GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2015 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı İle 2013 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı
Yasama Yılı:5
Birleşim:35
Tarih:20.12.2014

MHP GRUBU ADINA ALİM IŞIK (Kütahya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan 2015 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı'nın 11'inci maddesi üzerinde Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz aldım. Bu vesileyle yüce Meclisi ve bizleri izleyen değerli vatandaşlarımızı saygılarımla selamlıyorum.

Bilindiği gibi, bu madde, fonlara ilişkin işlemlerin nasıl yürütüleceğini ve bu kapsamda, özellikle, Savunma Sanayii Destekleme Fonu kaynaklarının nasıl oluşturulacağını hükme bağlayan düzenlemeler içermektedir.

Sözlerimin başında, Türk Silahlı Kuvvetlerinin bölgesinde güçlü ve caydırıcı bir güç olmasına önemli katkılar sağlayacak olan Savunma Sanayii Destekleme Fonu kaynaklarının ne kadar artırılsa az olduğunu ifade etmek istiyorum. Ancak, takdir edersiniz, her fondaki ya da her bakanlık bütçesindeki her kuruş milletimizin verdiği vergilerle toplanan ve herkesin hakkı olan bir paradan oluşmaktadır. O nedenle, fon kaynaklarının doğru kullanılması ve yerinde kullanılması konusunu, özellikle, bu bütçeyi kontrol eden ve bütçenin yürütülmesinden sorumlu Maliye Bakanlığından istirham ettiğimizi ifade etmek istiyorum.

Bu vesileyle, özellikle, Türk Hava Kuvvetlerinin 2012 yılında Güney Kore'den satın aldığı 40 adet KT-1 tipi eğitim uçağının şu ana kadar yaptığı uçuşlarda beklenen performansı gösterememiş olmasına ve 20'ye yakın uçağın hangarda bekletiliyor olmasına rağmen, aralık ayı başında 15 adet ek uçak alımı konusunun değerlendirilme sürecinde yine Güney Kore'den performansı beklenen düzeyde olmayan uçaklardan alınması yönünde verilmiş olan kararı dün Sayın Millî Savunma Bakanına sorduğum soru üzerine yüce Meclisin tüm üyeleri öğrenmiş oldu.

Bir tarafta yıllardır bu milletin parasıyla toplanmış kaynaklardan yapılan harcamalarla kendi yerli uçağımız olarak övünerek her yerde bahsettiğimiz, aynı amaca yönelik "HÜRKUŞ" isimli eğitim uçağı var ve "Bu ihaleye biz de varız." demesine rağmen TAI ve Savunma Sanayii Müsteşarlığının -çok fazla fark olmayacak şekilde- Güney Kore'deki performansı düşük uçaklara rağmen, bu ihaleye talip olmalarına karşın, maalesef, kararın yine Güney Kore'den alınacak uçaklar yönünde çıkmış olması düşündürücüdür ve milletimiz adına doğru değildir. Şundan dolayı doğru değildir: Bu uçak şu anda deneme uçuşlarını yapıyor, HÜRKUŞ ve 2015 yılında Paris'te yapılacak dünyanın en büyük havacılık fuarı olan Uluslararası Havacılık Fuarı'na katılmak üzere hazırlıkların yapıldığı bir dönemde, rakip bir firmanın uçağını bu ülkenin tercih ediyor olması, Sayın Bakanın ifadelerine göre, 2018 öncesi teslim edilemeyeceği söylendi, diğeri 2017 yılında teslim edilecek yani aradaki bir yıla yakın bir süre karşılığında bu tercihin yapılmış olması bu emeklerin, inşallah, boşa gitmesine yol açmaz. Bunu, özellikle Sayın Maliye Bakanından takibi konusunda... Eğer mümkünse geri dönüşü, kendi uçaklarımızın kendi Türk Hava Kuvvetlerimiz tarafından kullanılmasını sağlayacak bir müdahale yetkisi varsa ya da düzenleme yapılabilecekse onun yeniden gözden geçirilmesi talebini hem sektör adına hem Türk Silahlı Kuvvetleri adına hem de aziz milletimiz adına Sayın Bakana iletmeyi bir görev biliyorum.

İkinci konu: Sayın Bakanım, dünden beri defalarca sormamıza rağmen -sizi de anlayışla karşıladığımızı başta ifade ediyorum- bu kaçak sarayla ilgili hangi fondan, hangi kaynaktan ne kadar para aktarıldığı konusunu cevaplamamakta ısrar ediyorsunuz. Bunu anlayışla karşıladığımı ifade etmek istiyorum çünkü 1 milyar 377 milyon TL bugünkü parayla, eski parayla 1 katrilyon 376 trilyon lira para harcandığını söylemenizden bu yana sizin üzerinizdeki baskıların ne kadar arttığının farkındayız. Ancak ben, sizinle elimdeki belgeyi, dün, söz konusu yapı ruhsatı ve yapı kullanım izin belgesiyle ilgili verileri paylaştığımda, konudan haberdar olmadığınızı ifade etmiştiniz. Şimdi, bu kaçak sarayla ilgili resmî belgeyi sizlerle paylaşıyorum. Yapı ruhsatı 17/7/2012 tarihinde Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından verilen bu binalarda toplam 207 bin metrekarelik ve 1.210 adet ofisten oluşan bir yapı öngörülüyor ve söz konusu yapının ortalama birim maliyeti 800 TL/metrekare olmak üzere 165 milyon 600 bin TL'lik bir yapı maliyeti öngörülmüş. Yine, 2014 yılı 8 Ekim tarihinde, Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından verilen biten inşaatlarla ilgili yapı kullanma izin belgesinde -belge numarası 33-1/2014 olmak üzere- söz konusu binaların "Başbakanlık Hizmet Binaları" olarak yapıldığı, Toplu Konut İdaresi Başkanlığı tarafından binanın yapıldığı, yapı müteahhidinin Fevzi Akkaya, REC Uluslararası İnşaat Yatırım Sanayi ve Ticaret AŞ olduğu, 1.220 ofis ve iş yerinden oluşan ve bugüne kadar, toplam 97.914 metrekarelik bitmiş alan için, metrekare birim maliyeti 800 TL olmak üzere, toplam 78 milyon 331 bin 200 TL'lik bir maliyet yer almaktadır. Dolayısıyla, binanın özelliklerinin de detayda yer aldığı, binanın bulunduğu toplam alanın da parsel alanı olarak metrekare cinsinden 487.941 metrekare yani yaklaşık 500 dönümlük bir araziyi kapsadığını ifade etmek istiyorum.

Şimdi, bu bilgiler ve sizin açıkladığınız 1 katrilyon 376 trilyon liralık para arasında yaklaşık 20 kat bir fark var.

Sayın Bakan, siz, bu ülkenin Maliye Bakanısınız. Bu milletin vergilerinin teslim edildiği hazinenin başındaki birinci derecede sorumlu kişisiniz. Ben bir milletvekili olarak şunu öğrenmek istiyorum: Bu resmî belgedeki bu veriler ile sizin açıkladığınız veri arasındaki yaklaşık 20 kat farkın sebebi nedir? Acaba, bu inşaatı yapanlar devletten vergi kaçırmak için bu rakamları düşük mü göstermişler, yoksa bu paralar başka bir yere mi harcandı? Bunu bilmek istiyoruz.

Niye bunu bilmek istiyoruz? Çünkü, bu konuda Sayıştay denetim raporlarında yer alan verilere baktığımız zaman, Çevre ve Şehircilik Bakanlığının söz konusu inşaatla ilgili, örneğin 1 metreküp toprak kazma için verdiği -kâr dâhil olmak üzere- birim fiyat 3,10 TL/metreküp iken müteahhide ödenen para 37,19 TL, dolayısıyla 11 kat daha fazla. Örneğin elle kum ve çakıl serme işinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığının verdiği birim fiyat 3 lira 49 kuruş iken müteahhide yapılan ödemenin 66 lira 85 kuruş yani 19,15 kat daha fazla olduğu Sayıştay raporlarında yer almış.

Sayın Bakan, sizin de göreviniz, bizim gibi -en azından- bu denetimi yapmaktır. Sayıştay raporları eldeyken, bu kadar fazla ödeme yapıldığı ortaya çıkmışken ve ortalama -diğer maliyet unsurları da var, onları da vaktimi fazla harcamamak için saymıyorum ama- en az 2,5 kat ile 20 kat arasında değişen kalemlerde ödeme yapıldığı devletin resmî belgelerinde yer almaktayken hâlâ bu kaçak sarayla ilgili, yok "İtibar vesilesidir." yok "Milletin parası çarçur edilmemiştir." diye savunmanın bir anlamı yok. Varsa yanlışlık, üzerine gideceğiz. Kimseyi burada korumak göreviyle hiçbir milletvekili görevlendirilmedi.

Ben, özellikle bu konuyu... Arzu ederseniz belgeyi de -zaten Adalet ve Kalkınma Partisi Grup Başkan Vekilinin dağıttığı belgedir, partinin elinde vardır- size verebilirim. Lütfen, bunu inceleyip en azından bu bütçe görüşmelerinin sonuna kadar ortadaki net rakamları bu yüce Meclise açıklamanızın, hem sizin açınızdan hem tüm milletvekilleri olarak bizler açısından hem de bizleri izleyen aziz vatandaşlarımızın bilgilenmesi açısından büyük önemi vardır diyorum.

Bu vesileyle tekrar bütçenin hayırlı uğurlu olmasını bir kez daha temenni ediyorum. (MHP sıralarından alkışlar)