GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2015 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı İle 2013 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı
Yasama Yılı:5
Birleşim:36
Tarih:21.12.2014

MHP GRUBU ADINA ERKAN AKÇAY (Manisa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Konuşmama başlamadan evvel... Bir önceki yaptığım konuşmada bu Sayıştay raporlarıyla ilgili Sayın Nurettin Canikli'nin konuşmalarına atfen dile getirdim ve daha sonra da şimdiki Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Sayın Lütfi Elvan'ın söylediği iddia edilen bir cümleyi burada dile getirmiştim. Şimdi o cümleyi tekrarlamak istemiyorum ama konunun açıklığa kavuşması bakımından söylüyorum. İddia şöyleydi: "Kanuna aykırı davranabiliriz. Bizi bazen idare edin." Sayıştay mensuplarına söylediği. Bu konuşmadan sonra Sayın Ulaştırma Bakanı beni aradı ve böyle bir konuşmayı yapmadığını çok açık ve kesin bir dille ifade etti. Ben de Sayın Bakanın bu görüşüne itibar ediyorum ve böyle bir ifadede bulunmadığına inanıyorum. Kendisi hukuki süreci de başlattığını ifade etti. İnşallah, Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kuruluna geldiğinde kendisi de bu konuda daha tafsilatlı bir açıklama yapar. Bu konu tamam, bu şekilde anladık, yalnız Sayın Canikli'nin sözleri geçen yıldan beri sürekli dile getirildi ve hâlâ ortada durmaktadır. Sayın Elvan'ın bunu söylememiş olması Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarının Sayıştayla ilgili görüşünü ve tutumunu da değiştirmez, bizim görüşümüzü de iktidarla ilgili olarak değiştirmemektedir.

Değerli milletvekilleri, üzerinde durmak istediğim bir husus da ödenek üstü harcamalar. 5018 sayılı Kanun'un 20'nci maddesiyle genel veya kısmi seferberlik, savaş ilanı veya Bakanlar Kurulu kararıyla askerî hazırlığın yapıldığı olağanüstü hallerde Millî Savunma Bakanlığı, Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığına başlangıç ödeneğinin yüzde on beşine kadar harcama yetkisi verilmektedir. Yine, 5018 sayılı Kanun'da "Kamu idareleri, bütçelerinde yer alan ödeneklerin üzerinde harcama yapamaz.", "Bütçede yeterli ödeneği bulunmayan işler için yüklenmeye girişilemez. Yüklenme süresi mali yılla sınırlıdır." gibi hükümler de mevcuttur.

2013 yılında kanun hükümlerinin tam tersi uygulamalar görülmüştür. Ödenek üstü giderler, genel ve özel bütçeli idareler için toplamda 9 milyar 300 milyon lira olarak gerçekleşmiştir. Genel bütçeli idareler için ödenek üstü giderlerin neredeyse tamamı Millî Eğitim Bakanlığından kaynaklıdır. Genel bütçe kapsamındaki kamu idareleri için 9 milyar 284 milyondur ve Millî Eğitim Bakanlığı ödenek üstü gideri de 9 milyar 233 milyon Türk lirasıdır.

Ödenek üstü giderler, 2013 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı'nın 4'üncü maddesinin (3)'üncü fıkrasındaki tamamlayıcı ödeneklerle ilgilidir. Buna göre bu harcamalar 5018 sayılı Kanun'un 20, 26, 31 ve 70'inci maddeleri ve 2013 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu'nun 8'inci maddesi ve Kanun'a ekli (e) cetvelinin 49'uncu maddesine göre Türkiye Büyük Millet Meclisinin takdirindedir. Uygulamada bu durum, Meclisin sayısal çoğunluğunun bütçe hakkını zedelemesi anlamına gelmektedir. Bu uygulama Türkiye Büyük Millet Meclisinin iradesini yok sayarak "Ben yaptım oldu." anlayışıyla harcama yapma hakkını kendinde görmektedir.

Netice itibarıyla, diğer bir husus da değerli milletvekilleri, yedek ödenek kullanımıyla ilgilidir. Hükûmetin yedek ödenek uygulaması kanunu âdeta yok saymaktadır. 5018 sayılı Kanun'un "Yedek ödenek" başlıklı 23'üncü maddesinde, yedek ödenek için genel bütçe ödeneklerinin yüzde 2'sine kadar sınır konulmuştur. Yedek ödenek aktarmalarının tek sorumlusu Maliye Bakanıdır.

2013 yılı için baktığımızda, yedek ödenek için başlangıçta 948 milyon lira tespit ediliyor. Yedek ödenekten yapılan aktarmalar ise 35 milyar 900 milyon Türk lirasıdır. Üstelik bu tutarın 34,6 milyar lirası doğal olarak Maliye Bakanlığı dışına yapılan aktarmalardır, diğer kurumlara yapılan aktarmalardır. Öncelikle ifade etmek isterim ki bu rakam, 5018 sayılı Kanun yüzde 2'sine kadar cevaz verirken genel bütçeli idarelerin yıl sonu toplam ödeneğinin yüzde 8,8'ine denk gelmektedir. Dolayısıyla, Hükûmet burada kanuna aykırı bir faaliyet içerisindedir.

İkinci olarak, 5018 sayılı Kanun'a göre Maliye Bakanı bu aktarmaların nerelere yapıldığını yılın bitimini takip eden on beş gün içerisinde ilan etmelidir. Oysa 34,6 milyar liranın hangi kurumlara ve ödenek kalemlerine aktarıldığı ısrarla açıklanmamaktadır. Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürlüğünün açıkladığı bilgiler sadece başlangıç ödeneği olan 948 milyon lirayı içermektedir. Bunun dışında, 35 milyon Türk lirası nereden nereye aktarıldı, nereye harcandı? Sayın Bakan bunları mutlaka açıklamak durumundadır fakat görüyoruz ki bu aktarmaların nerelere yapıldığını açıklamaktan özellikle imtina ediliyor. Burada hiç zihinleri karıştırmayalım, yapılan harcamaları değil, aktarmaları soruyoruz. Harcamayı şu aşamada belki bilemeyebilirsiniz ancak aktarma 1 lira dahi olsa bundan Maliye Bakanının haberdar olduğunu biliyoruz.

Komisyon görüşmelerinde "Kamu kaynağı ile topluma sağlanan yararlar arasındaki ilişkiyi güçlendiren, vatandaşa yönelik daha şeffaf ve anlaşılır bütçeler hazırlamayı hedefliyoruz." ifadesi dile getirildi. Tabii, bunlarda ne şeffaflık görebiliyoruz ne de anlaşılır bir bütçe ortaya konulmuştur. Netice itibarıyla denetim yok, şeffaflık yok, hesap verebilmek yok ve harcamalarda da öngörülmeyen ve kanun dışı, mevzuata da aykırı artışlar var ve bunların da hesabı verilemiyor.

Bu düşüncelerle konuşmama burada son veriyor, hepinize saygılar sunuyorum. (MHP ve CHP sıralarından alkışlar)