| Konu: | Ceza İnfaz Kurumları Güvenlik Hizmetleri |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 39 |
| Tarih: | 07.01.2015 |
ALİ RIZA ÖZTÜRK (Mersin) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; öncelikle bu son zamanlarda yolsuzluk soruşturmasıyla ilgili verilen dinleme kararlarının yasaya aykırı olduğu nedenle o "tape"lerin falan imha edilmesine ilişkin iddialar dolaşıyor.
Bir: Suç işlediği iddiasıyla soruşturma harekete geçer ve soruşturma sonunda gerçekten dava açılmasını gerektiren yoğunlukta bir şüphe, şiddetli bir şüphe varsa iddia makamı bu davayı açar. Yargılama ise, iddianamenin mahkemeye verilmesiyle kovuşturma başlar ve burada "delillerin takdiri ve değerlendirilmesi" bölümü vardır. Burada da bu delillerin yasa dışı ya da yasaya aykırı bir şekilde toplanıp toplanmadığı değerlendirilir. Ve şimdi bakıyoruz ki, soruşturmanın patronu savcıdır yani emniyet bu delilleri toparlarken kendi kafasında toplamaz. Eğer kendi kafasında toplamışsa yasaya aykırıdır.
Dinlemeler... Eğer dinlemeler mahkeme kararıyla yapılmışsa bunun yasaya aykırı olduğunu ileri sürmek mümkün değildir. Ortada mahkeme kararı vardır. Şimdi, bu karar yanlıştır, hukuka aykırıdır. Bunlara itirazım yok, bunları tartışabiliriz. Ergenekon, Balyoz davaları sırasında -bu kürsüden çok defa söyledim- şeklî anlamda dinleme kararlarının olmuş olması bu kararların hukuka uygun olduğu anlamına gelmez dedim. Sizler itiraz ettiniz. Sayın Adalet Bakanımız o zaman grup başkan vekiliydi, itiraz etti. Hatta orada o zaman o kadar rezillikler yaşandı ki telefon numaralarının "IMEI"lerinden dinlemeler yapıldı. Biz bunu burada dile getirdik: Bir hâkimin karar imzalamış olması, bunun bir de zabıt kâtibinin olması yani şeklî anlamda ortada bir mahkeme kararının olmuş olması elbette ki bir karardır ama bu hukuka uygun değildir dedik. Şimdi, yasanın aradığı koşulları taşımıyor dedik. Ama usule uygun mudur? Evet, uygundur, mahkeme kararı vardır. Şimdi, soruşturmayla ilgili yapılan dinlemelerin hepsinin bir mahkeme kararına istinaden yapılmadığı konusunda bir iddia yoktur.
Efendim, "tape"ler... Şimdi söylüyorum arkadaşlar, bu "tape"ler montajdı, şantajdı, yok, dizilmişti, doğru değildi; e, doğru değilse o zaman "tape"lerin imha edilip edilmemesiyle ilgili niye çok fazla kafa yoruyorsunuz? Sonra, Meclis soruşturma komisyonu kovuşturma yapmaz, Meclis soruşturma komisyonu iddia makamının yerine soruşturma yapar. O aşamada, bulunduğu aşamada "tape"leri imha etme hakkı da yoktur, yetkisi de yoktur. Eğer bu Soruşturma Komisyonu o dosyadaki "tape"leri imha ederse delilleri yok etmiş olur, delilleri yok etme suçunu işler. Bu suçtur, bunu yapamaz. Bu, yasaya aykırı delillerin imhasına ancak yargılama aşamasında karar verilir bu saatten sonra. Eğer burada bu dosyalar Anayasa Mahkemesine giderse, bu bakanlar Anayasa Mahkemesinde yargılanırlarsa yargılama aşamasında elbette ki Anayasa Mahkemesi nelerin hükme esas delil olacağına, nelerin olmayacağına karar verecektir. Savcının o delilleri yok etme hakkı nasıl yok ise bu saatten sonra, soruşturma komisyonunun da yoktur.
Bu yasa dışı dinlemelerle ilgili elimde bir soru önergesi var. O tarihte Sayın Bakanımız Grup Başkan Vekiliydi. Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün adalet müfettişleri gittiler dinleme kararı aldılar arkadaşlar, savcılar değil. 80 tane hâkimle ilgili dinleme kararı aldılar müfettişler vasıtasıyla. Şimdi onu uzun uzun okumama gerek yok. O zaman bu kürsüde ben bunu dile getirdim. Şimdi, dinlenenlerden bir tanesi Yargıtay üyesi oldu en son atamalarda. 80 tane, Adalet Bakanlığı müfettişleri eliyle dinlendi, Sadullah Ergin de Adalet Bakanıydı.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ALİ RIZA ÖZTÜRK (Devamla) - Esas yasaya aykırı dinlemeler 2008'den itibaren başladı, devam etti, hukuka aykırı dinlemeler o zaman devam etti. O nedenle, bunu gerekçe sürerek yasa dışı iş yapmamak lazım. Ben Soruşturma Komisyonunun üyelerini bir hukukçu olarak uyarıyorum, suç işlerler. Eğer böyle bir şey yaparlarsa suç işlerler. Bu, gerçekten, delilleri yok etme suçudur, delilleri karartma suçudur, ortadan kaldırma suçudur.
Teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)