| Konu: | Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 47 |
| Tarih: | 27.01.2015 |
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Diyarbakır) - Sayın Başkan, yüce Meclisin değerli üyeleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı'yla yüce Meclisin huzurundayız.
Bu kanun tasarısının buraya gelmesinin sebebi şu: Daha önceden, yani ta 1926 yılından itibaren çıkan bazı kanunlar vardı, toplam 10 tane kanun. 1926, 1928, 1954, 1957, 1971, 1973, 1986 ve 2004'te çıkan kanunlar vardı.
Tabii, Avrupa Birliğiyle uyum çerçevesinde, biz, tarladan sofraya, gıda güvenliği kapsamında, bütün hayvancılıkla ilgili, bitkisel ürünlerle ilgili ve gıdayla ilgili ne kadar mevzuat varsa, hepsini bir tek mevzuat altında toplayan bir düzenleme yaptık 2010 yılında. Bu 2010 yılında çıkardığımız kanunla, aslında hayvan ıslahıyla ilgili konuları da düzenledik. Daha önceden hayvan ıslahıyla ilgili görev yapan birliklerin organizasyonu ve onlarla ilgili mevzuata, biz, ta 1926'da çıkan ilk kanun, daha sonra 2001 yılında çıkan kanundaki metnin aynısını koyduk. Daha önce dikkat çekmemiş, fakat 2010 yılındaki yaptığımız düzenlemenin ikincil mevzuatını yani yönetmeliğini Danıştay Anayasa Mahkemesine götürdü, Anayasa Mahkemesi de bu konuyla ilgili maddeleri iptal etti. Dolayısıyla, biz de bu meseleyi bir tasarıyla Meclisin huzuruna getirdik ki bundan sonraki hayvan ıslahıyla ilgili konuları ayrı bir yasal düzenlemeyle ve genel kanunun ruhuna uygun olarak düzenleyebilelim.
Buradaki husus şu değerli milletvekilleri: Türkiye Damızlık Sığır Yetiştiricileri Merkez Birliği 160 bin üye ve 81 il birliğiyle, Türkiye Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Merkez Birliği 262 bin üyeyle 80 vilayette, Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği 55 bin üyeyle 79 ilde, Türkiye Damızlık Manda Yetiştiricileri Merkez Birliği de 6.500 üyeyle 23 ilde faal. Yani, toplamda 500 bine yakın üreticinin teşkilatlanması sağlanacak ve hâlen faal olan 263 adet birliğin görev ve sorumlulukları bu şekilde bu tasarıyla belirlenmiş olacaktır. Her bir birliğin kullanımına açık ve uluslararası kabul ve izlenebilirliği sağlayacak, hayvanların ebeveyn ve kendi verimlerini içerecek, bunları kayıt altına alacak bir ıslah kayıt sistemi oluşacak. Kayıt sistemlerindeki her bir hayvan için "pedigree" düzenlenecek, her türlü hayvansal girdi tedarik edilecek ve damızlık hayvan pazar hinterlandı bu şekilde genişleyecektir.
Sonuç olarak, bu tasarıyla, uzun süreçli bir çalışma olan ıslah programlarıyla sürüden ayıklama yani "genetik ıslah", "seleksiyon" dediğimiz suni tohumlamayla genetik kapasitenin artırılması sağlanmış olacaktır, birim hayvandan daha çok verim sağlanacaktır.
Aslında 28 vilayetteydi soy kütüğü kayıt durumu, şu anda 81 vilayette. Ön soy kütüğü de yine 81 vilayette. Geçen zaman içerisinde yani 2002'den bu yana soy kütüğüne ve ön soy kütüğüne kayıtlı toplam işletme sayısı 238 binden 955 bine çıktı. Dişi sığır sayısı... Ön soy kütüğü ve soy kütüğüne kayıtlı dişi sığır sayısı da 943 binden 7 milyon 118 bine çıktı. Tabii, bu kadar büyük bir popülasyonun kayıt altına alınmış olması, ön soy kütüğü ve soy kütüğüne alınmış olması, beraberinde Türkiye'de hayvan varlığının her bir bireyinden elde edilen ürünün artmasına yol açtı. Bu önemli bir konu. Tabii, bununla beraber şunu sağladık: Demin bazı sayın milletvekillerimiz dile getirdi, mesela yerli çeşitlerin geliştirilmesi, ıslah edilmesi, bunların koruma altına alınmasıyla ilgili, bunlarla ilgili de birçok çalışma yaptık. Mesela, yerel çeşitler başta olmak üzere genetik materyalin yani gen kaynağının, örneğin yerli karanın veya işte Anadolu'nun muhtelif bölgelerindeki diğer ırkların toplanması, muhafazası, kayıt altına alınması ve bunların üretimlerinin devamının teminat altına alınması, ekonomiyle, araştırma kurumlarıyla bunların sonuçlarının paylaşılması gibi birçok çalışma başlatıldı.
Biz gen bankalarında ve yetiştirici elinde üç ayrı şekilde muhafaza ediyoruz bu yerli gen kaynaklarımızı hayvancılıkta. 6 tane enstitümüzde 13 tane ırk ve 3 tane hat koruma altına alındı. Bunların tanımlama çalışmaları devam ediyor. İki: Yetiştiricilerin elinde bunu yapıyoruz yani vatandaşa diyoruz ki -yetiştiriciye- "Biz kaydedelim bunları, sen bunları muhafaza et, üret, çoğalt, sana bunun için para verelim." Ve bu şekilde başlattığımız, 25 ilde 24 ırkın koruma çalışmaları bu şekilde sürüyor.
Bir de gen bankaları oluşturduk. Biri Lalahan Hayvancılık Merkez Araştırma Enstitüsünde, diğeri Gebze'de TÜBİTAK MAM Biyoteknoloji Enstitüsünde olmak üzere 2 tane gen bankası kuruldu hayvancılıkla ilgili. Burada 5 tane tür -yani sığır, manda, at, koyun ve keçi- 30 tane ırkta yaklaşık 90 bin örnek dondurularak muhafaza altına alındı. Bu, yüzlerce sene muhafaza edilebilecek durumda. Ayrıca, bugüne kadar 61 yerli evcil hayvan Tescil Komitesi tarafından tescil edildi. Bu özellikle genetik kaynakları ile ulusal strateji ve eylem planını biz hazırladık, 2015 yılında da bu hayvan gen kaynaklarına ait ve bununla ilgili bir ulusal strateji eylem planını hayata geçiriyoruz, onu özellikle paylaşmak istiyorum.
Su ürünleri kaynaklarının korunması ve tesciliyle ilgili yaklaşık 700 balık türüyle önemli bir biyolojik çeşitliliğe sahip olan Türkiye'de, biz, tescil çalışmalarını, 2012 yılında, yapmak üzere yönetmeliklerini oluşturduk. Burada iki tane ulusal komite oluşturuldu. İlk defa 4 tür tescil edildi. Bunlarla ilgili olarak da su ürünleri gen bankası ve biyoteknoloji merkezinin Trabzon'da yapımına başlandı. Burada su ürünlerini muhafaza edeceğiz.
Bitki gen kaynakları da aynı şekilde.
Halk Elinde Hayvan Islahı Ülkesel Programı'nda Küçükbaş Hayvan Islah Programı'nı biz 2005 yılında başlattık. 2006-2010 yılları arasında 13 ilde 500 yetiştiricide 12 ırkta 80 bin baş koyun ve keçiyle yürüttük ve bunlara tabii ödeme yapıyoruz. Proje 2014 yılı itibarıyla 60 ilde 6.500 yetiştiricinin elinde 28 ırkta ve yaklaşık 1 milyon baş hayvana teşmil edildi, koyun ve keçide sadece. Yetiştiriciye de 52 milyon TL bu iş için ödeme yapıldı. Projede ayrıca 24 üniversite ve 8 araştırma enstitüsünden 85 proje lideri ile 148 proje teknik elemanı görev yapıyor.
Anadolu mandasıyla ilgili yine bir çalışma yapıyoruz. Bunu da 2011 yılında 8 ilde başlattık. 2014 yılında 16 ilde 3.618 yetiştiricide 25 bin baş mandayla bunu yürütüyoruz, 18 milyon ödeme yaptık. Hayvan gen kaynaklarının korunması ve ıslahı için 2014 yılında toplam 75 milyon TL destekleme yapıldı, 2015 yılında da 76 milyon TL ödeme yapılacak. Tabii, bunlarla, bizim hayvancılıkta aslında önemli gelişme sağlandı, bunu da iki cümleyle sizinle paylaşmak istiyorum: Sığır sayısını, sığır varlığını 9 milyondan 14 milyona çıkardık. Koyun sayısını 25 milyondan 32 milyona çıkardık. Keçi sayısını 6 milyondan 10 milyona çıkardık. Küsuratları söylemiyorum. Toplam küçükbaşta da yüzde 33'lük bir artış söz konusu. Ama, süt üretimimiz 8 milyon tondan 18 milyon tona, tavuk eti üretimi yaklaşık 700 bin tondan 1 milyon 750 bin tona, yumurta üretimi 11,5 milyardan 16,5 milyara, bal üretimi 74 bin tondan 94 bin tona, su ürünleri yetiştiricilik üretimi de 61 bin tondan 233 bin tona çıkarıldı.
Bu yasa tasarısıyla birlikte, bu tasarı yüce Meclis tarafından kabul edildiği taktirde, Türkiye'de bu konuyla ilgili çalışan yüz binlerce yetiştiricinin örgütlerini, ıslah örgütlerini daha efektif bir şekilde oluşturmalarına, bunun daha sağlıklı şartlarda oluşmasına katkı sağlamış olacağız.
Ben bu...
RAMAZAN KERİM ÖZKAN (Burdur) - Kadrolarla ilgili bir şey söyleyin.
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Devamla) - Kadrolarla ilgili söyleyeyim. Şimdi, bu sene, 2014 yılı içerisinde biz yaklaşık 500 kişi almıştık. 2015 yılı için Maliye Bakanlığından bizim talebimiz 2 bin kadro. Maliye Bakanlığından bunu aldığımız takdirde de bunu hemen uygulamaya geçireceğiz, meslektaşlarımızı... Tabii, gönül ister ki hepsini istihdam edelim ama tabiatıyla herkesi Tarım Bakanlığında istihdam etme imkânı yok ama iş alanları açmak suretiyle... İşte, bu birlikler de onun için önemli çünkü aslında bu birlikler de, işletmeler de yine bu meslektaşlarımızı istihdam etmekte. Onların sağlıklı bir yapıda büyümesi meslektaşlarımızın istihdamını da kolaylaştıracaktır.
Ben hepinize saygılar sunuyorum, teşekkür ediyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)