GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Ceza İnfaz Kurumları Güvenlik Hizmetleri
Yasama Yılı:5
Birleşim:40
Tarih:08.01.2015

MHP GRUBU ADINA ALİM IŞIK (Kütahya) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan 616 sıra sayılı Ceza İnfaz Kurumları Güvenlik Hizmetleri Kanunu Tasarısı'nın ikinci bölümü üzerinde Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz aldım. Bu vesileyle yüce Meclisi ve bizleri izleyen değerli vatandaşlarımızı saygıyla selamlıyorum.

Sözlerimin başında, son günlerin gündem maddeleri içerisinde yer alan birkaç konuya ilişkin görüşlerimi paylaşmak istiyorum: Öncelikle 17-25 Aralık rüşvet ve yolsuzluk operasyonları sonucunda ortaya çıkan iddiaları araştırmak üzere yüce Meclisin kurduğu soruşturma komisyonunun kararının ardından komisyonun AKP'li üyelerinin söz konusu iddialarla ilgili "tape"lerin yok edilmesine yönelik kararının hukuka ciddi bir darbe ve tarihî bir hata olacağını, özellikle kayıtlara geçmesi açısından beyan etmek istiyorum. Bu, 4 eski bakanın Yüce Divanda kendilerini savunma hakkı olarak kullanacakları hakları elinden alan 9 kişilik bir grubun ikinci bir hatası olur; buna dikkatlerinizi çekmek istiyorum.

İkincisi, yine son günlerde Anayasa Mahkemesi ve üyeleri hakkında bazı bakan ve milletvekillerinin âdeta en yüksek yargı organını linç edercesine kamuoyuyla paylaştıkları görüşlerin sadece şahıslarını bağlaması temennimi ifade etmek istiyorum. "Bu, AKP'nin görüşü değildir inşallah." diye de bu iyi niyetimi belirtmek istiyorum. Söz konusu Anayasa Mahkemesinin eleştirilen üyeleri ve yüce kurum, AKP'yi 2008 yılında açılan kapatma davasında kurtaran kurumdu. O gün methiyeler dizdiğiniz Anayasa Mahkemesine bugün linç kararı alınmış olmasını da tarihî bir çelişki olarak kayıtlara geçirmek istiyorum.

Üçüncü konu: "Sivil Dayanışma Platformu" adı altında, kişilerin ya da sivil toplum kuruluşlarının onayını almadan, haberi olmadan birçok isimle yayınlanan bildirinin bir darbe niteliğini taşıdığını ve gerçekten bunu kesinlikle yüce Meclisin kabul etmemesi gerektiğini, millî iradeye vurulan bu darbenin şiddetle kınanması gerektiğini ifade etmek istiyorum ve kendimizin de bunu kınadığını özellikle belirtmek istiyorum.

Değerli milletvekilleri, Ceza İnfaz Kurumları Güvenlik Hizmetleri Kanunu Tasarısı'yla ilgili birçok değerli milletvekili görüşünü beyan etti. İkinci bölümde yer alan konularla ilgili olarak özellikle ceza infaz kurumlarında çalışan görevlilerin özlük haklarının iyileştirilmesine yönelik olarak önce alt komisyonda Adalet ve Kalkınma Partisi Komisyon üyesi milletvekillerinin de önergesiyle ve diğer muhalefet partilerinin de benzer önergeler ve katkılarıyla kabul edilmiş olan iyileştirmeye yönelik düzenlemelerin üst komisyonda geri çekilerek yeniden budanmış olmasını bu yüce Meclisin komisyonlar tarafından aldığı karara bir çelişki olduğunu ifade etmek istiyorum. Hem aynı partinin alt komisyon üyeleri "Evet, bu sıkıntının çözülmesi için söz konusu iyileştirmelerin yapılması gerekir." diyecek, önerge verecek, kabul edilecek, alt komisyon üyelerinin tamamı buna iştirak edecek, üst komisyona çıktığımız zaman da "Hayır, biz burada yanlış yapmışız, Maliye bürokratlarının itirazı var, bütçeye ciddi yük getiriyor." gerekçesiyle bunu budayacaksınız, geri çekeceksiniz. Bu kabul edilebilir değildir. Maliye bürokratları alt komisyon çalışmalarında da görev alıyorlar. Eğer böyle bir gerekçe doğruysa Maliyenin bürokratları gelip o komisyonda bunun olmayacağını söylemeleri gerekirdi. Kaldı ki Hükûmetin yaptığı çalışma ve alt komisyonda kabul edilen değerler üzerinden yapılan çalışma sonucunda ortaya çıkan maaşlar ya da elde edilen toplam gelirler kıyaslandığında bu savunmanın geçerli olmadığı ortaya çıkmaktadır. Kişilerin maaşları üzerinde 100, 200, 300 TL gibi olumlu yönde etkileyecek olan iyileştirmelerin kısılması bu Hükûmetin bütçesini batıracaksa ve bütçenin de binde 2, 3'ü gibi toplamda bir yük getiren bir konuya bu mazeretle budanma yapılmasının doğru olmadığını ifade etmek istiyoruz. Bu konudaki önergemizin yüce Meclis tarafından yeniden değerlendirilerek, çalışanların özlük haklarına müdahale edilmesine dur denileceğini ve önergemizin kabul edilmesi talebimizi iletmek istiyorum.

Diğer bir konu: Tabii ki cezaevlerinde çalışan personelin ek göstergelerinde herhangi bir iyileştirme yapılmamıştır. Sadece söz konusu maddede "cezaevi müdürü" "ceza infaz kurumu müdürü" olarak isim değişikliğine tabi tutulmuştur ama ek gösterge cetvelindeki gösterge rakamlarında herhangi bir değiştirme olmamıştır. Bu ve müdür ve diğer çalışanların ek göstergelerinde de hak ettikleri ve normal olarak diğer kamu kurum ve kuruluşlarında eşdeğer görevlerde bulunan kamu görevlilerine verilen ek göstergelerin bunlara da verilmesinin doğru olacağını düşünmekteyiz.

Bir başka önemli mağduriyet, cezaevlerindeki ikinci müdür olarak görev yapan personelin mağduriyetidir. Bu mağduriyetin mutlaka giderilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Onlarla ilgili herhangi bir düzenleme söz konusu değildir ve mutlaka bunun bu tasarı kapsamına bir şekilde dâhil edilmesinde yarar olduğunu düşünmekteyiz.

Bir diğer konu, özellikle cezaevlerinde çalışan personelin bizlere ilettiği ve onların düşüncesi olarak yansıtacağım konu şudur: Genel idare hizmetleri sınıfı yerine, yapılan göreve daha uygun olan emniyet hizmetleri sınıfına dâhil edilme talebi doğru bir taleptir. Şimdi, ceza infaz kurumu güvenlik hizmetlerini yürütecek olan personele bu konuda müdahale hakkı veriyorsunuz, gerektiğinde silahlı müdahale hakkı veriyorsunuz ama bunu "genel idari hizmetler" sınıfında bir memur olarak görevlendiriyorsunuz. Bu, uygulamada çok ciddi sorunlara yol açacaktır; dolayısıyla, emniyet hizmetleri sınıfında görev alan personel konumuna taşınmaları daha doğru bir yol olacaktır diyorum.

Yine, yıpranma hakkından tüm cezaevi personelinin yararlanması ve mümkünse bunun geçmişe yönelik de yansıtılması yönündeki taleplerin mutlaka değerlendirilerek bu kanun tasarısına işlenmesinde yarar olduğunu düşünmekteyiz.

Ek göstergelerin benzer görevleri yürüten diğer kurumların personeliyle eşit düzeye getirilmesi talebi yerinde bir taleptir. Bunun da dikkate alınmasında yarar olduğunu düşünmekteyiz.

Adalet tazminat oranlarının, alt komisyon kararında kabul edildiği şekliyle, yeniden burada verilecek önergelere yapılacak destekle düzeltilmesi talebinin son derece yerinde bir talep olduğunu ifade etmek istiyoruz.

Yine, cezaevi çalışanlarına sendika kurma ve sendikalara üye olma hakkının verilmesi talebi yerinde bir taleptir. Bunun mutlaka kabul edilmesi gerektiğini düşünmekteyiz.

Yine, göreviyle ilgili konularda yargılanan personel için devlet tarafından müdafi atanması talebi doğru bir taleptir, cezaevi personelini güvence altında çalıştıracak önemli bir taleptir. Bunun dikkate alınmasında yarar olduğunu düşünmekteyiz.

Ayrıca, fazla çalışma, yani fazla mesai ücretlerinin verilmesi konusundaki talepler yine doğru taleplerdir. Onun da dikkate alınmasında yarar olduğunu düşünmekteyiz.

Ayrıca, ilgili mevzuatta zor kullanma yetkisiyle ilgili bazı düzenlemeler bulunmasına rağmen, bunların yeniden bir çatı altında toplanarak netleştirilmesinde yarar olduğu düşüncesini sizlerle paylaşmak istiyorum.

Son olarak da -Sayın Adalet Bakanı burada yok ama- Kütahya iline yapılma sözü verilen Kütahya adliyesi, ayrıca Kütahya cezaevi projesi ve Kütahya'ya vergi mahkemesi ile idare mahkemesinin kurulması yönündeki defalarca dile getirdiğimiz taleplerin en azından son dönemde yerine getirilmesinin Kütahyalı hemşehrilerim adına doğru bir karar olacağını sizlerle paylaşıyor, bir kez daha tasarının hayırlara vesile olması temennisiyle saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)