| Konu: | Hâkimler ve Savcılar Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifleri |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 20 |
| Tarih: | 27.11.2014 |
ALİ HAYDAR ÖNER (Isparta) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yine bir yasa teklifi görüşüyoruz. Niçin tasarı değil de teklif? Birileri bir metin hazırlıyor, bazı milletvekillerine imzalatıyor, ilgili kurumların görüşü alınmadan...
RECEP ÖZEL (Isparta) - Ya, bize hakaret etme baştan, "bazı" deme.
ALİ HAYDAR ÖNER (Devamla) - Niye alınıyorsun arkadaşım yani Değerli Isparta Milletvekilim?
RECEP ÖZEL (Isparta) - "Bazı" diyorsun ya...
ALİ HAYDAR ÖNER (Devamla) - ...kamuoyuyla, sivil toplum örgütleriyle, uzmanlarla paylaşmadan, tartışmadan, bir dayatma hâlinde TBMM'ye gönderiliyor. Her talimata "Evet". demeye hazırlanan çoğunluk oylarıyla düzenlemeler yapılıyor.
Geçtiğimiz günlerde AB'den sorumlu Başmüzakereci Bakan Sayın Volkan Bozkır, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun talimat verdiğini, bundan böyle bizi AB karşısında zor durumda bırakan torba kanun uygulamalarından vazgeçileceğini, artık torba kanun teklif ve tasarısı düzenlenmeyeceğini ifade etmişti. Aradan ne geçti, ne oldu da -dün bir, bugün iki- torba, çorba, haral düzenlemeler yeniden yapılıyor? Her seferinde AB'ye iyi bir mazeret sıralıyorsunuz. Hukuk dışı düzenlemelerden ne zaman vazgeçeceksiniz?
Şu anda gecenin 22.30'u. Yasa dışı, hukuk dışı düzenlemeler yapılıyor. Demokratiklik yok, şeffaflık yok. Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı TRT Genel Müdürüne söz geçiremiyor. Halk, yasama Meclisinde yasama faaliyetlerinin nasıl yürütüldüğünü haftada sadece 14 saat izleyebiliyor; hâlbuki gün 24 saat, hafta 168 saat. Toplumdan korkmayan, gizli saklı işler peşinde koşmayanlar çalışma sürelerinde halkın televizyonunu halka kapatmazlar.
Sayın milletvekilleri, kalp krizleri insan yaşamını, yargı krizleri toplum yaşamını tehlikeye düşürür, beyin kanamasına neden olur. Hak ve adaletle bağdaşmayan düzenlemeler devletin bekasına zarar verir, milletin güven duygusunu sarsar. Yargıya güvenini kaybeden toplum geleceğe ilişkin umudunu yitirir. Kimsenin millete ve milletin kurduğu devlete bu tür zararlar verme hakkı yoktur, devlet yönetiminde olanların hiç yoktur. Devletimizin şu anda yurt dışında adalet müşavirleri, temsilcileri var. Kendilerine sorun bakalım: Görevli oldukları ülkelerde bu tür düzenlemeler var mı -Genel Kuruldan ve yurttaşlardan beni bağışlamalarını diliyorum, halk diliyle söylemek zorundayım- zırt pırt düzenlemeler yapılıyor mu? İşinize gelince "somut delile dayalı kuvvetli şüphe" diyorsunuz, işinize geldiğinde "makul şüphe"den dem vuruyorsunuz. Düne kadar karşı çıktıklarınızı bugün yeniden savunuyorsunuz. Hukukla bu kadar oynayamazsınız. Futbolda bile değiştirilen, oyundan alınan oyuncu yeniden oyuna sokulamaz. Devletin yargı düzeniyle dama taşı gibi oynayıp milletin güven duygusunu sarsamazsınız. Satranç titizliğiyle hareket edilip düşünerek hakkaniyetle, istikrar arayışıyla düzenlemeler yapılmalıdır. Evrensel hukuk kurallarına uygun, vicdanları sızlatmayan, kanatmayan hukuki düzenlemeleri ne zaman yapacaksınız? Yurt dışındaki müşavirlerimiz, temsilcilerimiz bulundukları ülkelerin hukuk normları hakkında raporlamalar yapmıyorlar mı? Bu raporlar dikkate alınıyor mu? Yeniden göndereceğimiz ikinci dereceden 10, dördüncü dereceden 10, beşinci dereceden 10 adli müşavirimiz hangi amaçla gönderiliyor? Birilerini ödüllendirmek için mi bu görevlendirmeler yapılacak, yoksa etkin görevlerde olanların pasivize edilmesi için mi bu kadrolar kullanılacak?
35'inci maddede görüşmek üzere hak edenlere saygılar sunarım. (CHP ve MHP sıralarından alkışlar)