| Konu: | Ankara Milletvekili Bülent Kuşoğlu ve 20 milletvekilinin; Soma maden sahasında redevans ve hizmet alım sözleşmeleriyle çalışan firmaları kolladığı, bu firmalara işlerin ihalesiz ve usulsüz verilmesini sağladığı iddiasıyla Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız hakkında bir gensoru açılmasına ilişkin önergesi (11/43) |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 52 |
| Tarih: | 05.02.2015 |
ALİ RIZA ÖZTÜRK (Mersin) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; önerge sahibi olarak söz aldım, gensoru önergesi sahibi olarak söz aldım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, Soma'da 301 kişinin ölümüyle sonuçlanan bir cinayet oldu, arkasından Konya Ermenek'te cinayet oldu, o arada yine madenlerde meydana gelen iş cinayetlerinde 50'yi aşkın yurttaşımız hayatını kaybetti, yine, değişik yerlerde madenlerde, iş sağlığı ve iş güvenliği konusunda gerekli önlemler alınmadığı için pek çok işçimiz sakat kaldı ya da yaralandı. Bunların hepsini bir kenara koyuyoruz bugün, bu meydana gelen kazalar aslında Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığında yolsuzlukları da gündeme getirmeye başladı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Türkiye'de "yolsuzluk" denilince akla gelen ilk bakanlık olmaya başladı.
Gensorumuzun konusu çok basit. Soma'da 2 tane şirket var. Soma Linyitleri Türkiye Kömür İşletmelerine ait, ruhsat sahibi Türkiye Kömür İşletmeleri. Burada 2 tane şirket redevans ve hizmet alımı yoluyla üretim yapıyor; bunlardan birisi İmbat AŞ, diğeri de Soma AŞ'dir. Bugün ben o kazalardaki Enerji Bakanlığının sorumluluklarını bir kenara bırakıyorum, sadece yolsuzluklarla ilgili kısmı açık ve net olarak söyleyeceğiz.
Şimdi, değerli milletvekilleri, burada soru çok basit. TKİ Genel Müdürlüğü başlangıçta iki firmaya işler veriyor. Bu işleri ya redevans usulü veriyor ya da hizmet alımı. İki sözleşme; biri redevans alımı, birisi hizmet alımı sözleşmesi. Redevansla verdiği işin TKİ redevans yönetmeliğine uygun olması lazım, hizmet alımı suretiyle verdiği işin de İhale Yasası'na uygun olması lazım.
Şimdi, İmbat AŞ 4/10/2004 tarihinde işletme ruhsatı 1918, 4623 ve 4009 sayılı sahalarla ilgili 31/12/2015 tarihine kadar redevans sözleşmesi imzalamış. Dikkatinizi çekiyorum, 4/10'da imzalıyor, süresi 31/12/2015. 12/4/2006 tarihinde Yönetim Kurulu kararıyla bir uyarlama yapıyor. Yine, 2007 yılında Yönetim Kurulu kararıyla ek iş veriliyor 5 milyon 589 bin ton kömürün üretimi için. Buraya kadar herhangi bir sorun yok. Burada Yönetim Kurulu kararına göre sözleşmelerin usulüne uygun olarak uzatılma işlemi var. Ancak, 8/10/2013 tarihinde, henüz sözleşmenin süresi dolmadan, 4/10/2004 tarihinde imzalanan sözleşmenin 31/12/2015 tarihine kadar süresi varken, Yönetim Kurulu kararı olmaksızın, ek protokolle sözleşme süresi 1/10/2028 tarihine kadar uzatılmıştır. Önceki ek iş için Yönetim Kurulu kararı alınırken ve o kararlarda süre uzatımı söz konusu değilken, bu defa daha kapsamlı ve daha büyük bir iş için ve asıl işten daha büyük bir işin verilmesi söz konusuyken Yönetim Kurulu kararı alınmasına bile gerek duyulmamış olması ilginçtir. Bu usulsüz işlemle on üç yıllık bir süre uzatımı söz konusu, 39 milyon ton ilave kömür söz konusu.
Yine benzer olay Soma AŞ açısından da geçerli. Soma AŞ açısından 8/9/2005 tarihinde imzalanan 18 milyon ton kömür üretimiyle ilgili olarak ilk ilave 5 milyon 982 bin ton olarak, 30/6/2011 tarihinde mevzuata uygun olarak yapılıyor. Hatta, damga vergisi falan da kesiliyor, ödeniyor, bir sorun yok. Soma AŞ'ye ikinci ilave 1/3/2012 tarihinde yine Yönetim Kurulu kararıyla 2 milyon 136 bin ton ek iş verilmek suretiyle yapılıyor. Ancak, Geventepe mevkisinde bulunan işe verilen ek iş, Merkez Yeraltı Ocağı denilen yerde, Mumya mevkisindedir. Asıl iş Geventepe'de, ilavesi çok farklı bir yer olan Merkez, Mumya'da olup ruhsat numarası 2535'tir.
Değerli milletvekilleri, burada da yine dördüncü ilave yapılıyor. 2013 tarihli ek protokolle yapılan 8/9/2005 tarihli sözleşmenin süresinin Yönetim Kurulu kararı olmaksızın 31/12/2026 tarihine kadar... Yani on yıllık bir süre uzatımı söz konusu, 30 milyon ton ilave bir kömürden bahsediyoruz. Şimdi, bu ikisi de hem TKİ'nin redevans yönetmeliğine hem de 4734 sayılı İhale Kanunu'na açıkça aykırıdır.
Sayın Bakan açıklamasını yaparken Yönetim Kurulunun bu yetkisinin, 31/7/2007 tarih ve 18/379 sayılı Karar'la Genel Müdüre devredildiğini söylemektedir. Ancak, o devir yetkisinin kapsamı incelendiğinde, bu söylediğimiz olayı kapsamadığını aslında Sayın Bakan da bilmektedir, bürokratları da bilmektedir değerli milletvekilleri.
Aslında, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının... Soma'da meydana gelen bu yolsuzluğu çok abartmak, Sayın Bakana göre ya da o anlayışa göre, bence yanlış. Bu ülkede o kadar yolsuzluk oluyor ki, AKP'nin oylarıyla, işte, 17 ve 25 Aralıkta meydana gelen yolsuzluklar kapatılmaya çalışılıyor ve 4 bakan bu Mecliste AKP oylarıyla aklanabiliyor. Böyle bir olay söz konusuyken Sayın Bakanın bu olayı tabii ki önemsememesi mümkündür. Zaten Sayın Bakan gazeteye verdiği bir demeçte aynen şunu söylüyor değerli arkadaşlarım: "Bir yolsuzluğun ve usulsüzlüğün üzerine gitmek bizim temel görevimiz. Ancak, bir ihalede yanlışlık yapıldı, usulsüzlük yapıldı diye kenara çekilmek yok, 'O zaman sen komple kenara çekil.' demek mümkün değil, böyle bir şey yok."
Değerli arkadaşlarım, bu kapsamda Sayın Bakana bu yolsuzluklarla ilgili somut sorular soruyorum:
Bir: Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığındaki yöneticilerin dernek ve vakıflara para aktardığı bilgisi vardır. Son on yılda TPAO, "kongre" adı altında şirketlere ne kadar para aktarmıştır? En son, Rusya Federasyonu'nda düzenlenen Dünya Enerji Kongresi'ne 2 milyon dolar, 60'ıncı yıl TPAO'nun kuruluş yılı etkinliğinde 3 milyon dolar para harcanmış mıdır? Son beş yılda TPAO kongrelerine ne kadar para aktarılmıştır?
Yine, TPAO, on yıl Karadeniz ve Akdeniz'de data topladıktan, 10'a yakın kuru kuyu açtıktan sonra herhangi bir başarı gösterememişken 250 milyon dolara sismik gemi Barbaros Hayrettin Paşa'yı almış fakat işletememiştir. Buna rağmen, dünyanın hiçbir büyük petrol şirketi böyle bir tasarrufta bulunmaz iken TPAO'nun üst yönetimi o zamanın Başbakanı şimdinin Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ı yanlış bilgilerle yönlendirerek millî şirket TPAO'yu zarara uğratmış mıdır? Bununla birlikte TPAO'nun 60'ıncı yıl etkinliklerinde TPAO yönetiminin, Sayın Cumhurbaşkanına yanlış, temelsiz bilgilerle, denizlerde ekonomik bir keşif olmadan 3 milyar dolar platform yaptırmasının amacı nedir? Karadeniz'de sınırlı bir rezervuara sahip olduğu bilinen Akçakoca sahasının sanki rezervi bilinmiyormuş gibi geliştirilmesi amacıyla yapılacak bu harcamaların miktarı nedir?
Petrolün varil fiyatının
100 dolar olduğu dönemlerde Azerbaycan'da faaliyet gösteren yabancı şirketlerden biri olan Total'den üretim sahası için TPAO yönetimi 500 milyon dolar bankalardan kredi çekerek saha almış mıdır? Petrolün fiyatının önümüzdeki aylarda daha da düşeceği dikkate alındığında, doların da giderek yükselme trendine girdiği düşünüldüğünde TPAO'ya yüklenen bu zararı kim karşılayacaktır?
Azerbaycan'da üretim sahası alınırken, on beş yıl önce binbir vaatlerle Kazakistan'dan alınan üretim sahalarından neden vazgeçilmiştir?
TPAO, 300 milyon dolar harcanarak yatırım yapılan Libya'dan neden çekilmiştir?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ALİ RIZA ÖZTÜRK (Devamla) - TPAO arama bütçesini 15 kat arttırırken üretimi yerinde sayıyor. Bu kâr-zarar ilişkisi neden hesaplanmamıştır? Acaba TPAO'nun özelleştirilmesinin önü mü açılıyor?
TPAO'yla ilgili, Sayın Bakan, elimde yolsuzluk iddiaları çok fazla. Bunları ben size de verebilirim, bunlar kanıtlanmış iddialar. Bugün TPAO'da gerçekten 71 civarında şirket kurulmuş, bunların yönetim kurulu üyeleri var. Bu yönetim kurulu üyelerinden kimler maaş alıyor? Neden alıyor hiçbir faaliyet yürütmeden? Bunları açıklamanızı istiyorum. Ben size verebilirim.
Değerli milletvekilleri, önergemizin kabulünü istiyorum. Aslında bu Enerji Bakanı bu Meclisi çok yordu arkadaşlar; AKP Grubunu da yordu, bizleri de yordu.
BAŞKAN - Teşekkür ediyoruz Sayın Öztürk.
ALİ RIZA ÖZTÜRK (Devamla) - Yani yapılacak bir tek şey vardır, aslında istifa etmesi daha doğru bir yoldur. Hiç olmazsa biz yorulmamış oluruz.
Teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)