GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: AK PARTİ Grubunun, Genel Kurulun çalışma saatlerinin yeniden düzenlenmesine; bastırılarak dağıtılan 665 sıra sayılı Kanun Teklifi'nin kırk sekiz saat geçmeden gündemin "Kanun Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler" kısmının 3'üncü sırasına alınmasına ve diğer işlerin sırasının buna göre teselsül ettirilmesine; (11/40) ve (11/41) esas numaralı Gensoru Önergelerinin 9 Aralık 2014 Salı günü gündemin "Özel Gündemde Yer alacak İşler" kısmının 1'inci ve 2'nci sıralarına alınmasına ve ön görüşmelerin bu birleşimde yapılmasını müteakip sözlü soruların ve diğer denetim konularının görüşülmeyerek gündemin "Kanun Tasarı ve Teklifleri ile Komisyonlardan Gelen Diğer İşler" kısmında yer alan işlerin görüşülmesine; (9/11) ve (9/12) esas numaralı Meclis Soruşturması Önergelerinin 6 Ocak 2015 Salı günkü gündemin "Özel Gündemde Yer Alacak İşler" kısmının sırasıyla 1'inci ve 2'nci sıralarına alınarak ön görüşmelerin aynı tarihli birleşiminde yapılmasına; 13, 20 ve 27 Ocak 2015 Salı gü
Yasama Yılı:5
Birleşim:24
Tarih:09.12.2014

ALİM IŞIK (Kütahya) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Adalet ve Kalkınma Partisi Grubunun vermiş olduğu grup önerisinin usulen lehinde ancak esasen aleyhinde söz aldım. Bu vesileyle yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, bu grup önerisinde, Türkiye'nin son kırk beş gününde, kırk beş gün önce Sayın Başbakanın "Ne bedelli askerliği? Anadolu çocukları askerlik yapacak, zengin çocukları bedel ödeyerek askere gitmeden tezkere alacak, olur mu böyle bir şey?" deyip kırk beş gün sonra ne olduysa, rüyasında mı gördü, yoksa başka bir yolla mı kendisine bilgiler geldi, bir anda bedelli askerlikten bahsetti. Genelkurmay Başkanlığının görüşü yok, Türkiye'nin içinde bulunduğu şartlar irdelenmemiş, Hükûmet tasarısı hâline getirilmemiş, grup başkan vekillerinin imzasıyla hazırlanan bir kanun teklifi şeklinde Türkiye Büyük Millet Meclisinin gündemine kırk sekiz saat bile geçmeden getirilen bedelli askerlik teklif var.

Değerli milletvekilleri, daha önce çıkartılan bedelli askerlik yasasında toplanan bedelli askerlik paralarının kanunen şehit ailelerine ve gazilerimize harcanacağını... Bu yüce Meclisten geçirilip daha sonra toplanan paraları Suriyeli mültecilere harcayan Hükûmet bu konuda sınıfta kalmıştır. Bu toplanacak yeni paraları nereye harcayacak, bütçenin hangi açığını kapatmak üzere yüce Meclisten kaçırarak Savunma Fonu'nda topladığı parayı ne amaçla harcayacak? Bunlar aydınlanmadan, Genelkurmay Başkanlığının resmî görüşü yüce Meclise açıklanmadan bunun görüşülmesinin doğru olmayacağı düşüncesinde olduğumuzu ifade etmek istiyorum.

Türkiye'nin gündemi Sayın Başbakanın, Sayın Cumhurbaşkanın söylemleri ardından belirlediği gündem olamaz. Türkiye'nin gündemi, bugün, VIP yolsuzluklarıdır, 17 ve 25 Aralık rüşvet ve yolsuzluk operasyonlarında kaçırılan millet malıdır, devlet malıdır. Bunların üzerinde konuşmaların yapılması ve sorumluların buna göre gerekli şekilde cezalandırılması gereken düzenlemeler yapılması gündemdeyken maalesef bugün, bu yüce Meclisin, yarın başlayacak bütçe görüşmeleri öncesinde alelacele böyle bir gündemle meşgul edilmesinin doğru olmadığını düşünmekteyiz.

Değerli milletvekilleri, Türkiye'nin gerçek gündemi, bugün kaybettiğimiz 3 şehidimizin, askerimizin hangi yolla kaybedildiğinin doğru bilgilerinin burada açıklanmasıdır. "Genelkurmay Başkanlığı açıklama yaptı." diyor televizyonun biri, 1 asker cinnet geçirmiş, önce 2 asker vurmuş, sonra kendini vurmuş, şehit olmuş; Vali açıklama yapıyor "PKK/PYD güçleriyle savaş sırasında askerlerimizi şehit verdik." diyor; öbür taraftan, Suriye'den açılan ateş sonucu askerlerimizin kaybedildiği söyleniyor. Değerli milletvekilleri, ne oluyor bu memlekette?

"Çözüm süreci" diyorsunuz, arka planda PKK-AKP pazarlığı devam ediyor; milletin vekilleri, AKP'li vekilleri burada ne konuşulduğunu bilmiyor, zaten muhalefet hiç bilmiyor, millet hiç bilmiyor. Bu gündemler varken, böylece AKP'nin bütçe açıklarını kapatacak, başka yerlere para aktaracak, kaynak açığını kapatmak üzere, alelacele, seçim öncesi âdeta rüşvet anlamını taşıyacak bedelli askerlik teklifinin bu gündeme getirilmiş olması doğru bir yaklaşım değildir; doğru değildir diyoruz.

Değerli milletvekilleri, Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Samsun Milletvekili Sayın Haluk Koç'un medyayla paylaştığı ve daha sonraki açıklamalarda paylaşılanlar, buz dağının sadece tepesi olarak kamuoyunun gündemine getirilen iddialar çok önemlidir, bu yüce Meclisin her bireyinin mutlaka üzerine gitmesi gereken en önemli konudur. Yüz binler KPSS'ye girecek, maddi ve manevi her türlü fedakârlıkta bulunacak, para harcayacak, emek harcayacak, sadece Anadolu çocuğu olduğu için ve yakın bir AKP'li milletvekili, bakan, siyasetçi ya da bürokratı bulunmadığı için dışarıda sıra bekleyecek, diğer evlatlar torpilli bir şekilde bu devletin en üst düzey kadrolarına atanacak ve bunda bu yüce Meclis sessiz kalacak. Bu gündemler varken böyle bir gündemin doğru olmadığını düşünüyoruz.

Daha sonra, getirilen bedelli askerlik yasası içerisinde erbaşların ilköğretim ve ortaöğretim mezunu olmaları hâlinde yaş sınırıyla ilgili hiçbir anlam ifade etmeyen bir düzenleme getiriliyor. Buradaki asıl sorun, sözleşmeli erlerde, erbaşlarda süresi gelen Anadolu çocuklarının hangi sebeple işine son verildiği belli olmayan sözleşmeyi sona erdirmeleri konusudur, gelin buna çözüm bulalım. Niçin bu Anadolu çocuklarının, askeriyenin ilgili birimlerinde, Hava Kuvvetlerinde, Deniz Kuvvetlerinde, Kara Kuvvetlerinde ve Jandarmada kendilerinin herhangi bir talebi olmadan, herhangi bir gerekçe gösterilmeden bir komutanın kararıyla işine son veriliyor?

Daha sonra, kanunla, söz konusu istifaları etmiş olan erbaşların devletin diğer kadrolarına geçebilme hakkı verilmiş olmasına rağmen, bugüne kadar sadece şimdiki Sayın Cumhurbaşkanının 2011 yılında yayınladığı bir genelgeye istinaden, "Devlet kurumlarında boşalan kadroların ancak maksimum yüzde 2'si bu amaçla kullanılabilir." genelge hükmü doğrultusunda, bu Anadolu çocukları işsiz, psikolojik bunalım altında, bugün, kapı kapı dolaşıp iş arıyorlar. Gelin, bunu çözelim. Gelin, 45 yaşı, 50 yaşa, 55 yaşa, emekli olabileceği yaşa kadar yükseltelim, bu insanları sebepsiz bir şekilde mağdur etmeyelim. Getirilen diğer maddelerin hepsi dolgu madde. Askeriyenin sorunu bu değil ki. Askeriyenin sorunu, görevlerine son verilen Anadolu çocuklarının işsiz, perişan bir şekilde AKP'nin il ve ilçe yöneticilerinin önünde takla atması sorunudur. Bu sorunu çözelim. Bu sorunu çözmüyorsunuz, getirmişsiniz böyle bir kanun teklifini, asıl amaç bedelli askerlik, para toplama ve bazı üst düzey bürokratların çocuklarına, para vererek, 18 bin TL'ye belge alma amacı; onu gizleyerek başka maddeler koymuşsunuz. Buna onay veremeyiz. Gelin, Türkiye'nin gerçek gündemi konusunu bu yüce Mecliste tartışalım.

Değerli milletvekilleri, Türkiye'nin önemli konularından birisi, bugün, gümrüklerde, antrepolarda yakalanan, kaçak etten tutunuz, kaçak saate kadar, sahte saate kadar yakalanan malların Türk piyasasında gezmesi konusudur. Gelin, bunları çözelim, bunları tartışalım. Ne oluyor bu memlekette? Kim, hangi malı, nasıl ihalelere katılarak alıyor da Türkiye'nin sınırlarından Türkiye'ye sokuyor, satıyor? Binlerce insan mağdur ediliyor ve kazananlar iktidar yandaşları oluyor. Bunların hesabını soralım.

O nedenle, bu gündemin yerinde bir gündem olmadığını bir kez daha ifade ediyorum.

Özellikle kadro yolsuzluklarının, "kamuya VIP atamaları", "AKP kadrolaşması" ya da "kadro yolsuzluğu" ve benzeri isimlerle manşette yer alan konunun üzerine gidelim. Bu insanların istifalarını özellikle Adalet ve Kalkınma Partili milletvekili arkadaşlarımın bu kürsüden gelip söylemeleri ve bu haksızlıkları sona erdirmeleri gerektiğini düşünüyoruz. Bunun -lütfen- hassasiyetle davranılması gereken önemli bir konu olduğunu sizlerle paylaşmak istiyorum.

Bir diğer önemli konu, KPSS atamalarında sıra bekleyen binlerce, yüz binlerce gencimizin açılacak olan kadrolara yerleştirilmesi konusunda adaletsiz dağılım konusudur. Bazı alanlara müracaat sayısı ilan edilen kontenjanın altında kalmasına rağmen sürekli kadro verilirken bazı alanlara 1, 2, 3 gibi sembolik kadrolar verilerek, örneğin teknik öğretmenlere, teknik eğitim mezunlarına, birçok branş öğretmenine bu kadroların verilmemesi, esirgenmesi; gıda mühendislerine, ziraat mühendislerine, balıkçılık teknolojisi, su ürünleri mühendislerine, ziraat teknisyenlerine, veteriner hekimlere, teknikerlere bu kadroların esirgenmesi gerçekten anlaşılabilir gibi değildir. Geliniz, bu ülkenin gerçek gündemiyle uğraşalım, bu gündemi başka bir şekilde değerlendirelim.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ALİM IŞIK (Devamla) - Teklifimizi kabul edin diyor, saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)