| Konu: | 2015 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı İle 2013 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 36 |
| Tarih: | 21.12.2014 |
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; evet, dün bütçe üzerinde bir genel analiz yapmıştım ve insanlara nasıl tozpembe göstermeye çalıştığınızı söylemiştim ve özellikle de "yalanlar" demiştim ki "Bana cevap veresiniz." diye, kimse kalkıp cevap vermemişti. Orada eksiklikler kaldı, bugün o eksiklikleri, o tozpembeyi, pembeyi nasıl başka renklere dönüştürdüğünüzü anlatmaya devam edeceğim ama becerebildiğimiz kadar bu süre zarfında.
Türkiye'nin en büyük problemlerinden bir tanesi işsizlik arkadaşlar. On iki yıl önce geldiniz, "Biz, bu ülkedeki büyük problemlerden bir tanesi olan işsizliği de çözeceğiz." diye bu millete taahhütte bulundunuz ve her yıl yaptığınız bütçelerle de bu bütçelerin içerisinde bu işsizlik problemini çözecek bir yapının olmadığını, bir yatırım miktarının olmadığını gördük ve 2015 bütçesinde de bu yatırım miktarının yeterli olmadığını görüyoruz. İşsizlik deyince ne geliyor aklımıza? Bütün meslek grupları geliyor. Sanmayın ki, sadece vasıfsız dediğimiz işçilik grubunda işsiz insan sayısı çok. Hayır, bütün gruplarda işsiz insan sayısı çok ve özellikle son yıllarda sizin iktidarınız döneminde, hani övünüyorsunuz ya, liseleri üniversiteye dönüştürdünüz, lise binalarında üniversite eğitimi yaptırıyorsunuz insanlara ve mezun ediyorsunuz. Sonra da "Her üniversiteden mezun olana biz iş bulmak zorunda değiliz." diye bir de bugünün Cumhurbaşkanı, geçmişin Başbakanının lafı var. Peki, bu insanlara işi kim bulacak? Önemli olan soru bu. Bir ülkenin Başbakanı mı iş olanakları yaratacak, bir ülkenin iktidar partisi mi iş olanakları yaratacak, Türkiye Büyük Millet Meclisinde görev yapan milletvekilleri, Türkiye'deki iş probleminin çözülmesi, işsizliğin çözülmesi için nasıl bir gayret gösterecek? On iki yıla baktığımızda bu gayreti göstermediğinizi görüyoruz, ki rakamlar da beni teyit ediyor. Bugün gelinen rakamlar, yüzde 10'un üzerine ulaştı yani çift haneli rakamlara ulaştı. En son ne zaman ulaştık bu rakamlara? Krizlerde ulaşmıştık bu rakamlara.
Tabii, bu rakamların detayına baktığınızda en çok işsizlik oranının üniversite mezunlarında olduğunu görüyoruz. Nedir bu oran? Yüzde 30'ların üzerine çıkmış bir orandan bahsediyoruz. Gençlerdeki işsizlik oranının, yüzde 19'un, yüzde 20'lerin üzerine çıktığını görüyoruz. Bu, on iki yıl evvel de Türkiye'nin gerçeğiydi, bugün de Türkiye'nin gerçeği. Yani, işsizlikte hiçbir şey yapmamışsınız, hatta tüketime dayalı ekonomik modeliniz de, içinde üretim olmayan ekonomik modeliniz de sadece insanları, rant transferi yapmış olduğunuz AVM'lerde asgari ücretle çalıştırarak iş problemini çözdüğünüzü düşünüyorsunuz.
Ben sanayinin başkenti Kocaeli'nde oturuyorum, Kocaeli Milletvekiliyim. Bana gelen her 10 telefondan -her gün aşağı yukarı- en az 8 tanesi işsizlikle ilgili ve istihdam edilmeyle ilgili bir problem. Vatandaşlar sürekli arıyorlar, sanayinin başkentinde, iş olanaklarının en fazla olduğu kentte olmamıza rağmen bu vatandaşların işsizlik problemini çözemiyoruz. Zaten işsizlikte Türkiye sıralamasına baktığınızda Kocaeli'nin, işsizlikte 8'inci sırada olduğunu göreceksiniz. Diyeceksiniz ki, nasıl olur? Türkiye'ye yüzde 12 veren bir Kocaeli, Türkiye bütçesinin gayrisafi yurt içi millî hasılanın yüzde 12'sini karşılayan bir Kocaeli'de işsizlik olabilir mi? Evet, Kocaeli işsiz bir kent. Peki, işsiz de... Aynı zamanda yoksul kent, yoksullukla da 6'ncı sırada. Hani diyoruz ya açlık sınırı, yoksulluk sınırı. İş bulan kardeşlerim de açlık sınırının altında çalışıyor arkadaşlar. Neyle çalışıyor? Asgari ücretle, 890 lirayla çalışıyor. Niye çalışıyor bu? Çünkü sermayeye öyle peşkeş çektiniz ki ülkeyi, artık insanları bedava çalıştıracaklar neredeyse. Benim kentimdeki çalışan insanların yüzde 44'ü asgari ücretle çalışıyor.
Her yerde Ford'u örnek veriyorum, alınmasın Koç grubu bana. Ford fabrikasında 5.500 tane işçi çalışıyor. Bu işçilerin tümü endüstri meslek lisesi mezunu ve iki yıllık meslek yüksekokulu mezunu ama maalesef bu işçilerin aldığı maksimum ücret 1.200 lira, 890 liradan başlıyor 1.200 liraya çıkıyor. Sadece bu mu? Bingo'sunda. Sadece bu mu? O çok burada övündüğünüz, "Demir-çelik fabrikasını kuruyoruz." dediğiniz, "Koreliler geldi, üretim yapıyor." dediğiniz, Kocaeli'nin, İzmit'in göbeğine oturttuğunuz fabrikalarda da 890 lira ile 1.200 lira arasında bu gençlerimizi çalıştırıyor.
Şimdi, size arkadaşlar soruyorum: Hani diyor ya geçmişin Başbakanı, bugünün Cumhurbaşkanı: "En az 3 çocuk yapacaksınız." Bu gençlerin 3 çocuk yapma şansı var mı, 3 çocuk yapma şansını nasıl yakalayacaklar? Bırakın, evlenme şansını dahi yakalayamıyorlar. Geçen gün zannediyorum bir milletvekili arkadaşım bu kürsüden "Gençlere evlendirme yardımı yapın." dedi. Doğru bir tespitti. Çalışan genç bile evlenemiyor.
EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Ardahan milletvekili dedi.
HAYDAR AKAR (Devamla) - İşsizlik probleminin çok hızlı çözülmesi gerekiyor. Bunun için de kafalarımızı üretime odaklamamız gerekiyor.
Eğer ülkede üretim yaptıramazsak bu problemi çözemeyiz diyor, saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)