| Konu: | 2015 YILI MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇE KANUNU TASARISI İLE 2013 YILI MERKEZİ YÖNETİM KESİN HESAP KANUNU TASARISI NEDENİYLE |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 26 |
| Tarih: | 11.12.2014 |
AK PARTİ GRUBU ADINA ALİ ERCOŞKUN (Bolu) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Başbakanlık bütçesi üzerine söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle sizleri saygıyla selamlıyorum.
Cenabıhakk'a şükürler olsun ki 3 Kasım 2002 seçimlerinden bu yana arka arkaya aynı iktidar döneminde yapılan 13'üncü bütçe görüşmelerini gerçekleştiriyoruz.
Çok değil, sadece on üç yıl önce bir Anayasa kitapçığı fırlatıldı diye hem ekonomik hem de siyasi anlamda dibe vuran bir ülkede yaşıyorduk hepimiz. "Bir ay sonra memur maaşını nasıl veririz?" diye düşünen, IMF kapısında 1 milyar dolar borç alabilmek için yatıp kalkan, avuç açan, kendi içindeki problemlerle uğraşmaktan dünyada ne olup bittiğine duyarsız...
SELAHATTİN KARAAHMETOĞLU (Giresun) - Bayatladı, bayatladı, taze bir şeyler söyle!
ALİ ERCOŞKUN (Devamla) - ...bırakın dünyayı üç tarafı denizlerle, dört tarafı düşmanlarla çevrili bir ülke paradigmasına mahkûm ama en önemlisi gelecekten ümitsiz, dağ gibi problemler karşısında çaresiz bir ülke. Evet, bu ortamda yapılan erken seçimle tek başına iktidara geldi AK PARTİ. Milletin içinden çıkan, milletle aynı duyguları, aynı heyecanı, aynı hassasiyetleri dünyaya, ülkesine, vatanına karşı aynı bakışı taşıyan birisi ve yol arkadaşları çıktı ve bugüne kadar çözülemeyen sorunlar bir bir çözülmeye, aşılamayan problemler bir bir aşılmaya başlandı.
Gayrisafi millî hasılamız 230 milyar dolarlardan 800 milyar dolarların üzerine, ihracatımız 30 milyar dolarlardan 150 milyar dolarlara...
LEVENT GÖK (Ankara) - İthalat...
ALİ ERCOŞKUN (Devamla) - ...Merkez Bankasındaki 23 milyar dolar paramız 130 milyar doların üzerine çıktı. IMF'ye olan bütün borcumuzu ödediğimiz gibi bir de üstüne borç verebilir hâle geldik. Yerli üretime, sanayiye verilen önemle millî tankımızı, tüfeğimizi, topumuzu, füzemizi, savaş gemimizi, helikopterimizi, insansız hava aracımızı yapar hatta ihraç eder hâle geldik.
Uygulanan mali disiplin sayesinde Avrupa Birliği ülkelerinin koydukları bütün kriterleri yerine getiren nadir ülkelerden birisi olduk.
Yasakları yasaklayan uygulamaları, insanın sadece ve sadece insan olması sebebiyle hak ettiği ne kadar özgürlük varsa seçme şansı vererek bir bir hayata geçirdik. Tüm vesayetlere karşı dik bir duruş sergiledik. İnsan hak ve hürriyetleri ve tam anlamıyla demokrasi yolunda bütün zincirleri kırdık, kırmaya da devam ediyoruz.
Tabii, bütün bunlar güllük gülistanlık bir ortamda olmadı. Darbe planları, balans ayarları, tüm alanlardaki vesayetçi yapının karanlık baskıları gölgesinde oldu bu gelişmeler. Hatta öyle bir noktaya gelindi ki yüzde 5'lerin altına düşen faiz oranları, üçüncü havaalanı, üçüncü köprü, nükleer tesis anlaşmalarının ve dünya çapında buna benzer birçok başarılı projenin açıklandığı bir ayda birdenbire ortalık yakılıp yıkılmaya başlandı. "Mesele ağaç meselesi değil" sloganıyla asıl maksadın ne olduğu apaçık ortaya çıkan olaylar zinciriyle, Türkiye'nin elde ettiği tüm bu kazanımlar bir anda yok edilmeye kalkışıldı. Bugünlerde Yalova'da yaşananlar meselenin gerçekten de ağaç meselesi olmadığını net bir şekilde ortaya koyuyor aslında. Yetmedi, 17 ve 25 Aralık darbe girişimleri, vesayetin hangi kurum çatısı altında olursa olsun bu ülke için en büyük tehdit olduğunu gösterdi hepimize. Tüm bu gelişmelerden sonra, geçmişte her biri bir kriz ortamı olabilecek değişimler yaşandı. Yerel seçimlerle, milletimiz yaşananların farkında olduğunu bir kez daha gösterdi dosta düşmana. Sonra, üç bin yıllık medeniyet tarihimizde ilk defa, milletimiz, herhangi bir aracı olmadan cumhurun başını yani devlet başkanını seçti.
Asil duruş sergilemek, kalbinde, gönlünde gerçeklerin kor ateşini muhafaza etmek tarihin hiçbir döneminde kolay olmamıştır. Dik duruş sabır gerektirir, azim gerektirir, zorluklara tahammül gerektirir ama biz bir şey biliyoruz, sabreden zafere ulaşmıştır. Bugüne kadar Başbakan olarak tüm bakanlıkların koordinasyonunu sağlayan, sadece ülkemizde değil tüm dünyada yeni bir soluk, yeni bir bakış, yeni bir ümit meydana getiren, Türkiye'mizin değişim dönüşümünün, itibarının mimarı Recep Tayyip Erdoğan, devlet başkanı olarak milletimize hizmet etmeye devam ediyor. Kendisine Başbakan olarak vermiş olduğu hizmetlerden dolayı şükranlarımızı arz ediyorum. Sayın Cumhurbaşkanımızın göreve başlamadan önce AK PARTİ Genel Başkanlığını devrettiği ve akabinde Hükûmeti kurma görevini verdiği Başbakanımız Profesör Doktor Ahmet Davutoğlu'na ve çalışma arkadaşlarına, yeni Türkiye'nin 2023, 2053, 2071 vizyonu ve hedefleri doğrultusunda üstün başarılar temenni ediyorum.
Bu vesileyle, 2015 yılı bütçesinin ülkemiz, milletimiz ve yeni Türkiye için hayırlı olmasını temenni ediyor, sizleri saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)