| Konu: | Maden Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifleri |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 49 |
| Tarih: | 29.01.2015 |
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; bir Maden Kanunu görüşüyoruz. Bir kanun Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kuruluna niye gelir? Problemlerin çözümü için gelir yani yaşanmış problemlerin ve yaşanılması muhtemel problemlerin çözümü için ve onlarla ilgili tedbirler alınsın diye gelir. Ama AKP hükûmetleri döneminde Türkiye Büyük Millet Meclisine hangi kanun gelirse gelsin bir çözüme ulaşamamışız ve bu hükûmetler döneminde maden politikamızda çökmüşüz; devlet, maden üretiminden elini çekmiş ve yandaşlarına peşkeş çeker duruma gelmiş. Bütün madenler eğer Enerji Bakanının yandaşıysan, eğer Başbakanın yandaşıysan, geçmiş dönemin Başbakanının yandaşıysan sizlere açık, işletmeye açık hâle getiriliyor. Sadece madenlerde mi? Enerji sektörünün tümünü, Enerji Bakanlığının tümünü böyle nitelendirebiliriz. Niye böyle bir niteleme yapıyoruz? Çünkü, dört yıl içinde yaşadıklarımızın tümü bunu gösteriyor. Geçen gün de söyledim; termik santrallerde başarısızlar, kömür işletmelerinde başarısızlar, elektrik dağıtım şirketlerinde başarısızlar, enerjiyle ilgili aklınıza gelebilecek her şeyde başarısızlar. Getirdikleri yöntemlerle de, kiralama, redevans gibi usullerle de yandaşlarını korudukları gibi maden sektörü de işin içinden çıkılmaz bir hâl almış.
Peki, maden sektöründeki redevans, hizmet alımıyla neyi kastetmişler, niye bunları yapmaya çalışmışlar ve ne sonuç almışlar, niye yapmışlar? Kaliteyi artırmak, üretimi artırmak, maliyetleri düşürmek, istihdamı artırmak için yapmışlar. Madenlerde peki, bunlar olmuş mu? Madenlerde bu AKP döneminde iş kazaları artmış. Maden üretiminde dünyada belli bir sıralama içerisine giremezken iş kazalarında bir sıralama içine girmişiz; önce Avrupa'da 1'inciydik, şimdi dünyada 1'inci hâle geldik. Özellikle madenlerde, Karadon'da, Kozlu'da, Afşin-Elbistan'da, Soma'da, Ermenek'te büyük maden kazaları oluşmuş ve bu maden kazaları sonucunda madencilerimiz hayatlarını yitirmiştir ve yitirmeye devam ediyor. Sadece madenlerde 2014 yılında 325 vatandaşımız, madencimiz hayatını kaybetmiş. Geriye doğru gittiğimizde, dünyanın en çok maden kazalarında ölen vatandaşlarına sahip bir ülkesi hâline gelmişiz AKP politikaları sayesinde. Peki, üretim artmış mı? Üretime baktığınızda, 2000'li yıllarda 5 milyon ton olan taş kömürü üretimi 1,8 milyon tona düşmüş; ülkede dokuz yıldır Amasra'da üretim yapılamaz hâle gelmiş, Bartın'da, Zonguldak'ta üretim yapılamaz hâle gelmiş. Sadece taş kömüründe değil, aynı zamanda linyitte de aynı durum söz konusu. Madenlerde, daha çok redevans usulüyle verilen madenlerde, hizmet alımı yöntemiyle verilen madenlerde daha çok para kazanabilmek, maliyetleri düşürebilmek için iş kazalarına karşı almaları gereken tedbirleri almayan bir yönetim anlayışıyla binlerce canımızı, yüzlerce canımızı ne yapmışız? Maden kazalarında yitirmişiz. Ve işin ilginç tarafı da şu: Madencilik işinden anlamayan ve hizmet alımı yöntemi kullanıldığı için, özellikle galeri yapma işinde inşaat firmaları madenlere sokulmuş ve madencilik, maden kültürü ortadan kalkmış.
Bu da yetmemiş, madenlerdeki örgütlenme ortadan kaldırılmış, madende çalışan işçilerimizi asgari ücrete mahkûm etmişler ve çıkardıkları bir kanunla iki asgari ücret tutarında ücret verilmesi kanunlaştırılmış, bu kanunla da işçilerimizin bir örgütlenmesi olmadığı için, iş güvenlikleri olmadığı için işten atılmışlar ve atılmaya devam ediyorlar. Ha, başka bir şey daha var iş güvenliği konusunda: Eğer AKP'ye üye olmazsan, AKP mitinglerine baret takıp gitmezsen yine iş akdin fesholuyor.
Bunlar, madenlerde AKP Hükûmetinin yaratmış olduğu bir çırpıda saymış olduğumuz dezavantajlar. Peki, AKP iktidarında, döneminde olumlu bir şey söylemek mümkün mü? Bana göre mümkün bir şey değil. Arıyorum, bulamıyorum, olumlu bir şey söylemiyorum.
Şimdi, yine bir yasa tasarısı geliyor; 2010'daki komisyon raporlarındaki tespitler yok, Cumhurbaşkanlığı Denetleme Kurulunun hazırlamış olduğu raporlardaki tespitler yok, Soma Komisyonunun tespit etmiş olduğu olumsuzlukların çözümü konusunda en ufak bir şey yok ve işin ilginç tarafı, bu işin tarafı olan sivil toplum örgütleri, Maden Mühendisleri Odasının vermiş olduğu hiçbir teklif, hiçbir öneri bunun içinde yok. Bütün komisyon çalışmalarına katılmış olmalarına rağmen, bu yasa tasarısı içerisinde bunu göremiyoruz ve bu yasa tasarısı madencilerin, Türkiye'deki madenlerin problemini çözmüyor, yeni yandaşlar yaratma, yandaşlara iş imkânı sağlama olarak karşımıza geliyor.
Saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)