| Konu: | Maden Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifleri |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 49 |
| Tarih: | 29.01.2015 |
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ben neyi imzaladığımı gördüm Sayın Grup Başkan Vekili ama bakanlar, Bakanlar Kurulu neyi imzaladıklarını bilmiyorlar. Niçin söyledim bu lafı? Çünkü, iki gündür KİT Komisyonunda çok anormal iki olayla karşılaştık. Bir tanesi, Başkent Doğalgaz olayı; diğeri de Kütahya Şeker Fabrikası olayı. Önce Kütahya Şeker Fabrikası özelleştiriliyor. Kütahya Şeker Fabrikası özelleştirilirken Şeker Kurumuna ait olan 112 dönüm arazi tapudaki bir memurun hilesiyle bu özelleştirme kapsamında Kütahya Şeker Fabrikası'nı satın alan Torunlar'a geçiriliyor, Torunlar Gıda alıyor. Torunlar Gıda'yı biliyorsunuz, Başbakanın imam-hatipten, başı secdeye varan ama muhafazakârın kâr kısmını daha fazla düşünen bir şirket, böyle bir şirket.
Şimdi, çok ilginç geldi, bunu konuştuk, üç dört yıldır da konuşuyoruz ama ertesi gün Başkent Doğalgaz geldi, Başkent Doğalgaz'da da Torunlar çıktı karşımıza. Torunlar -biliyorsunuz- 1,5 milyar dolarlık bir Başkent Doğalgaz'ı daha sonra 1,162 milyar dolara satın aldı, satın aldıktan sonra Ankara Büyükşehir oldu, 2 milyon metreküplük daha bir doğal gazı dağıtım hakkına sahip oldu yani şartlar değişti. Ama, çok ilginç bir şeyle karşılaştık, EGO'ya ait, Ankara'nın merkezinde 200 milyon TL değerindeki bir binayı da Torunlar Gıda yine bir allem kallemle, tapudaki yaptığı bir icraatla hesabına geçirmiş, kayıtlarına geçirmiş. Ya, bu ne müthiş bir adammış, ne zeki bir adammış! Sayın Bakanlar Kurulu üyeleri, Sayın Hükûmet, neye imza attığınızı, hangi özelleştirmelere imza attığınızı bilmiyorsunuz galiba.
LEVENT GÖK (Ankara) - Melih Gökçek'i bile mat etmiş yani!
HAYDAR AKAR (Devamla) - Şimdi, Melih Gökçek isyan etmiş, İ. Melih var ya, tweet Melih, buna isyan etmiş, mahkemeye vermiş, kararı iptal ettirmiş, almış ama Kütahya'yı kurtaramadık arkadaşlar Torunlar'dan. Bakalım, başka neler var bunun altında, çok merak ediyorum.
Şimdi, bir başka olayı da anlatıyorum. 21 tane elektrik dağıtım şirketini özelleştirdiniz, özelleştirdikten sonra paraları cebe koydunuz, o dağıtım şirketleri sadece tahsildarlık yapıyorlar. Geçenki konuşmamda nasıl tahsildarlık yaptığını, nasıl kalitesiz hizmet sunduklarını, nasıl insanları soğukta bıraktıklarını anlattım. Şimdi, başka bir hikâye var burada. Bu şirketler özelleşirken, dağıtım şirketleri özelleşirken meğer kasalarındaki paralar eksik gösterilmiş, banka hesapları. Örneğin Meram Elektrik. İddia, bankadaki hesaplarında, yoldaki paralar dâhil, 14 milyon olduğu hâlde TEDAŞ Genel Müdürlüğü 4 milyon 435 TL olarak göstermiş bunu ve on iki gün sonra bankadaki para -hani o "4 milyon" dedikleri para- 30 milyona ulaşmış. Sadece bir örnek veriyorum ben size burada. Bu örneği, bu elektrik dağıtım şirketlerinde bu yolsuzluğun yapıldığını, sayaçların özelleştirilmeden önce okunmadığını, banka hesaplarındaki rakamların yanlış olduğunu biz defalarca burada söyledik. Defalarca geldi Sayın Bakan bu kürsüye: "Bizde böyle bir şey olmaz. Allah'a inancımız var bizim, böyle hatalar olmaz." Her şeyi dinle ilişkilendirerek, ahlakla ilişkilendirerek devletin soyulmasına izin verdi. Evet, evet, konuşmalarında böyle dedi.
Burada her konuşmasında da bizi tehdit etti: "Sizin arkadaşlarınızın listesi var. Sizin arkadaşlarınızın enerji konusunda ki taleplerini de burada anlatabilirim." dedi. Bir söyledi, iki söyledi, üçüncüde bağırdık oradan: "Gel kürsüye, hangi arkadaşımızın talebi varsa anlat." dedik. Meğer bizi fişlemiş bu Sayın Bakan, bizim arkadaşlarımızı fişlemiş. Geldi, bir arkadaşımızın taleplerinin listesini verdi. Bir de şey yaptı, mütevazılık içinde, sadece grup başkanlarına verdi. O arkadaşımız da geldi "Bu talebim var bütün tüccarlar gibi, bütün bu işi yapan insanlar gibi ama bir tane ruhsat vermemişsiniz." dedi. Ama "AKP'den gelen talepleri söyleyeceğim." demesine rağmen, "Yollayacağım." demesine rağmen bu talepleri hiçbir milletvekiline yollamadı.
Sayın Bakan, sizden AKP milletvekillerinden de ruhsat için talep edenleri bize yollamanızı talep ediyoruz. Bu talebi, siz, burada oturduğunuz yerde insanlara söz verdiniz. Bizim arkadaşımızın talebini liste hâlinde, fişlenmiş bir şekilde getirdiniz ama AKP'lileri istediğimizde ne dediniz bize? "Henüz hazır değil." E, bizimki hazır, onunki hazır değil. Nasıl bir mantıktır? Anlamak güç böyle bir mantığı.
Şimdi, sevgili arkadaşlar, gerçekten Türkiye soyuluyor ve sizin Hükûmetiniz kanalıyla soyuluyor. Soyguncuları biliyoruz aslında, siz de biliyorsunuz. Siz de bildiğiniz için 60 tane arkadaşınız ellerini vicdanlarına koydular ve buna onay vermediler, bunu iyi biliyorsunuz.
RECEP ÖZEL (Isparta) - Bu olmadı ama, bu olmadı.
AHMET AYDIN (Adıyaman) - Sen de şu elini vicdanına koy konuş Haydar.
HAYDAR AKAR (Devamla) - Sizin de bu yolda olmadığınızı biliyorum ben. Onun için şu Hükûmeti denetleyin diyorum.
Teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)