GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2015 YILI MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇE KANUNU TASARISI İLE 2013 YILI MERKEZİ YÖNETİM KESİN HESAP KANUNU TASARISI NEDENİYLE
Yasama Yılı:5
Birleşim:27
Tarih:12.12.2014

AK PARTİ GRUBU ADINA OSMAN ÖREN (Siirt) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Türk Tarih Kurumu bütçesi üzerine AK PARTİ Grubu adına söz almış bulunuyorum, bu vesileyle grubum ve şahsım adına hepinize saygılar sunuyorum.

Sayın milletvekilleri, 28 Nisan 1930 tarihinde kurulan Türk Tarih Kurumunun amacı; Türk tarih ve medeniyetini bilimsel yollardan incelemek, faaliyetlerini bu noktada ulusal ve uluslararası düzeyde gerçekleştirmeye çalışmaktır. Türkiye tarihi üzerinde özgün ve evrensel nitelikte bilimsel araştırmalar yapılmasını sağlamak, tarih araştırmalarının temelinde bilimde ve eğitimde mükemmelliği özendirmek, toplumda tarih şuurunu ve kültürünü geliştirmek, uluslararası platformlarda etkin bir konuma getirmek bu kurumun asli görevleri arasındadır. Esasen oldukça önemli bir kültür ve bilim kurumu olması gereken Türk Tarih Kurumu, cumhuriyet tarihi boyunca büyük ölçüde iktidarların ideolojik tercihleri doğrultusunda yönetilmiştir. Geçmiş iktidarlar döneminde Türk Tarih Kurumunun sistem içerisindeki misyonu kurumun pasif bir profile oturmasını beraberinde getirmiştir. Kültür kurumlarının yeniden yapılandırılmasına ve daha işlevsel hâle getirilmesine önem veren, bu yönde politikalar üreten, ilgili kurumlara ciddi destek veren AK PARTİ iktidarı döneminde Türk Tarih Kurumu da daha sağlıklı bir yapıya kavuşturulmuş, 2006 yılında bütçesi bağımsızlaştırılmış ve daha verimli çalışmasına zemin hazırlanmıştır.

Türk Tarih Kurumu, üniversitelerimizin ve diğer kültür kurumlarımızın da kaynak ihtiyaçlarının giderilmesinde her geçen yıl önemli bir rol üstlenmektedir. Üniversiteler ve kütüphanelere sağlanan ücretsiz yayın sayısı 2014 yılında 20.668'e yükselmiş bulunmaktadır. Kurum, kazı araştırma ve proje destekleri sağlamasının yanı sıra, yüksek lisans ve doktora programına devam eden kimselere de burs imkânı sunarak eğitim süreçlerine katkı sağlamaktadır.

Türk Tarih Kurumu, araştırmacılar için de gelişkin imkânlar sunmaktadır. 2014 yılı itibarıyla kurumun kütüphanesinde araştırmacıların kullanımına sunulan materyal sayısı 230 bin adede yükselmiş durumdadır. 2014 yılı itibarıyla arşiv materyalleri sayısı 106.369'a yükselmiştir. Kurum, ayrıca, sözde Ermeni soykırımı iddiaları konusunda bilimsel faaliyetlerini sürdürmektedir. 2014 yılı içerisinde bu konuda 2 sempozyum gerçekleştirilmiş, 10 ciltlik bir yayın hazırlanmıştır.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; elbette ki Türk Tarih Kurumu bugün mükemmel bir noktada bulunmamaktadır, yapılması gereken daha çok şey bulunmaktadır. Ancak, AK PARTİ iktidarı döneminde Türk Tarih Kurumu geçmiş hükûmetler döneminde kaybettiği prestiji yeniden kazanmıştır. Yayın alanı genişletilmiş, nitelikli yayınlar gerçekleştirilmiştir. Fakat, gelinen nokta yeterli değildir, geliştirilmesi için çaba gösterilmelidir. Türkiye'de yeni bir döneme girilmiştir. Bu yeni dönemde elbette tarih eğitimi ve tarihe yaklaşım alanında da önemli değişimler yaşanmaktadır, yaşanacaktır. Artık Türkiye'de devlet vatandaşına bir tarih dayatmamaktadır. Daha da önemlisi devlet tarihle ilişkisini barışmak, yüzleşmek gibi argümanların ileri sürülmesini sağlayan zemini oluşturacak biçimde travmatik biçimde kurmamaktadır. Türkiye'de isteyen herkesin Ahmet Cevdet Paşa'nın tarihini aslından okuyabilecek olması bile başlı başına büyük bir olay olarak ele alınmak mecburiyetindedir. Türk Tarih Kurumu da bu çerçevede önümüzdeki dönemde önemli bir pozisyonda olacak, üretken, nitelikli ve geçmişi anlamamıza yardım edecek çalışmalarıyla eksiklikleri tamamlayacaktır.

Sayın Başkan, değerli arkadaşlar; Türk Tarih Kurumumuz; tarihimizi ve kültürümüzü anlamaya, öğrenmeye yönelik bu kadar önemli çalışmalar yapıyorken bugünlerde bir kısım kesimler tarafından Millî Eğitim Bakanlığımızın müfredat çalışmaları üzerinde suni bir tartışma, çatışma ortamı yaratılmaya, gündem saptırmaya yönelik olarak Osmanlıca tartışmaları çıkartılmaya çalışılmaktadır.

"Osmanlıca" dediğimiz dil, aslında "Eski Türkçe" diye tabir edilen yani eskiden tüm vatandaşlarımızın kullandığı ortak dil olan Türkçedir. Eskiden, bu ülkede din tartışmaları çıkartılıyordu, şimdi ise dil tartışmaları çıkartılmak istenmektedir. Cumhuriyet Dönemi ünlü yazar ve şairlerimizin yazılarını dahi okuyamayacak durumda olan bir nesil yetişiyor. Güzel dilimiz elden gidiyor. Bu olumsuz durum daha da ilerlemeden Millî Eğitim Bakanlığımızın kararı çok yerinde alınmış bir karardır. Gençliğimize güzel tarihimizi öğretmek zorundayız.

Değerli milletvekilleri, toplumumuzun sahip olduğu tarihsel ve kültürel farklılıkları zenginlik olarak görüp, tarihte olduğu gibi, geleceğe birlikte yürüyerek derin bağlarımızı ortaya koyma adına bu çalışmaların önemli olduğunu düşünüyor; bu duygu ve düşüncelerle bütçenin hayırlı ve uğurlu olmasını Allah'tan niyaz ediyor, heyetinize saygılarımı sunuyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)