GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Maden Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifleri
Yasama Yılı:5
Birleşim:49
Tarih:29.01.2015

MEHMET HİLAL KAPLAN (Kocaeli) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Maden Kanunu Türkiye'deki önemli kanunlardan bir tanesi. Önemi birçok alanı ilgilendirdiğinden dolayı. Örneğin yer altı zenginliklerinden yararlanmak gibi; yer altı su havzalarını denetlemek, korumak, değerlendirmek gibi; enerji kaynaklarına ham madde üretmek gibi. Tarım ve su havzalarını içerdiği için Tarım ve Ormancılık Bakanlığı açısından da önemli. Birçok bakanlığı ilgilendiriyor olmasına rağmen, bu kanun tasarısı hazırlanırken ne Çevre Bakanlığından ne Tarım, Orman Bakanlığından herhangi bir önergeyle... Bazı maddelerin pas geçildiğini özellikle iletmek istiyorum.

Değerli milletvekilleri, Maden Kanunu'nun önemli öğelerinden bir tanesi de çevre sorunlarıyla karşımıza sık sık çıkan taş ocaklarıdır. Maden Kanunu'nda 2004 yılında yapılan değişiklikle taş ocağı ruhsatlarının Çevre Kanunu kapsamından çıkarılarak valilikler ve il özel idareleri tarafından verilmesi gerçekleştirilmiştir. Olumsuzluğu şu: Orman alanları, meralar, maki ve yeşil alanların birçoğu taş ocakları çerçevesinde, taş ocakları değerlendirilmesinde âdeta bir mantar yuvası hâline dönüştürülmüştür.

Sayın Bakanım, Hükûmetiniz döneminde, son on bir yıl içerisinde 85 bin taş ocağı ruhsatı verildi. Herhangi bir taş ocağında taş çıkarılmak için patlatılan dinamitlerin yaklaşık 4,2-3,6 civarında bir deprem şiddeti yaratması nedeniyle hem sarsıntı hem yer altı sularının kaybolmasına neden olduğunun bilincindeyim. Anayasa'mızın 43'üncü maddesine göre "Devlet tarih ve kültür varlıklarının değerlerini korumayı sağlar." Yine, 45'inci maddesinde, tarım arazileriyle çayır ve meraların amaç dışı kullanılmasını, tahribini önlemek, bitkisel ve hayvansal üretimi sağlamakla ilgili bir görevi vardır.

Şimdi size soruyorum Sayın Bakanım: Taş ocağıyla ilgili, özellikle demin de soru olarak sordum, sıkıntılı olanlardan bir tane ilimiz de Kocaeli ilimiz. Kocaeli ilimiz TEM, E5 ve son yapılacak olan, üçüncü köprünün devamı olan Kuzey Anadolu Otoyolu'nun ham maddesini, alt yapısını oluşturmak için bölge nedense taş ocaklarından çok zengin bir olay.

Değerli milletvekilleri, şu resmi size göstermek istiyorum. Her gün İstanbul'a geçerken Gebze'nin gişelerinin hemen yanında bulunan bir taş ocağı, birkaç tane taş ocağının bulunduğu bir yer. Şimdi, bu taş ocağı yaklaşık yirmi beş yıldan beri Kocaeli'nde. Kocaeli'nin özellikle Hereke bölgesinde, Gebze bölgesinde taş ocaklarının konutlarla iç içe olması nedeniyle bizim de vatandaş olarak, sivil toplum örgütleri olarak dönem dönem rahatsızlığımızı, çevre kirliliğini, tozun, gürültünün meydana getirdiği, dinamitlerin patlaması sonucu -resimde de görüldüğü üzere- TOKİ'nin konutlarının bulunduğu yerden şikâyet dilekçelerimiz sık olarak Bakanlığa gittiğinde valilik, buradan, taş ocaklarının toplu bir yere gitmesine karar verdi. Valilikten, Bilgi Edinme Yasası'ndan gidecek olan taş ocakları yerinin mevkisini sordum. Gidecek mevkinin yerini herhangi bir şekilde vermedi Sayın Bakanım. Koordinatlarını verdi. Koordinatlarını aldım, bir haritacıda iz düşümünü gösterdim. Bu gösterdiğim iz düşümde yaklaşık 500 dönüm arazi üzerinde parselizasyonu yapılmış bulunan Gebze ve Hereke'deki taş ocaklarının yeri, Kuzey Anadolu Otoyolu'nun kuzeyinde olmak kaydıyla. Yani bugünkü deyimiyle Dilovası'nın OSB'lerinin kuzeyinde olmak kaydıyla 5 tane köyümüzü içine alan bir alan, hepsi orman alanı. Şimdi, zaten sanayi bölgesinin o bölgeye gelmesi nedeniyle Balçık, Pelitli, Denizli, Tavşanlı, Mollafenari gibi köyler sanayinin içinde kaldı. Hatta Dilovası'nın köylerini sayarsanız, Köseler, Çerkeşli, Tepecik de sanayi köylerinin içinde kaldı. Şimdi, bu taş ocaklarıyla, bahsettiğiniz ya da valiliğin verdiği bilgi -ki Bakanlık nezdinde verilmiş, MTA'nın araştırmaları doğrultusunda- eğer bu doğruysa bizim geri kalan 8 köyün 5'i de sanayi veya taş ocaklarının altında kalır. Orman alanları yok oluyor, yeşil alan yok oluyor, köyler âdeta köy olmaktan çıkmış konumda.

Sayın Bakanım, sizden özellikle bu konuda, bir bilgi edinmeden ya da bilginiz dâhilinde taş ocaklarının ruhsatlandırılmasıyla ilgili bu bölgenin OSB olurken taş OSB'si olacaksa köylülerin...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

MEHMET HİLAL KAPLAN (Devamla) - ...fikirlerinin alınıp alınmadığı, ÇED değerlendirmesinin alınıp alınmaması konusunda sizden bir istirhamım, takip edilmesini istiyorum.

Saygılar sunuyorum.

Teşekkür ediyorum.