| Konu: | 2015 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı İle 2013 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 36 |
| Tarih: | 21.12.2014 |
CHP GRUBU ADINA AYŞE NEDRET AKOVA (Balıkesir) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan kanun tasarısının 2'nci maddesi üzerinde söz almış bulunmaktayım. Hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum.
Saygıdeğer milletvekilleri, devlet yönetiminde en önemli politika aracı bütçedir; bütçelerde, gelir ve giderlerinde yaptıkları değişikliklerle vatandaşın daha mutlu yaşamasını, daha refah içinde yaşamasını, huzur içinde yaşamasını sağlamakla görevlidirler. Ancak, geldiğimiz noktada, incelediğimiz bütçede de benim ilim olan Balıkesir ilinin geçim kaynağı, saygıdeğer milletvekilleri, hayvancılıktır, turizmdir, zeytinciliktir. Hayvancılığın sorunlarını ve çözüm önerilerini ayrı bir madde konusunda inceleyip -hakikaten, sıkıntılar vardır bu konuda- ayrıca bir dile getirmek lazım.
Ancak, turizmciler de çok dertlidir. Bizim, kıyı belediyelerinde, turizm ilçelerinde yazlık nüfus oranlarımız ile kışlık nüfus oranları arasında çok farklar vardır. Burhaniye ilçesinin kışın nüfusu 40 bindir, yazın nüfusu 150-200 bindir. Yine, Ayvalık öyle, Edremit öyle, Erdek öyle. Hakikaten, Marmaris, Bodrum, başka illerde, ilçelerde de bu sıkıntılar yaşanmaktadır. Bu konuda, kış ve yaz nüfuslarının ortalaması alınmak suretiyle veyahut da hane sayısı, ev, konut sayısı tespit edilerek mutlaka yasada bir değişiklik yapılmak suretiyle bu kıyı belediyelerinin, turizm ağırlıklı belediyelerin devletten aldıkları paylar, kadrolar ve İller Bankasından aldığı paylar konusunda bir düzenleme yapılması gerekmektedir.
Zeytincilik konusunda, zeytinci çok dertlidir. Ben kendim de zeytin üreticisiyim. Kürsüye her çıktığımda zeytincinin derdini söylemekten vazgeçmiyorum, vazgeçmeyeceğim. Maliyetler çok yüksektir. Biz zeytin üreticileri diyoruz ki: Nasıl pırlantada, incide KDV muafiyeti getiriliyor; biliyorsunuz hepiniz, ÖTV alınıyor, KDV alınmıyor pırlanta ve inciden. Yine, balıkçı tekneleri ve ticari yük ve yolcu taşımacılık işi yapan yatlara verilen mazot da ÖTV'den muaf. Bizim, çiftçilerin, zeytincilerin traktöründe kullandığı mazottan da ÖTV alınmaması, bir muafiyet getirilmesi talebimiz vardır. Bu konuda bütçede bir iyileştirme görmedik.
Yine, zeytin yağına verilen devlet desteğinde bir iyileştirme görmüyoruz, tane zeytine devlet desteğinde bir iyileştirme görmüyoruz.
AKP iktidarı, iktidara gelirken 3Y'yle mücadele etme sözü vererek halktan güven oyu aldı ve iktidar oldu. Neydi bu 3Y? "Yolsuzlukla mücadele edeceğim. Yoksulluğu gidereceğim ve yasakları kesinlikle önleyeceğim." Şimdi, içinde bulunduğumuz 17-25 Aralık tarihinde, yolsuzluk ve rüşvetle mücadele haftasında, yolsuzluk ne safhada arkadaşlarımız bunu her konuşmalarında dile getirdiler.
2013 yılında Türkiye'de 21 milyon 923 bin yoksul bulunmaktadır. Nüfusumuzun üçte 1'i yoksuldur, nüfusun yüzde 15'i yoksulluk riski altındadır, 2013 yılında sürekli yoksulluk riski altında olanların oranı yüzde 13'tür. Yine, maddi yoksunluk oranı 2013 yılında yüzde 49,7'dir. Bu çok önemli bir orandır. Halkımızın yarısı, hakikaten, sayın milletvekilleri, ciddi bir maddi sıkıntı yaşamaktadır.
AKP kendisine kaçak saray yaparken vatandaş -dün de gördük EĞİTİM-İŞ'te- yasal hakları olan bir gösteriyle Anayasa'nın kendilerine yasal olarak tanıdığı hakkı kullanırken copla, gazla müdahale edilmiş, şiddet görmüşlerdir, yaralanmışlardır. Vatandaşa da reva görülen muamele gaz, şiddet ve coptur.
Bir başka konu da yine açlıktır, yoksunluktur; yine zeytincilerin zeytinliklerinin kesilmesidir.
Sayın Bakan Faruk Çelik "Asgari ücretle geçinilebilir, büyük para." diye söyledi. Saygıdeğer milletvekilleri, Cumhurbaşkanlığı bütçesi, 445.567 asgari ücretlinin bir aylık maaşı demektir, 37.131 asgari ücretlinin de bir yıllık maaşı demektir. Asgari ücret bu kadar büyük para ise Cumhurbaşkanlığının bütçesi niye bu kadar fazla? Bunun da zaten Sayın Bakan tarafından hiç dile getirilmediğini görüyoruz.
Yine, kaçak sarayın inşaatına harcanan para da hâlen belirsizliğini korumaktadır. Sayın Bakan Şimşek "1 milyar 370 milyon." demektedir, ancak TOKİ "Açıklarsak ekonomi zarar görür." demektedir, yine bazı kuruluşlar tarafından da 5 milyar lira değerinde olduğu ifade edilmektedir. Yine, gazetelere ve açıklamalara göre bir aylık elektrik faturası da dudak uçuklatan bir rakamdır, 700 milyar lira değerindedir.
Saygıdeğer milletvekilleri, Çankaya Köşkü 11 cumhurbaşkanına yetti ama Erdoğan'a yetmedi. Kaçak saray, Sayın Şimşek'in dediği maliyete çıktıysa bu parayla her ilimize en az 8 okul, toplam 700 okul yaptırılırdı.
Yine, kendisine sarayları layık gören Sayın Erdoğan vatandaşın evinin durumunu biliyor mu? Yine, nüfusun yüzde 40'a yakını, konutunda sızdıran çatısını ve nemli duvarlarını, binalarını tamir edememektedir. Yine, yüzde 78,5'i evden uzakta bir hafta tatil yapamamıştır. Yine, yüzde 49'u beklenmedik harcamalarını karşılayamamaktadır. Yüzde 75,5'i yıpranmış ve eskimiş mobilyalarını yenileyememektedir. Bu rakamlar çok acı ama demek ki her yıl otomatik olarak buradan onaylanan bütçeyle bizler yoksulluğu çözmüyoruz, yoksulluğu sürekli hâle getiriyoruz. Bir kere bunun altını çizmek lazım. Bu nedenle de diyoruz ki: AKP iktidarının bütçesi gelir eşitsizliğine çözüm üretmiyor, refah yaratmıyor, yoksulluğa kesinlikle çözüm üretmiyor.
Değerli milletvekilleri, bir yıl önce Türkiye yolsuzluk algı endeksinde 53'üncü sıradayken bugün, maalesef, 64'üncü sırada olduğunu görüyoruz. Yine, Uluslararası Yolsuzluk Algı Endeksi'nde AKP Hükûmeti döneminde 2004'te 145 ülke arasında 81'inci sırada olduğunu görüyoruz. Yine, bu dönemde de yolsuzluklarda rekorlar kırıldığını görüyoruz. Yolsuzluk giderilmediği gibi yoksulluğun da giderilemediğini görüyoruz. Neyi giderdi? Dedi ki: "3 Y'den birisi olan yasakları gidereceğim, çözeceğim, yasaklarla mücadele edeceğim." Ancak hatırlamamızda yarar olduğunu düşünüyorum, sadece madde başlıklarıyla hangi yasaklar ile ne yaptıklarını bir tekrar konuşmak, sizlere anlatmak istiyorum.
Saygıdeğer milletvekilleri, Twitter kafasına göre yasak -AKP'nin yasaklarını sayıyorum- Internet kullanımı kontrollü yasak, normal doğum yasak, alkol yasak, yayınlar yasak, heykel yasak, basılmamış kitap yasak, dershane yasak, Cumhuriyet Bayramlarında ve 19 Mayıs törenlerinde kutlamalar yasak, törenlerde çelenk koymak yasak, 10 Kasımda Atatürk'ü anmak dahi yasak, anıtlara çelenk koymak yasak, öğrencilerin parasız eğitim istemeleri yasak; gazetecilerin muhalif yazı yazmaları yasak, tabii bu televizyon kanalları için de geçerli; HES ve nükleerlere karşı eylemler yasak, mayo ve bikini reklamları yasak, Başbakanı proteste etmek kesinlikle yasak, stadyuma özgürce giriş yasak, Taksim'e çıkmak da yasak; Var olan bir şeyin, bir durumun var olduğunu iddia etmek de yasak; fezleke incelemek de yasak, komisyon çalışmalarını yayın yapmak da yasak.
AKP, yasaklarda, hakikaten, saygıdeğer milletvekilleri, ustalık dönemini yaşıyor, hani diyorlar ya "Ustalık dönemini yaşıyoruz." Ancak gördüğümüz kadarıyla yasaklarda ustalık dönemlerini yaşamaktadırlar. Kısaca AKP'ye dalkavukluğun dışında her şey yasak.
Yine AKP'nin yayın yasaklarının bazılarını dile getirmek istiyorum: PKK'nın Dağlıca ve Aktütün baskınlarıyla ilgili yayın yasakları; futbolda şike davası yayın yasağı, KPSS'de kopya skandalı, Gezi Parkı direnişine canlı yayın yasağı; Reyhanlı saldırısı, 17 Aralık rüşvet ve yolsuzluk operasyonu, Reza Zarraf ve Ebru Gündeş için yayın yasağı, MİT Yasası için yayın yasağı -biliyorsunuz Adana'da yakalanan MİT tırlarıyla da ilgili yayın yasağı var- Dışişleri Bakanlığındaki dinlemelerle ilgili yayın yasağı, 301 madencinin hayatını kaybettiği Soma faciasıyla ilgili yayın yasağı, IŞİD'in Musul Konsolosluğunu basarak 40 diplomatı rehin almasıyla ilgili yayın yasağı, Bingöl Emniyet Müdür Yardımcısı Atıf Şahin ile Başkomiser Hüseyin Hatipoğlu'nun şehit oldukları saldırılarla ilgili konuşma yasağı, Soruşturma Komisyonu çalışma dönemi için bile yayın yasağı konuldu.
Değerli milletvekilleri, OECD'nin 2014 yılı...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
AYŞE NEDRET AKOVA (Devamla) - Teşekkür ediyorum. Bütçenin hepimize hayırlı, uğurlu olmasını diliyorum, saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)