| Konu: | Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 47 |
| Tarih: | 27.01.2015 |
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Diyarbakır) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.
Şimdi -Sayın Tanal galiba dışarı çıktı veya ileride- elektrik borçlarıyla ilgili husus: Zaten uygulama aslında şu anda yargı kararıyla o mevzuat yürütmesi durdurulduğu için onunla ilgili şu anda vatandaşların -eğer hak etmişlerse- tarımsal destek ödemeleri kendilerine yapılmakta.
Sayın Işık 2015 yılındaki alımlarla, özellikle ziraat mühendisleri ve diğer teknik personel alımlarıyla ilgili planı sordu. Biraz önce aslında kürsüde de dile getirmiştim, biz, Maliye Bakanlığından bu yıl için 2 bin kadro talebinde bulunduk. 2014 yılında yaklaşık 500 civarında bizim kadromuz vardı. Şimdi, tabii, o imkânlarla alakalı; Kemalettin Bey, siz eski personel genel müdürüsünüz, onları bilirsiniz. Dolayısıyla o kadrolar Maliye Bakanlığının ve ilgili diğer birimlerin vereceği kadro ölçüsündedir. Biz, o alımları gerçekleştireceğiz.
Sel felaketi, yoğun kar yağışı vesaireyle ilgili, doğal afetlerle ilgili, malum, biz geçen sene, 2014 yılı içerisinde bütün bir yıl için 31 Aralığa kadar geçerli olmak üzere bir borç yapılandırması, daha doğrusu borç ertelemesi kararnamesi çıkarmıştık fakat ocak ayında tabii meydana gelen ve birçok vilayette, gerek Ege'de gerek Akdeniz'de gerek Eskişehir Sarıcakaya bölgesinde, Bursa'da, buralarla ilgili biz bir tespit yaptık, ayrıntılı hasar tespiti üzerinde çalışıyoruz. Oradaki sıkıntı şu büyük ölçüde ki bizim tespitimiz, 17 bin dönüm kadar bir örtü altı, aslında bunlar sera değil maalesef... Sera olsa zaten sigorta kapsamına girer, bütün bu risklerin tamamı sigorta kapsamında. Sigortanın da parasının yarısını biz ödüyoruz ama vatandaşlarımız ya hazineye ait bir arazi işgal etmiş, ecrimisil ödediği için sigorta yapmıyor veyahut sahip olduğu o üretim yaptığı yer çok basit, iptidai, bir naylon germe suretiyle yapıyor. Böyle olunca da, tabii, sigorta şirketleri bunu sigortalamıyor ama sonuçta bunlar bizim vatandaşlarımız. Yani biz, tabii öncelikle onların sigortanın gerektirdiği vasıflara sahip yapılar kurmasını temin ediyoruz. Bu sene bununla ilgili bir özel destekleme sistemi üzerinde çalışıyoruz. Yani vatandaşlarımıza diyeceğiz ki: Bu kadar iptidai, hani basit, naylon germe şekliyle yapmayın, gelin şunu doğru dürüst bir sera yapın, biz de bunun bir kısmını destek olarak ödeyelim, biz de destek verelim ve böylece daha sağlıklı, daha mukavim, sigorta şirketinin sigorta edebileceği hâle getirelim ki bunu bu şekilde yaptırabilelim. Bunun üzerinde çalışıyoruz.
Tabii, borç ertelemesiyle ilgili olarak da yine bir çalışmamız var ama bütün bu risklerin tamamı sigorta kapsamında. Şimdi bizim aslında yapmak istediğimiz -ki siz de, herkes, Meclisin bütün üyeleri bunu istiyor- herkes ister ki aslında sigorta sistemini yüzde 100 hayata geçirelim ve bunun için de parasının yüzde 50'sini veriyoruz ama burada biraz kültürel sebeplerle, biraz çaresizlikten, biraz bilgisizlikten... Yani o yapılar gerçekte sigorta sistemine girmiyor. Onlarla ilgili olarak da biz ekonomiden sorumlu hazine Bakanlığımızla ve ilgili Maliye Bakanlığımızla da o konudaki çalışmalarımız var yani bakanlık olarak biz, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı olarak bu ocak ayında geçen yirmi altı gün içerisindeki felaketlerle ilgili ayrıntılı çalışma yapıyoruz, onu paylaşayım.
Sayın Halaman'ın narenciyenin durumuyla ilgili... Ben onu da yine tabii... Kendisi de zaten söyledi çünkü gerek bunun dışarıda pazarlanmasının kolaylaştırılması gerek tabii bu bizim pazar ülke olarak gördüğümüz Rusya Federasyonu'ndaki malum ekonomik problemler, o bir miktar etkiledi, biraz Orta Doğu'daki gelişmeler vesaire etkiledi bu sene. Toplamda baktığımızda, tabii, bu narenciye üretimi de, üretim miktarı da bir miktar etkiliyor. Sonuçta, ilgili arkadaşlarımızla ben konuyu görüştüm, narenciyecilerle de görüştüm. İlgili bakanlarımızın da... Hani, onlar ne yapabilir bu konuda? Özellikle Ekonomi Bakanlığı, dış ticaret cihetiyle bunu yapıyoruz.
Şimdi, Sayın Bal bizimle ilgili iki tane husus söyledi. Önce şunu söyleyeyim: Şimdi, tek başına bir ürünü ithal etmek veya ihraç etmek gerçekten bir gösterge değildir ama size şunu söyleyeyim: Mesela 2014 yılında Türkiye 13 bin ton saman ihraç etti, bin ton da ithal etti. Yani, ithal ettiğinin 13 katı daha fazla ihraç etti. Siz mesela bunu söylemezsiniz...
FARUK BAL (Konya) - Sayın Bakan, şimdi, bakın...
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Diyarbakır) - Şimdi, bakın, müsaade edin tamamlayayım, ne olur. Ben sizi dinledim ama, müsaade edin. Siz bir şey söylediniz. Yani, ikide birde bunu söylüyorsunuz. Şimdi, bakın, bu doğru değil. Şundan dolayı: Bir kere, saman, üretilen bir şey değil ki... Saman, sonuçta, saptan... Vatandaş anızları biçiyor, Türkiye'de 30 milyon ton civarında sap elde ediliyor; 30 milyon ton. Yani Türkiye'nin ihtiyacının 3 katı, 5 katı. Buradaki mesele şu: Yani, bazı vatandaşlarımız iki sene önce bir bölgede uyanıklık yapmış, almış bunu, toplamış, bazı yerlerde de tedbirsizlik yapmışlar, onlar da yeteri kadar almamışlar, onlar bunu yüksek fiyata satmaya kalktılar. Biz, karaborsaya düşmesin ve vatandaşlar yüksek fiyata maruz kalmasın diye o bölgede, Kars-Ardahan bölgesinde dedik ki: "Yani, mesela, Aydın'dan veya işte, ne bileyim, Orta Anadolu'dan oraya göndermenin maliyetiyle komşu bir ülkeden, örneğin Gürcistan'dan oraya getirmenin hem süresi hem maliyeti çok daha..."
FARUK BAL (Konya) - Bulgaristan'dan ithal ettiniz Sayın Bakan, Bulgaristan'dan.
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Diyarbakır) - Yo.
İLHAN DEMİRÖZ (Bursa) - Buğdayla ilgili değil mi Sayın Bakan, lütfen... Buğday alanları daralmış, ithal ediyor.
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Diyarbakır) - Şimdi, dolayısıyla, her hâlükârda ihraç edilen, ithal edilenden çok fazla. Önce bunu düzeltin. Bu bir ölçü değil. Bunu yaparsanız o zaman derim ki ben de: Bu tamamen demagojik bir şey. Ölçü değil. Türkiye de şu anda 1.600'e yakın ürün dünyaya ihraç ediyor ve bu son on yıl içerisinde bunların sayısında ciddi bir artış oldu. Bu kadar değildi. 1.400 küsurlardan 1.500 küsurlara yani 1.600'e yaklaştı. Dolayısıyla dengesine baktığımız zaman da Türkiye burada, öyle bir ihtiyacı da yok, öyle bir şey yok ama şu değil: Burası serbest ticaret yapılan bir ülke yani burada binlerce ürün ithal edilebilir, ihraç edilebilir. Bu, yokluktan, muhtaç olmaktan veya ona mahkûm olmaktan dolayı değildir. Bütün dünyanın gelişmiş ülkelerinde de bu durum bundan farklı değil. Bütün gelişmiş ülkeler ithalat da yapar, ihracat da yapar. Bu, bu manada ölçü olarak alınabilecek bir şey değil.
Sayın Bal'ın söylediği bir diğer husus...
FARUK BAL (Konya) - TİGEM var efendim. TİGEM Konya'da kime satıldı, kime kiralandı, kaça, yandaşlara mı?
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Diyarbakır) - Yok, TİGEM, yakında Konya'da bir ihaleye falan çıkmadı. Orada...
FARUK BAL (Konya) - İhalesiz mi verdiniz efendim?
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Diyarbakır) - Yok, mahallî olarak -müsaade edin- bazen gelip orada ya tohum üretmek için, sözleşmeli üretimle vesaireyle eğer oradaki işletme... İşletmeden bir miktar arazi bir yıllığına kiralanabiliyor. Dolayısıyla onların ismini vesairesini, ne şekilde olduğunu istiyorsanız da sizlere ben onları ulaştırırım.
FARUK BAL (Konya) - İki cümle söylememe müsaade edin. Bir: TİGEM'in işletmesini devralan kişinin 200 tane kuyu açtığı Konya'da konuşuluyor.
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Diyarbakır) - Şimdi, konuşuluyor... Onu inceleyelim, beraber inceleyelim, beraber inceleyelim.
FARUK BAL (Konya) - Kırk dokuz yıllığına kiraya verildiği söyleniyor.
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Diyarbakır) - Sayın vekilim, beraber inceleyelim, kim yanlış yaptıysa hesabını soralım.
FARUK BAL (Konya) - Üç: Bunun AKP'nin bir eski vekili olduğu da söyleniyor.
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Diyarbakır) - Efendim?
FARUK BAL (Konya) - AKP'li bir eski vekile verildiği de söyleniyor.
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Diyarbakır) - Şimdi bana lütfeder o bilgileri verirseniz
FARUK BAL (Konya) - Siz bana söyleyin, ben onları Konyalılara anlatayım. Bunun için bana doğruyu söyleyin ki ben de Konyalılara anlatayım.
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Diyarbakır) - Ben de onları inceleyeyim. Bana o bilgileri verin, kimse...
FARUK BAL (Konya) - Verdim işte.
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Diyarbakır) - Hayır ama öyle, o şekilde değil. Bana verin, deyin ki: "İşte, şu kişiye verilmiştir." Ben onu inceletirim. Verilmiş mi, verilmemiş mi, nedir, ne değildir? Size de bilgi sunayım.
FARUK BAL (Konya) - Daha açık nasıl söyleyeyim? Diyarbakırlı eski bir AKP milletvekili.
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Diyarbakır) - Eski bir AKP milletvekili olması eğer hukuk içerisinde bir şey yapılmışsa mani teşkil etmez.
FARUK BAL (Konya) - Değilse ayrı konu da, niçin...
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Diyarbakır) - Yani biz hukuk dışılıkla, kanun dışılıkla mücadele edeceğiz, beraber, siz de, biz de.
FARUK BAL (Konya) - Efendim, biraz önce "İhaleye çıkmadık." dediniz. İhaleye çıkmadan verilmek demek ne demek?
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Diyarbakır) - Hayır, hayır, bir dakika... Bir dakika... Benim bir tane kelimemi ağzımdan alıp da "Siz şöyle söylediniz." demeyin lütfen.
FARUK BAL (Konya) - Siz söylediniz.
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Diyarbakır) - Bir dakika... Siz dediniz ki "TİGEM çiftliklerinin uzun vadeli kiralanmasını..." ben anladım. Biz Konya'da 4 tane, Polatlı'dan Konya'ya kadar giden, 4 tane orada, Polatlı, Altınova, Gözlü ve Konuklar tarım işletmelerimiz var. Bu işletmeleri biz ihaleye çıkmadık, anlatabildim mi? Yani, dolayısıyla, bunların uzun vadeli olarak orada kiralanması söz konusu değil zaten. Ne olabilir? Ben onu da tamamen faraziye olarak söylüyorum. Onu inceleteceğim sizin söylemeniz üzerine.
FARUK BAL (Konya) - Lütfedip de cevap verirseniz memnun olurum.
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Diyarbakır) - Şu, şöyle olabilir: Bazen diyelim ki Gözlü'de, Konuklar'da, orada bazen gelip vatandaşlar, bölgedeki çiftçiler, işte, 100 dönüm, 200 dönüm, 300 dönüm, neyse bir şeyi bir yıllığına kiralayabiliyor. Böyle bir şey ise eğer bahsettiğiniz, bilmiyorum, öyle bir şeyden bahsediyorsanız onu inceleteceğim, size de bilgi veririm, hiç merak etmeyin.
FARUK BAL (Konya) - Peki, teşekkür ederim.
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Diyarbakır) - Yani orada bir şey yok. Bir şey daha söylediniz, işte, "Bakanlıkta gıda zehirlenmesi falan..." dediniz, öyle bir şey olmadı, doğru değil. Hayır, gülmeyin, doğru değil. Ben size sadece bunu söylüyorum.
FARUK BAL (Konya) - Bütün gazeteler yazdı.
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Diyarbakır) - Yok efendim, gazetelerin her söylediği doğru değildir.
FARUK BAL (Konya) - Sizin tekzip etmeniz lazım Bakanlık olarak.
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Diyarbakır) - Siz gazetelere gönderilen tekzipleri okumuyorsunuz, tamam mı, ama gazetelerde yayınlanan tekzibi veya gönderilen tekzibi dikkate almıyorsunuz da gazetede birinin yazdığı şey...
Bizim Bakanlığımız... Ha, olamaz mı? Olabilir. Her yerde olabilir ama böyle bir şey yok.
İLHAN DEMİRÖZ (Bursa) - Önder Matlı zehirlendi.
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Diyarbakır) - Böyle bir şey yok, doğru değildir. Doğru değildir Sayın vekilim.
İLHAN DEMİRÖZ (Bursa) - Hayır, Önder Matlı zehirlendi.
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Diyarbakır) - "Doğru değildir sayın vekilim." diyorum size. Yani o bilginizin kaynağı neyse, emin olun o doğru değil.
FARUK BAL (Konya) - Sayın Bakan, bunu bütün gazeteler yazdı.
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Diyarbakır) - Doğru değil, hayır.
FARUK BAL (Konya) - Bu mevzu bu Mecliste de konuşuldu.
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Diyarbakır) - Yok. Efendim, konuşulan her şey doğru değildir. Yani yapmayın. Ben size "Doğru değil." diyorum, böyle bir şey yok. Olmadı da hiçbir zaman. Olabilirdi ama olmadı; yok öyle bir şey. Olmayan bir şeyi, siz şimdi beni bununla... Bakın, bu kadar vaktimizi bununla harcıyoruz. Ben size sadece bunu söylüyorum. Yani bunun üzerinden, işte "Sizin Bakanlığınızda gıda zehirlenmesi oldu." yok "Saman ithalatı yapıldı." Ben bunu hani şöyle isterdim: Sizin...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)