GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ KANUNU TASARISI VE TEKLİFİ
Yasama Yılı:2
Birleşim:120
Tarih:14.06.2012

MAHMUT KAÇAR (Şanlıurfa) - Sayın Başkan, saygıdeğer milletvekilleri; sözlerime başlamadan önce, iş kazasında vefat eden işçimize Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyorum.

Çalışma hayatı istihdamdan çalışma şartlarına, sosyal güvenlikten mesleki eğitime, iş sağlığı ve güvenliğinden yurt dışında çalışan vatandaşlarımızın haklarının korunmasına kadar çok geniş alanı ve toplumun büyük bir kesimini ilgilendiren bir alan. İş sağlığı ve güvenliği ise sadece iş yeri ve çalışan düzeyinde değil, toplumun genelini doğrudan ilgilendiren ve aynı zamanda ulusal ve uluslararası düzeyde ele alınması gereken çok önemli bir konu. Türkiye'nin bu anlamda imzalamış olduğu uluslararası sözleşmeler var. İş Sağlığı ve Güvenliği ve Çalışma Ortamına İlişkin 155 sayılı Sözleşme ve 161 sayılı Sözleşme bu anlamda Türkiye'nin uluslararası yükümlülükleri arasında. Hükûmet olarak sağlıklı ve güvenli bir ortamda çalışmanın en temel bir insan hakkı olduğunu ve bu bağlamda Hükûmet programlarında da işin değil, insanın korunmasını temel mantığa alan bir yaklaşımla hareket ediliyor.

Bu yasa yıllardan beri gerek çalışanlarımızın gerek çalışma hayatının bütün aktörlerinin beklediği önemli bir yasa çünkü Türkiye'de gerek ulusal anlamda gerekse de uluslararası anlamda yürütülen bütün çalışmalara rağmen iş sağlığı ve güvenliği alanında maalesef istediğimiz bir noktada olmadığımızı elimizdeki istatistikler bize net olarak ortaya koyuyor. Türkiye'de 2009 yılı verilerine göre günde yaklaşık 176 iş kazasının olduğu ve bu iş kazası sonucunda da 3 kişinin hayatını kaybettiği, ayrıca bunun dışında meslek hastalıklarına bağlı ölümlerin de olduğunu biliyoruz.

Değerli arkadaşlar, bu yasayla birlikte en önemli elde edilen kazanım yıllardan beri 50'nin üzerinde çalışan yerlerde profesyonel anlamda işçi sağlığı ve güvenliğiyle ilgili tedbirler alınması zorunlu iken bu yasayla birlikte yaklaşık 11 milyon 500 bin çalışanımız, SSK'lımız ve bunun yanında kamu çalışanlarıyla birlikte yaklaşık 14 milyon, 15 milyon çalışanın artık iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerinden faydalanacak olmasıdır.

Bir diğer önemli düzenleme -biliyorsunuz- 10 kişiden az çalışanı olan yerlerde, çok tehlikeli ve tehlikeli iş yerlerinde iş sağlığı ve güvenliğinden dolayı doğacak maliyetin tümünün Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından finanse edilecek olmasıdır.

Ben çok fazla ayrıntıya inmeden bu yasada çok önemsediğimiz bir konuyu da sizinle paylaşıp sözlerime son vermek istiyorum. Meslek hastalıkları, iş kazalarıyla ilgili tedbirler alındığı zaman Sayın Bakanımızın

ve çok değerli Mehmet Domaç arkadaşımızın da ifade ettiği gibi, yüzde 98'ini önleme imkânına sahibiz, ancak meslek hastalıklarında yeterli tedbir alındığı zaman yüzde 100'ünü önleme imkânımız var.

Türkiye'de bu anlamda ciddi bir veri olmadığı, dünyada ortalama her bin işçi için yılda 4 ile 12 arası yeni meslek hastalığı beklenirken Türkiye'de 2009 yılında saptanan meslek hastalığı sayısı 429. Türkiye'de meslek hastalığı nedenli ölümler ise 2006 yılında 9, 2008 yılında ise 1 olarak tespit edilmiş. Bu rakamlar bize meslek hastalıklarının, meslek hastalığı nedenli ölümlerin ve meslek hastalıklarının erken saptanmasıyla ilgili ciddi eksikliklerimizin olduğunu ve uygun araçlara sahip olmadığımızı net olarak ortaya koymakta.

Bu yasayla birlikte artık meslek hastalığı yalnız bir maluliyet veya sigortacılık boyutuyla değil, meslek hastalıklarının erken tanısı, tedavisi, hastalığın bildirimi ve bu konuyla ilgili iş yeri hekiminin ve işverenin yetki ve sorumluluklarını net olarak ortaya koyan bir düzenlemedir. Bu düzenlemedeki en önemli hususlardan biri de iş yeri hekimliğine artık bir fonksiyon kazandırmış olmamızdır.

Bilindiği gibi, maalesef Türkiye'de yıllardan beri iş hekimliği çalışanların sağlığını güvence altına alacak adımlar atma yerine, çalışanların reçetelerini yazan bir işlev görmekte. Bu yasayla birlikte artık iş yeri hekimlerine meslek hastalığıyla ilgili ön tanı koyma, ilgili sağlık kuruluşlarına sevk etme ve yetkili sağlık kuruluşlarının belirlenmesiyle ilgili Sağlık Bakanlığının da işin içerisine dâhil edilmesini sağlayan bir düzenleme.

Bu yasanın müstakil bir iş sağlığı, güvenliği yasası olması, iş kazaları ve meslek hastalıklarının önlenmesine yönelik ilgili tüm tarafların yetki ve sorumluluklarını net olarak ortaya koyması cihetiyle, çalışma hayatı açısından son derece önemli bir yasa.

Bu yasanın Genel Kurula gelme aşamasına kadar ciddi emekleri geçen tüm arkadaşlarıma huzurlarınızda şükranlarımı arz ediyor ve yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum