GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2015 YILI MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇE KANUNU TASARISI İLE 2013 YILI MERKEZİ YÖNETİM KESİN HESAP KANUNU TASARISI NEDENİYLE
Yasama Yılı:5
Birleşim:28
Tarih:13.12.2014

AK PARTİ GRUBU ADINA AYŞE TÜRKMENOĞLU (Konya) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 2015 Yılı Bütçe Kanunu Tasarısı'nda Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu bütçesi hakkında söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı hukuk devletinin olmazsa olmazlarıdır. Yargı bağımsızlığı, hâkimlere tanınmış bir ayrıcalık olmadığı gibi hâkimlerin hiçbir kuralla bağlı olmadığı, keyfî davranması olarak da algılanmamalıdır. Anayasa'mızın 138'inci maddesinde belirtildiği gibi, yargı bağımsızlığı Anayasa, kanun ve hukuka uygun bir vicdani kanaatle bağlı olmayı, bunun dışında hiçbir kurum, kişi ve mercilerden talimat almamayı gerektirmektedir. Hâkimin tarafsızlığı, dinî inancı, siyasi ve felsefi görüşleri ile davanın taraflarına olan uzaklığı veya yakınlığı adli iş ve işlemlerinde ve kararlarında asla etkili olmamalı, burada tek ölçü Anayasa, kanun ve hukuk olmalıdır, vicdani kanaatiyle bu şekilde karar vermelidir hâkimler.

Cumhuriyetimizin hukuk devleti niteliğini sağlamak, yargıya karşı her kesimin güvenini artırmak ve güçlendirmek, adalet hizmetlerinden memnuniyeti artırmak sadece Anayasa ve yasalarla sağlanamayacağı gibi bu konuda yapılan değişikliklerin de tam olarak hayata geçirilebildiği söylenemez çünkü bunu yapacak olanlar hâkimler ve savcılardır. Bu nedenle, hakkaniyete ve adalete uygun vereceği kararlarla hâkimler ve savcılarımızın hukuk devletine olan inancı pekiştireceği gözlemlenmektedir.

Yargıya güven ve adalet hizmetlerinden memnuniyet oranının artırılması için yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı ile yargının hesap verebilirliği konularında Anayasa ve yasalarda iktidarımız döneminde yaptığımız bazı değişiklikler istenen sonuçları ne yazık ki verememiştir. Tüm siyasi partilerin bu konuda el birliğiyle -dediğimiz gibi- yeni bir anayasa yapmaları uygun olacaktır diye düşünüyoruz.

Bu arada, biliyorsunuz, HSYK'yla ilgili olarak 2010 yılında bazı değişiklikler yaptık. HSYK'nın herhangi bir bütçesi yoktu, sekretaryası yoktu, sekretaryasını Adalet Bakanlığı yapıyordu. HSYK'nın sekretarya hizmetlerini, idari ve mali anlamda bütçesini oluşturduk. Fakat, bir taraftan da 2010 yılında yapılan değişikliklerle, HSYK'nın tam olarak bağımsız, tarafsız, adil ve demokratik bir şekilde oluşumunu sağlamayı hedefledik. Geldiğimiz noktada bunu tam olarak sağlayamamış olduğumuzu ne yazık ki gördük. Biliyorsunuz, geçtiğimiz haftalarda HSYK'yla ilgili yeni değişiklikler yaptık.

Şahit olduğumuz gibi, Türkiye'de ne yazık ki yargı mensupları, devlet içinde olmayan, hiyerarşik yapı içinde olmayan farklı kesimlerin emir ve talimatları doğrultusunda davranmaya başladılar. Bu da Türkiye'deki hukuk devletine olan inancı, adalete olan güveni sarstığı gibi, hem milletimiz hem devletimiz için büyük bir tehlike oluşturmuştur.

Biliyorsunuz, zaman içerisinde bazı kamu görevlilerinin bazı kesimlere bağlı olarak hareket ettikleri, ülkede kaosa yol açma gayretlerinin olduğu hepimizce gözlemlenmiştir. Yine, bazı kamu görevlilerinin, hele de yargı mensuplarının ideolojik davranması asla kabul edilemez.

Ben, bir anımızı paylaşmak istiyorum. Bizler, 2010 yılı Anayasa değişikliğinden sonra Almanya'ya gitmiştik bireysel başvuru hakkını araştırmak için. Orada, hâkimlerin ve savcıların siyasi partilere üye olduklarını ve siyaset yapabildiklerini öğrendik. Bu bizleri hem şaşırttı hem de Türkiye için böyle bir temennide bulunmuş olduk. Çünkü, hâkim ve savcıların kararlarında siyasi, ideolojik davranmayacaklarına olan inancın tam olduğunu gösteriyordu bu durum. İnşallah, darısı Türkiye'nin başına diyorum.

Yine, son birkaç yılda yaşanan bazı uygulamalar, maalesef, halkımızı yargıdan soğutmuş, hukukun eksik ve yanlış uygulandığı inancının doğmasına sebep olmuştur. Ben, gelecek dönemlerde, hukukun bağımsız ve tam olarak uygulandığı, hâkim ve savcılarımızın vicdani kanaatlerle davrandığı ve devlet hiyerarşisi içinde olmayan hiçbir kurum ve kuruluştan emir ve talimat almadığı, sadece vicdani kanaatine, Anayasa'ya, kanuna, hukuka ve millete karşı sorumlu olduğu inancıyla hareket edeceğine inanıyorum.

Biliyorsunuz, hâkimler ve savcılar görevlerini anayasal teminat altında yaparlar ama dediğim gibi biraz önce, bu hiçbir şekilde bazı kesimlerden talimat alması anlamına da gelmemektedir. Eğer HSYK açıkça yasaları çiğneyen hâkim ve savcılar hakkında gerekli, zamanında önlemleri alırsa hâkim ve savcılarımız da çok daha özenli davranacaktır diye düşünüyorum.

Ben bu vesileyle 2015 Mali Yılı Bütçe Tasarı'mızın hayırlara vesile olmasını temenni ediyor, tüm milletimizi ve yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)