| Konu: | Hâkimler ve Savcılar Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifleri |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 21 |
| Tarih: | 02.12.2014 |
ALİ RIZA ÖZTÜRK (Mersin) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; şimdi, "kanun"un öz Türkçesi "yasa", Komisyon ve Bakan buna dahi katılmıyor. Yani, bu da dikkatinize sunmak istediğim bir konu.
Evet, değerli milletvekilleri, ben kendimi bildim bileli Türkiye hep gelişmekte olan bir ülkedir. Hep denilir ki "gelişmekte olan ülke", gelişmekte olan ülkeler arasında Türkiye bir türlü gelişemez. 2007'den bu yana da milletvekiliyim. Yargının sorunlarını çözmek için bir sürü paket düzenlenir. İşte, yargıda tıkanıklık vardır dolayısıyla bu yargıdaki tıkanıklığı aşmak ve yargıyı hızlandırmak adına düzenlemeler gelir yani adı böyledir ama aslında amaç o değildir. 17 ve 25 Aralık büyük yolsuzluk ve rüşvet iddiasıyla yapılan soruşturma sürecine kadar bu ülkede yapılan düzenlemeler devlet içerisindeki "Ergenekon" adı verilen gizli bir yapılanmayı bertaraf etmek adına yapıldı ve orada o tarzda bir muhalefeti sindirme girişimine başlandı. Aslında, yargı siyasal kavganın zemini yapıldı ve yargı üzerinden siyasi fırtınalar estirildi. 17, 25 Aralık'tan sonra yapılan düzenlemedeyse, daha önce sarmaş dolaş olduğunuz Fethullah Gülen cemaati -tırnak içerisinde- sizin de "paralel yapı" dediğiniz yapılanmayı ortadan yok etmek adına yasalar getirildi. Yani, açıkçası, her aşamada siyasi iktidar kendi günlük çıkarlarına göre kendisinin çıkarlarına uymayan kişilere diz çöktürmek, onları yıldırmak üzere yasalar yaptı. Parlamentodaki çoğunluğunu kullanarak bu tip düzenlemelere gitti. Aslında, yargıya ve adalete teslim olma erdemini gösteremedi bu Parlamento hiçbir zaman; tam aksine, kendi siyasi düşünceleriyle yargıyı teslim alma girişimlerinde bulundu.
Bu düzenleme de aslında bu anlayışın bir parçası. Aslında burada görev başındaki hâkim ve savcılara maaş artışı getirildi ama kamuda çalışan avukatlara verilmedi. Yine, adliyede bu adli faaliyetlerin esas unsurunu temsil eden, teşkil eden emekçilere, zabıt katiplerine, kalem mensuplarına, yazı işleri müdürüne, diğer personele hiç zam verilmedi. Yine, emekli yargıç ve savcılara zam verilmedi çünkü onlarla siyasi iktidarın işi yoktu. 12 Ekimde HSYK seçimleri vardı, HSYK'da yeniden yapılandırma olacak, bu yeniden yapılandırma üzerinden Yargıtayda, Danıştayda hatta ilk derece adli yargı mahkemelerinin yapısında yeniden düzenlemeler yapılacaktı. Bunlar doğru şeyler değildir arkadaşlar. Konjonktüre göre yasa yapmak kural hâline getirilmemeli, Parlamentodaki çoğunluklar gerçekten yargı üzerinden siyasi hasımlardan intikam alma aracı olarak kullanılmamalıdır diye düşünüyorum. Elbette ki yasa dışı güçlere karşı hukukun temel ilkeleri çerçevesinde ve mevcut uluslararası kurallar çerçevesinde, uluslararası hukuka uygun olarak mücadele edilmesi gerektiğini düşünüyorum. Ama sizin günlük çıkarlarınızı karşılamak üzere -"sizin" demeyeceğim- Hükûmetin günlük çıkarlarını karşılamak üzere getirdiği yasalar ve bunun kural hâline getirilmesi, sürekli başvurulan bir yöntem olması aslında Parlamentonun itibarını zedelemektedir ve Parlamentoyu yasa yapma özensizliğine itmektedir.
Gerçekten Yargıtay, Danıştay bizim kutsal saydığımız yüce mahkemelerden birisidir. Hâkim ve Savcılar Kurulunu ele geçirerek, Yargıtayda ve Danıştayda, adli mahkemelerde teşkilat yapısında değişikliğe gitmek doğru değildir. Hâkimler ve Savcılar Kurulunun, hepimiz biliyoruz ki, Yargıtay ve Danıştaydaki tek anayasal yetkisi oraya üye seçmekten ibarettir ama bunun ötesinde, HSYK'ya yasayla yeni yetkiler vererek, yeni yetkilerle donatmak Anayasa'yı dolanmak demektir, hileli yollara başvurmak demektir. Siz, 12 Eylül Anayasası'ndan sonra da HSYK'yı kendiniz sandınız, bu kürsülerde övgüler düzdünüz, ta 17-25 Aralığa kadar. Umuyorum ve diliyorum ki şimdi oluşturduğunuz HSYK'dan, tekrar, ileride şikâyet etmezsiniz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ALİ RIZA ÖZTÜRK (Devamla) - O nedenle, hukuka, bir kere, her şeyden önce hukukçuların sahip çıkması gerektiğini düşünüyorum. Bu yasanın elbette ki iyi yanları olmasına rağmen, genel olarak gerçekten hukuk güvenliğini zedeleyen ve dayatma bir paket olduğunu düşündüğümden dolayı, bir hukukçu kimliğiyle bu yasaya "ret" oyu kullanacağım.
Saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)