GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Hâkimler ve Savcılar Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifleri
Yasama Yılı:5
Birleşim:20
Tarih:27.11.2014

FARUK BAL (Konya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bu kanun teklifinin özü, yargının içindeki denge ve denetim araçlarını da dağıtmak, tarumar etmekle ilgili. İşte, bu maddeyle, cumhuriyet savcısının mahiyetinde çalışan, Yargıtay başsavcısının mahiyetinde çalışan savcıların dış etkilere karşı korunabilmesi için, Hükûmetin siyasi yetkisine, HSYK'nın siyasi tasarruflarına karşı korunabilmesi için Yargıtay savcısının, başsavcısının görüş bildirme hakkı elinden alınıyor. Şimdi, bu vesileyle, ne kadar ciddi bir durumla karşı karşıya kaldığımızı bir örnekle anlatmak istiyorum.

Sayın Hakkı Köylü umarım buradadır. Sayın Hakkı Köylü Erzurum eski Başsavcısıydı. 1997 yılında, PKK, cezaevlerine musallat olmuş, devlet gücü oralara giremiyordu. Orada hakikaten büyük bir kahramanlık gösterdi ve devletin nizamını, intizamını cezaevlerinde tesis edebilmek için büyük bir çaba gösterdi ve bunda başarılı oldu. Böyle başarılı bir savcının şimdi yaptığı işe bakacağız ve o hâle cumhuriyet savcılarının düşmemesi için bu maddenin Anayasa'ya aykırı olduğunu birlikte anlayacağız.

Mecliste kurulan 17-25 Aralık operasyonlarıyla ilgili olmak üzere, burada kura çekilmeden iki gün önce Hakkı Köylü Bey'in Komisyon Başkanı seçileceğini -basında- kuliste gazeteciler söyledi. Ne tesadüftür ki ilk çekilen kurada Hakkı Bey Komisyon üyesi oldu ve ilk toplantıda da Başkanlığa seçildi. Buraya kadar bir sorun yok. Sorun şurada: Toplantı yapmadan, gelen 17-25 Aralık yolsuzluk operasyonlarıyla ilgili dosyaları aynı gün mahallindeki savcılığa geri gönderdi. Gerekçe, bu dosyaların dizi pusulalarına eklenerek geri gönderilmesi. Sonradan anlaşıldı ki dizi pusulası dosyanın içerisinde var ama giden dosyalar her ne hikmettense uranyum gibi yarılanarak geldi. Yani, 34 tane dosya gitti oraya, klasör gitti, gelen dosya -yanlış hatırlamıyorsam- 11 klasör olarak geldi. Bununla da yetinilerek hadi ne var, ne yok.. Yani "İnkâr edilecek bir şey yok, bütün herkes, millet gördü. İşte, bavullarda saatler, milyon dolarlar, eurolar hepsi görüldü, bunun saklanacak, gizlenecek bir tarafı yok." derken, Sayın Başkan bu hafta içerisinde garip bir işe daha imza attı ve Soruşturma Komisyonunun üyelerinin haberi olmaksızın Komisyon Başkanı sıfatıyla bir mahkemeye müracaat etmiş sulh ceza hâkimliğine; DGM'lerden, özel yetkili mahkemelerden sonra AKP'nin hak ve menfaatlerinin muhafaza ve müdafaa edilebilmesi için tesis edilen sulh ceza mahkemesine müracaat etmiş ve o sulh ceza mahkemesi de garip bir karar veriyor. Verdiği kararla Meclis Soruşturma Komisyonunda görülen iş ve işlemlerle ilgili yayın yasağı koyuyor, gizlilik kararı veriyor.

Değerli arkadaşlarım, her şeyden önce el insaf! Bu milletin yapılan yolsuzluktan haber alma hakkı vardır, bu evrensel bir hak. İki: Basın hürdür ve hür olan basına yapılan bu uygulama sansürdür, sansür kabul edilemez bir insanlık değeridir. Dolayısıyla, bu değerlerin tali derecedeki masumiyet ilkesiyle terazilenmek, ölçülmek suretiyle hukukun karşısında kuyumcu terazisiyle tartılması gerekirken pancar kantarıyla tartılmış bir karar ortaya çıktı.

Değerli arkadaşlarım, bu karar aynı zamanda Türkiye Büyük Millet Meclisinin iradesine ipotek koyma kararıdır, bu karar aynı zamanda yargının aktivizmi neticesinde Türkiye Büyük Millet Meclisinin Komisyonunda görüşülen bir soruşturmaya yargının müdahalesidir. Eğer yargı bu kararı verecek idiyse niçin bu Komisyona ihtiyaç duyuldu? İşte, böyle hâllerin... Hakkı Köylü, aslında başlı başına kalsa bunlara itibar edecek bir insan değil ama öyle bir baskı altında, öyle bir nüfuz altında ki böyle yalan yanlış işlere imza atmak zorunda kalıyor.

Görüştüğümüz madde de savcıları böyle baskılardan, nüfuzlardan kurtarma maddesidir. Onları teminat olarak cumhuriyet başsavcısının görüşünün alınması gibi bir yasal hükümden mahkûm etmek...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Bal.

FARUK BAL (Devamla) - Gelecekte bu kabil uygulamaların bütün cumhuriyet savcılarının başına geleceğini hepimiz bilmekteyiz. Dolayısıyla bu yanlıştan vazgeçmemiz için bu önerge çok önemli bir fırsattır. (MHP sıralarından alkışlar)