GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2015 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı İle 2013 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı
Yasama Yılı:5
Birleşim:32
Tarih:17.12.2014

CHP GRUBU ADINA OĞUZ OYAN (İzmir) - Değerli milletvekilleri; evet, bugün 17 Aralık, bundan kurtulmak mümkün değil. 17 Aralık gibi Türkiye'de Hükûmet edenlerin yolsuzluklarının zirve yaptığı veya iktidar kavgalarının bir yan ürünü olarak Türkiye'de nihayet yolsuzluk buz dağının görünen yüzünün toplumun bilgisine taşındığı tarihî bir günün yıl dönümünde bütçeyi tartışmak herhâlde tarihsel bir ironi olsa gerek.

Bakınız, ben buradaki tartışmalara küçük bir ek yapayım değerli arkadaşlar, Anayasa'nın 6'ncı maddesini lütfen iktidar sırasında oturanlar iyi okusunlar. Anayasa'nın 6'ncı maddesi egemenlik maddesidir ve son paragrafını okuyorum, şunu söylüyor: "Egemenliğin kullanılması, hiçbir surette hiçbir kişiye, zümreye veya sınıfa bırakılamaz. Hiçbir kimse veya organ kaynağını Anayasadan almayan bir Devlet yetkisi kullanamaz." "Siz ne istediniz de vermedik?" derken, bakanlıklar verirken, milletvekillikleri verirken, emniyeti teslim ederken, yargıyı teslim ederken, HSYK'yı teslim ederken, Türk Silahlı Kuvvetlerine birlikte kumpas kurarken Anayasa'nın 6'ncı maddesini çiğnediniz. Buraya gelip şimdi başkalarına darbeci falan sakın demeyin. Anayasa'nın 6'ncı maddesi egemenliği tanımlıyor. Siz bir anayasal suç işlemiş durumdasınız, bu yakanızdan asla düşmez. Buna göre, bir paralele veya başka bir yapıya "İstediğiniz her şeyi verdik." dediğiniz andan itibaren suçlusunuz Anayasa'dan kaynağını almayan bir yetkiyi devrettiğiniz için. Değerli arkadaşlarım, bunun artık polemiği falan olmaz, bunları bırakın bir tarafa.

İkinci söyleyeceğim şey şu: Üniversitenin 2015 yılı bütçesine baktığımız zaman YÖK dâhil 18,5 milyar lira, YÖK dâhil. Yani, bakın Ankara Mimarlar Odasının hesabı var. "1 milyar 370 milyon lira kaçak saraya." deniliyor ama Ankara Mimarlar Odası -hesaplarına göre- diyor ki: "Yapılacak müştemilat vesaire sürüyor, bu 5 milyar liradan aşağı olamaz." Yani bunun içine ne kadar içerideki eşya dâhil o da ayrı bir hikâye ama üniversitenin toplam bütçesinin YÖK dâhil üçte 1'ini sadece bir saraya harcamış vaziyettesiniz, sadece. Yani dolayısıyla, burada bir yolsuzluk ekonomisinin, bir az gelişmiş ülke göstergesi olarak bir lüks düşkünlüğünün, bir şaşaa düşkünlüğünün, bir totaliter devletlere uygun büyük yapılar yapma, faşizme uygun yapılar yapma arzularının aslında sonuçta çarpacağı yer Türk milletinin vicdanıdır ve orada emin olun o saray yolsuzluk müzesi olarak anılacaktır, o saray görgüsüzlük müzesi ve hukuksuzluk müzesi olacaktır. (CHP sıralarından alkışlar)

METİN KÜLÜNK (İstanbul) - Sayın Oyan, yapmayın ya! Sizin gibi bir münevver insan... Yapmayın ya!

OĞUZ OYAN (Devamla) - Üniversitelerin büyük kaynak açıkları içinde olduğu... Konumuz üniversite olduğu için ona sadece değineyim. Biraz önce söyledi arkadaşım, bütün Türkiye'deki yurt sorununu halledebilirdik belki bu israf önlenebilseydi.

AKP döneminde üniversite sayısı 53'ten 104'e çıktı yani 2 katına çıktı, bunların çoğu tabela üniversite ama 2 katına çıktı. Peki, millî gelire oranda üniversitenin payı ne oldu? 100'ken 133 oldu yani yüzde 33 arttı sadece; yüzde 100 artıyor üniversite sayısı, öğrenci sayısı da yüzde 100 arttı ama üniversitelerin millî gelir içindeki payı -böyle bakılır bu işlere- sadece bunun üçte 1'i kadar arttı. Demek ki yerlerde sürünüyor üniversite bütçeleri. Bu aslında üniversitelere ve bilime verilen değerin ölçütü aynı zamanda.

Bakın, ben size bir başka karşılaştırma yapayım: Dünyanın en önemli üniversitesi Harvard Üniversitesinin bütçesi 40 milyar doları aşıyor. Bu 100 milyar Türk lirası demek. Türkiye'de üniversitelerin üzerine Millî Eğitim Bakanlığı bütçesini de koyun, hepsi 80 milyar ediyor. Bizim Amerika'yla aramızdaki millî gelir farkı ya da kişi başına düşen millî gelir seviyesi bu kadar açık değil. Bu inanılmaz bir şey. Amerika'da bir tek üniversitenin bütçesi sizin bütün Millî Eğitim Bakanlığı bütçenizden ve 104 tane üniversitenin bütçesinden fazla. Bu tabii nerede yaya kaldığınızın da bir göstergesi. Ya da kütüphanedeki kitap sayısına bakın: Harvard'da 17 milyon cilt kitap, yayın var, sizin bütün üniversitelerinizde 6 milyon var. Yani, buradan din eğitimiyle mi çıkacaksınız, buradan iman gücüyle mi çıkacaksınız?

MEHMET METİNER (Adıyaman) - İnşallah.

OĞUZ OYAN (Devamla) - Allah işinizi kolay etsin. 600 yıldır çıkamadı Osmanlı, inşallah çıkarsınız.

Üniversite ödenekleri içinde personel ödenekleri ile yatırım ödeneklerinin toplamı yüzde 75 ediyor. Yatırım ödenekleri daha çok, yeni bina yapımları, bilmem neye gidiyor yani aslında, işin aslı, çok fazla yararlı bir şey değil. Personel ödenekleri yüzde 54. Tabii ki personel ödenekleri yüksek olacak çünkü üniversiteler hizmet üretim birimleridir, esas şeyi odur. Ama çok yetersiz olduğunu da yani yaptığınız yükseköğretim tazminatının çok yetersiz olduğunu da söylemek isterim.

Özlük hakları iş güvencesiyle birleşmezse kesinlikle bir işe yaramaz. 65 bin öğretim üyesi var, bunun 31 bini eğreti statüde yani yardımcı doçent yani yaklaşık yarısı öğretim üyelerinin bu statüde. Araştırma görevlilerinin neredeyse tamamı, 43 bin araştırma görevlisinin neredeyse tamamı eğreti statüde. Yani sizin yapınız eğreti bir yapı. Değerli arkadaşlarım, mutlaka yardımcı doçentleri daimî kadrolara geçirmek gerekiyor, araştırma görevlilerini 50/d'den 33/a'ya geçirmek gerekiyor.

Ben size son olarak şunu söyleyeyim, Başbakana bir yanıt vereyim: Davutoğlu diyor ki "26'ncı sıradaki Türkiye'yi biz bilmem nereye getirdik." Kesinlikle yalandır.

İkincisi: Dolar cinsinden millî gelir hesabı yapıyor. Kesinlikle bilim dışıdır. Bunu Türk lirası cinsinden yapacaksınız ve sabit fiyatlarla.

MEHMET METİNER (Adıyaman) - Başbakan yalan söylemiyor, sizin söylediğiniz yalan.

OĞUZ OYAN (Devamla) - Üçüncüsü: IMF borcu. Aynen eski Başbakan gibi yalan söylüyor, "IMF borcunu biz ödedik." diyor.

MEHMET METİNER (Adıyaman) - Siz yalan söylüyorsunuz.

OĞUZ OYAN (Devamla) - 10 milyar dolar IMF borcu 2005'te alınmıştır ve IMF bu borcu verirken ne demiştir biliyor musunuz.

MEHMET METİNER (Adıyaman) - Oğuz Hoca, yalan size yakışmıyor.

OĞUZ OYAN (Devamla) - "Üç yıllık bir kredi 2007 Kasımında yapılacak seçimler için çıpa sağlayacaktır. Yani "AKP'nin seçilmesi için veriyorum." demiştir, IMF tarihinin de bir yüz karasıdır.

MEHMET METİNER (Adıyaman) - Yalan suçlamanız yüz karasıdır Oğuz Hoca.

OĞUZ OYAN (Devamla) - Dolayısıyla, 10 milyar da ilave kredi aldığınız hâlde hep şunu söylüyorsunuz: "Biz alınan IMF kredilerini ödedik." diyorsunuz ve bu kuyruklu yalandır, Türkiye'nin dış borcu 129 milyardan 402 milyar dolara çıkmıştır devriiktidarınızda. (CHP sıralarından alkışlar)