GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2015 YILI MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇE KANUNU TASARISI İLE 2013 YILI MERKEZİ YÖNETİM KESİN HESAP KANUNU TASARISI NEDENİYLE
Yasama Yılı:5
Birleşim:26
Tarih:11.12.2014

AK PARTİ

GRUBU ADINA BÜLENT TURAN (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 2015 bütçesinin Kamu Denetçiliği Kurumu bölümünde AK PARTİ Grubu adına söz aldım. Bu vesileyle hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Şaka değil, 13'üncü bütçeyi görüşüyoruz. Allah'a ne kadar hamdetsek azdır diye düşünüyorum. Çok az partiye nasip olan, çok az iktidara nasip olan 13 defa bütçeyi halka götürmek, hizmet imkânı bulmak çok ayrı bir kıymet diye düşünüyorum. Ama gördüğümüz tablo, şu eleştiriler, şu yaklaşımlar gösteriyor ki bir on üç yıl daha, bir on üç yıl daha biz bu bütçeyi yapmaya devam ederiz. (AK PARTİ sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar)

Az önce arkadaşlarımızın söylemiş olduğu "Daha farklı muhalefet." demesinden niye alındığınızı anlamadım. Alınacak bir şey yok.

LEVENT GÖK (Ankara) - Biz alınmadık zaten.

BÜLENT TURAN (Devamla) - Güçlü muhalefet, güçlü iktidar demek. Biz isteriz ki bağıran, çağıran, kızan, laf atan değil; bizi sarssın, belgesi ile bilgisiyle bizi eğitsin, öğretsin.

ALİ UZUNIRMAK (Aydın) - Yahu yüz olmadıktan sonra, söylediğimiz laflardan alınmadıktan sonra, ne olacak ki yani! Yağmur yağıyor zannediyorsunuz ya!

BÜLENT TURAN (Devamla) - Şu tablo işte, anlattığım şu tablo. Bu tabloda muhalefet olsa ne olur, olmasa ne olur!

MUSA ÇAM (İzmir) - Daha ne belge olacak! 17 Aralık belgelerini koyacaksın ortaya.

BÜLENT TURAN (Devamla) - Bir defa, millet devlet ciddiyeti ister.

GÜRKUT ACAR (Antalya) - Daha ne belgesi istiyorsun! Hâkimleri değiştiriyorsunuz, yargıyı ele geçiriyorsunuz, her şeyi yapıyorsunuz.

BÜLENT TURAN (Devamla) - Millet devlet ciddiyeti ister. Sabahtan beri konuşuyorsunuz, iki cümle söyledim, bağırmaya başladınız. Bağırmazsanız belki anlayabilirsiniz. Bağırmak acziyetin ifadesidir, sözün olmamasının karşılığıdır. Bizim sözümüz çok, hatta daha yeni başlıyoruz konuşmaya.

Bakın bir hikmetli söz vardır, derler ki: "Sizin sözünüz bitmiş olabilir ama biz daha yeni başlıyoruz konuşmaya. Sözün bittiği yerde zorun işin başlar." Bağırmak söz olmadığındandır, bağırmak, gerginlik, kavga, söyleyecek laf olmadığındandır diyorum ve konuma geliyorum.

ALİ UZUNIRMAK (Aydın) - Bülent, Kıbrıs'tayken attığını bir çıkarsana şuraya. Kıbrıs'tayken imza attığını bir çıkarsana şuraya, nereden attın, elektronik imza mı attın?

BÜLENT TURAN (Devamla) - Değerli arkadaşlarım, bakınız, neden bu konuyla ilgili gündeme gelen eleştirilere ufak da olsa cevap vermek istedim? Kamu Denetçiliği Kurumu AK PARTİ'nin yola çıkarken insan merkezli bakış açısının, "İnsanı yaşat ki devlet yaşasın." anlayışının güzel bir yansıması. Bu konuyla ilgili çok farklı adımlar attık. İnsan Hakları Kurumu gibi, Cezaevleri İzleme Kurulu gibi, ara buluculuk müessesesi gibi bir sürü meseleyi, kurumu tekrar gündeme getirdik. Derdimiz, kavga olmadan, mahkemeye gitmeden, masraf vermeden uzlaşı imkânı sağlamak. Kamu Denetçiliğini de aynı gerekçelerle, "Bugün git, yarın gel." anlayışı olmasın diye, "vatandaşın ensesinde boza pişirilmesi" gibi bir kötü atasözü bu milletin önünden kalksın diye bu Kamu Denetçiliği Kurumunu önümüze getirdik. Ama "neden muhalefetle ilgili sıkıntımız var"ın bir hatırlatması olsun, aynı zamanda da "On iki yıl oldu, on üç yıl oldu, neden bunu çözmediniz?" diyenlere bir cevap olsun diye hatırlatmak istiyorum: Yıl 2006. AK PARTİ iktidarı güçlü bir iradeyle beraber Kamu Denetçiliği Kurumunu Meclise getirdi, yasalaştırdı, o zamanın Cumhurbaşkanının önüne gönderdi. Kamu Denetçiliği Kurumunun -bir daha diyorum- siyasi tarafı yok, toplumsal tarafı var, vatandaş tarafı var ama hukuki olmayan gerekçelerle bu yasa Meclise geri gönderildi. Tekrar Meclis toplandı, aynı iradeyi bir daha ortaya koydu ve tekrar Cumhurbaşkanına gönderdi. Bu sefer imdada ana muhalefet yetişti ve onu, tuttu, Anayasa Mahkemesine götürdü. 2006'dan beri niyetimiz olan Kamu Denetçiliği Kurumunu bu tarz girişimlerden dolayı -dünyada 140 ülkede bulunan, İsveç'in 1710 yılında kurduğu, hatta Osmanlıdan örnek alarak kurduğu Kamu Denetçiliğini- biz maalesef 2013'te kurabildik arkadaşlar. Bir daha söylüyorum: 2006'dan beri istediğimiz bu kurumu değişik girişimlerle beraber sadece 2013'te kurabildik. İki yıl oldu. İki yıldan beri bu kurumun ne yaptığına baktığımızda, her gün etkinliğinin daha çok arttığını, bütçesinin, çalışma ortamlarının iyileştirildiğini, geçen yıl sadece 4.500 başvurunun yapıldığını, bu başvuruların da yarıdan fazlasının İnternet üzerinden yapıldığını, bunların da büyük çoğunluğunun kamu çalışanlarının tavrından, tarzından kaynaklanan eleştiriler olduğunu gördük yani iyi işler yapılmaya başlandı ama daha yolun başında.

Ümit ediyorum, zaman içerisinde sizlerin desteğiyle Kamu Denetçiliği Kurumu dünyadaki 140 örneğinin çok ötesinde, çok iyi yerde görev alacak. Bir daha diyorum: Bu kurumu biz kurarken bizim medeniyetimizde zaten ombudsmanlığın, kamu denetçiliğinin bağı olduğunu bildik. Hazreti Ömer'de vardır, Selçukluda vardır, Osmanlıda çok farklı versiyonları vardır. Bizim medeniyetimiz kamu denetçiliği anlayışına aykırı, uzak bir kültür değildir zaten.

O yüzden ben, bu kısa ve yeni kurulmasına rağmen önemli mesafe alan kurumumuzun gelecek yıllarda inşallah çok daha iyi başarılara imza atacağını düşünüyor, bu yeni bütçemizin de hayırlı olmasını ümit ediyor, saygılar sunuyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)