GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2015 YILI MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇE KANUNU TASARISI İLE 2013 YILI MERKEZİ YÖNETİM KESİN HESAP KANUNU TASARISI NEDENİYLE
Yasama Yılı:5
Birleşim:27
Tarih:12.12.2014

AK PARTİ GRUBU ADINA EBU BEKİR GİZLİGİDER (Nevşehir) - Sayın Başkanım, saygıdeğer milletvekilleri; Türk Dil Kurumu Başkanlığının 2015 yılı bütçesi üzerinde AK PARTİ Grubu adına söz almış bulunuyor, bu vesileyle hepinizi saygıyla selamlıyorum.

12 Temmuz 1932'de kurulan ve bugün Türkiye Cumhuriyeti'nin en önemli kültür kurumlarından biri ve Türkçenin son seksen yılındaki gelişmesinde belirleyici olmuş Türk Dil Kurumu, özel bütçeli bir kamu kurumudur ve harcamalarını Türkiye Büyük Millet Meclisince onaylanan bütçe rakamları ve kalemleri doğrultusunda yapmaktadır. Kurum, 2 Kasım 2011'de yürürlüğe giren 664 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'yle yeniden yapılandırılmış ve Bilim Kurulu ile kolları oluşturulmuştur. İlk kitabını 1933'te, ilk sözlüğünü 1945'te yayımlayan Kurum, bugün yalnızca günümüz Türkçesini değil, Türk dilinin tarihî dönemlerini, Türk lehçelerini bilimsel yöntemlerle araştırmakta, hemen her bilim dalında Türkçe terim türetme çalışmalarını yürütmektedir. Sözlükler, dil bilgisi kitapları ve yazım kılavuzları hazırlamakta, yazımda, söyleyişte oluşan yeni durumlar karşısında Türkçenin özelliklerini göz önünde bulundurarak çözümler geliştirmektedir. Süreli yayınlar çıkarmakta, Türk dilinin çeşitli konularında bilimsel toplantılar düzenlemekte ve başka kurum ve kuruluşlar tarafından yürütülen çalışmalara destek vermektedir.

Tabii, Türk Dil Kurumu denince akıllara ilk olarak Türkçe sözlük hazırlayan bir kurum gelmekte ancak Türkçe sözlük bu kurumun temel misyonu olmakla birlikte, kurum, kurulduğu günden bu yana 185 farklı sözlük yayımlamıştır. Şu anda inceleme ve yayın aşamasında yirmi sözlüğü vardır ki bunlar arasında farklı dillerin sözlüklerinden bazı mesleklerin terimlerinin sözlüğüne kadar geniş bir alan mevcuttur. Kurum 2015 yılı çalışmalarını toplam 14 milyon 400 bin TL gider bütçesiyle gerçekleştirmeyi planlamaktadır.

Türk Dil Kurumundan bahsediyorsak Türkçemize dair fikirlerimi de paylaşmak isterim. Artık ofis Türkçesi, İnternet Türkçesi gibi yarı İngilizce, yarı Türkçe melez diller konuşulur olduysa her birimizin, iktidarıyla muhalefetiyle üzerinde ciddi şekilde düşünmesi ve artık düşünmenin ötesinde eyleme geçmesi gerektiğini düşünüyorum. Torun dedenin konuştuğunu anlayamıyorsa, tabelalarımızı okuyamıyorsak, Türkçe isimler dahi İngilizce yazım karakterine göre yazılıyor ise ortak en büyük zenginliğimiz olan Türkçemizin can çekiştiğini anlayabiliyoruz. Bu amaçla Türk Dil Kurumunun yeniden yapılandırması da dâhil, yeni ve kapsamlı, radikal bir düzenlemeler silsilesine ihtiyaç vardır.

Bu kapsamda, son günlerde Osmanlıca tartışmalarına da kendi zaviyemizden değinmek istiyoruz. Ortada bin yıllık zengin bir külliyat varsa ve bunlara ulaşmanın önünde sadece bir alfabeyi öğrenmek söz konusuysa kim bundan niye rahatsız oluyor, anlayamıyorum. Kökü olmayan çınar düşünülebilir mi? Bırakın, uçmak için sabırsızlanan bu millet artık iki kanat taksın. Bakınız, tek kanatla bugüne kadar istediğimiz düzeyde havalanamadık, istediğimiz seviyeye gelemedik. Biz yeryüzündeki en büyük medeniyetlerden biriyiz. Oturmuş demokrasimiz ve cumhuriyetimiz artık endişelerinden kurtulmuş bir öz güvenle 100'üncü yılındaki hedeflerini konuşur olmuştur. Mesele, mezar taşlarını okumanın çok daha ötesinde mühimdir. İstiklal Marşı'mızı okuturken, Gazi Mustafa Kemal'in hitabını okurken çocuklarımız kullanılan kelimeleri anlayamıyorsa bizim hayat damarlarımıza, medeniyet damarlarımıza kastedilmiş demektir. Dil kelimelerle nefes alır ve artık kadim kelimeler yerlerini uydurulmuş, melez ve köksüz sözcüklere bırakıyorsa tehdit artık medeniyetimizle ilgilidir. Günlük kaç kelimeyle konuştuğumuza bakarsak geriye gittiğimizi açıkça görebiliriz. Bu sebeplerle, kadim medeniyetimizi özüyle buluşturma niyetiyle başlatılan bu çalışmayı yürekten destekliyorum. Geliniz, bunun usulünü, şeklini birlikte belirleyelim, buna dair müspet tartışmaların da katkı sağlayacağını düşünüyorum.

Tüm bu düşüncelerle, Türk Dil Kurumu Başkanlığı ve toplamda 2015 yılı bütçesinin hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum. Eğer Göktürk alfabesiyle eserler varsa onları da öğrenmemiz gerektiğini düşünüyorum. Bu konudaki müspet yapılabilecek her türlü eleştirinin bu çalışmaya ve toplamda medeniyetimize ciddi bir katkı olacağını düşünüyor, bu vesileyle tüm Meclisi ve ekranda bizi izleyen seyircilerimizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)