| Konu: | 2015 YILI MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇE KANUNU TASARISI İLE 2013 YILI MERKEZİ YÖNETİM KESİN HESAP KANUNU TASARISI NEDENİYLE |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 26 |
| Tarih: | 11.12.2014 |
AK PARTİ GRUBU ADINA HİLMİ BİLGİN (Sivas) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 2015 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı kapsamında, Cumhurbaşkanlığı bütçesi üzerine grubumuz adına söz almış bulunmaktayım. Bu vesileyle, yüce heyetinizi ve aziz milletimizi saygıyla selamlarım.
Anayasa'mıza göre, Cumhurbaşkanı devletin başıdır. Milletin birliğini ve beraberliğini temsil eder. Cumhurbaşkanlığı makamı, Türkiye Cumhuriyeti'nin en yüksek temsil ve idare makamıdır. Hâl böyleyken, geçmişte maalesef milletin büyük bir kısmını yok sayan, milleti ayrıştıran, ötekileştiren, anlamayan cumhurbaşkanlarını bu aziz millet görmüştür.
LEVENT GÖK (Ankara) - Kimmiş onlar ya? Bir açıklayın da, merak etmesinler!
HİLMİ BİLGİN (Devamla) - Geçmişe dönüp baktığımızda, ülkemizde cumhurbaşkanlığı seçimlerinin hep sancılı olduğu görülecektir. Çağdaş demokrasiyi benimsemiş toplumlarda rutin bir hadise olan cumhurbaşkanlığı seçimleri ülkemizde hep krizlere neden olmuş, askerî ve sivil vesayetin müdahalelerine açık olmuştur. Peki, bu durum normal midir? Neden Cumhurbaşkanlığı seçimleri hep krizlere neden olmuştur? Cumhurbaşkanlığı makamı milletin birliğini, beraberliğini temsil eden bir makam iken neden millete rağmen yetkilerin kullanıldığı bir makam olmuştur? Bu sorulara verilecek cevapların temelinde millet iradesini yok sayma, milleti ikinci sınıf görme, "Millet bilmez, millet anlamaz, millet karar veremez." yaklaşımları vardır ancak bu anlayışta olanlar kaybetmeye mahkûmdur. Bu anlayış, milletin vicdanında ve tarih nezdinde hep kaybetmiştir. İşte onun içindir ki bu millet, Adnan Menderes'i, Turgut Özal'ı, Necmettin Erbakan'ı rahmetle ve minnetle anmakta, onlara zulmedenleri ise tarihin çöplüğüne atmaktadır. Bu noktada siyasete düşen görev, bu anlayıştan sıyrılarak milleti anlamaya çalışmaktır. Şunu hiçbir zaman unutmayalım ki millet, iyi ile kötüyü, doğru ile yanlışı birbirinden ayıracak en güçlü hakemdir. Milletimiz mümeyyizdir. Milletimizin asla ve asla vasilere, velilere ihtiyacı yoktur.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; eski Türkiye'de millet iradesine dayanmayan iktidar yetkisini bir kısım anayasal kurumlar ve Cumhurbaşkanlığı makamıyla sağlama arzusu ve bu şekilde statükoyu ve vesayeti devam ettirme anlayışı vardı. Vesayet odakları, milletten almadıkları yetkiyi milletin aleyhinde kullanmaktan çekinmemişlerdir. Bunu da maalesef bir kısım anayasal kurumlar ve Cumhurbaşkanlığı makamıyla yapmışlardır. Vesayet odakları, askerî ve sivil bürokrasi kendilerini devletin gerçek sahibi, milletin hamisi olarak görmüşlerdir. Dolayısıyla, Cumhurbaşkanı da bu kesimlerden çıkan, bu anlayışa sahip, vesayetten ve statükodan yana biri olabilirdi, milletin değerlerine, hassasiyetlerine saygılı, milletimiz gibi düşünen, yaşayan Anadolu evlatları Cumhurbaşkanı olamazdı, hasbelkader olursa gereği yapılırdı. İşte bu seçkinci, elit askerî ve sivil bürokrasi ilk defa 2007'de kaybetmiş, âdeta duvara toslamıştı. Bir millet hareketi olan, milletiyle birlikte yol yürüyen AK PARTİ, öncelikle e-muhtırayı yok saymış, hukuk garabeti olan 367 kararını milletin hakemliğiyle ortadan kaldırmış, millet iradesine dayalı olarak Cumhurbaşkanını seçmiş ve bundan böyle cumhurun başkanını seçme yetkisi, iradesi, 2007 referandumuyla cumhurun kendisine verilmiştir.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; kendi başkanını seçme yetkisini ve iradesini alan aziz milletimiz, 10 Ağustos tarihinde yapılan seçimde Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ı seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı olarak büyük bir teveccühle ilk turda seçmiştir. Bu seçimler, milletimiz ve demokrasimiz açısından büyük önem arz etmektedir. Bu seçimle birlikte Türkiye, Cumhurbaşkanını milletin doğrudan seçtiği bir döneme girmiştir. Bu vesileyle, her türlü siyasi mühendisliğe, her türlü algı operasyonuna rağmen, ferasetiyle, kadirşinaslığıyla 10 Ağustosta milletin adayı Sayın Recep Tayyip Erdoğan'a büyük bir destek vererek ilk turda seçen aziz milletimize bir kez daha şükranlarımızı sunuyoruz. Bu seçimler bir kez daha milletin terazisinin şaşmayacağını göstermiştir.
Yeni dönemde Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı makamı, yeni Türkiye'nin ruhuna ve karakterine uygun olarak kendi içinde gerekli görülen yeniden yapılanma sürecini gerçekleştirerek devletimizin onuruna, milletimizin değerlerine ve beklentilerine yakışır şekilde hizmetlerine devam edecektir. Yeni Türkiye'de Cumhurbaşkanlığı, toplumsal taleplere devletin en üst düzeyde cevap vereceği etkin bir yapılanma içerisinde, Anayasa'nın vermiş olduğu yetkileri en verimli ve en etkin şekilde kullanacaktır. Sayın Cumhurbaşkanımız, halkın doğrudan teveccühünden aldığı güçle milletine hizmet etmeye devam edecektir. Bu nedenle, Cumhurbaşkanlığı teşkilat yapısı da seçilmiş Cumhurbaşkanı ve büyüyen, gelişen Türkiye vizyonuna uygun olarak güçlendirilecektir. Devletin en yüksek temsil ve idare makamı olan Cumhurbaşkanlığı makamı için harcanan her rakam ülkenin huzuruna, büyümesine, gelişmesine, uluslararası saygınlığına ve ekonomik refahına katkı sağlayacaktır.
Bu vesileyle, Cumhurbaşkanlığı bütçesinin hayırlı uğurlu olmasını temenni ediyor, hepinize saygılar sunuyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)