek bizim baş tacımız, yürüyorduk, bu millete yanlış yapan varsa ayrıldı yolumuzdan. Ama çatlasanız da patlasanız da bu partinin bu ülkeye olan hizmetleri, borcu ve ödemesi devam edecek.

Seçime kaldı üç ay, çok değil üç ay. Eğer haklıysanız çekiliriz, oraya geçeriz ama millet size paralelle yürümenin bedelini ödetirse -ki ödetecek- yine buradayız, yine görüşürüz, yine bağırmaya devam edersiniz.

OSMAN AŞKIN BAK (İstanbul) - Ödetti zaten, 30 Martta ödetti, 10 Ağustosta ödetti, 9 seçimdir sandıkta gömüldüler ya.

AHMET TOPTAŞ (Afyonkarahisar) - Sizi ihaleciler sizi...

ALİ ÖZGÜNDÜZ (İstanbul) - Fatura sana kesilecek Bülent.

MEHMET GÜNAL (Antalya) - Paralelle yürümenin bedeli varsa önce sen ödeyeceksin.

BÜLENT TURAN (Devamla) - Tekrar ediyorum: "Deveyi hendekten atlatan bir tutam ottur." derler. Bu kadar ufak beklenti için, bu kadar yanlış işin...

MALİK ECDER ÖZDEMİR (Sivas) - Ya, pişkinliğin ancak bu kadarı olur! On üç sene beraber ol, sonra da utanmadan bir başkasının üstüne yık ya, var mı böyle bir şey!

BÜLENT TURAN (Devamla) - ...paralelle bir arada olmak, yıllarca küfrettiğiniz insanlarla beraber olmak yakışmaz diye düşünüyorum.

MALİK ECDER ÖZDEMİR (Sivas) - Yapma ya, pişkinlik bu kadar olabilir ya!

BÜLENT TURAN (Devamla) - Bakın, sayın vekilim, iki tane kardeş düşman olabilir, örnekleri çok ama iki tane düşman kardeş oluyorsa oraya soru işareti koy.

MALİK ECDER ÖZDEMİR (Sivas) - On iki yıl, on iki yıl...

ALİ SERİNDAĞ (Gaziantep) - Biz düşman değiliz kimseyle...

MALİK ECDER ÖZDEMİR (Sivas) - Adaleti beraber katlettiniz, şimdi şikâyet ediyorsunuz.

BÜLENT TURAN (Devamla) - Biz kardeştik, yanlış yaptılar, gereğini yapıyoruz. Siz düşmandınız, yanlış yaptılar, gereğini yapın lütfen.

MALİK ECDER ÖZDEMİR (Sivas) - İnsaf ya, insan birazcık utanır ya! Ayıp denen bir şey var ya!

BÜLENT TURAN (Devamla) - Değerli arkadaşlar, önümüzdeki süreçte göreceksiniz, bu ülkenin en büyük meselesi, AK PARTİ'nin değil, devletin bekası için, milletin bekası için en büyük kavgamız paralellerle olmaya devam edecek. İster orada yer alın ister milletle yer alın.

AHMET TOPTAŞ (Afyonkarahisar) - Hırsızlık ne olacak, hırsızlık?

BÜLENT TURAN (Devamla) - Orada yer alırsanız on üç yıl daha burada bağıracağız, dinleyeceğiz, konuşacaksınız.

AHMET TOPTAŞ (Afyonkarahisar) - Hırsızlık ne olacak, hırsızlık?

BÜLENT TURAN (Devamla) - Ama "hayır" diyorsanız ancak böyle bağıracaksınız.

Ben hepinizi saygıyla selamlıyorum.

İç güvenlik yasasını görüşeceğimizden dolayı "hayır" diyeceğimi söylüyorum, saygılar sunuyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)