GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Hâkimler ve Savcılar Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifleri
Yasama Yılı:5
Birleşim:20
Tarih:27.11.2014

FARUK BAL (Konya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; teklifin bu maddesiyle Yargıtay Kanunu'na geçiyoruz ve Yargıtay Kanunu'nda 8 tane yeni daire kurulmasına ilişkin bir teklifle karşı karşıyayız.

Değerli arkadaşlarım, bu teklifin diğer maddelerinde de gelecektir ki Yargıtay'ın üye sayısı, kurulan bu dairelerle birlikte 517'ye çıkarılmaktadır. Bu bir dünya rekorudur, dünyada 517 üyeli bir başka mahkeme bulunmamaktadır. Buna niçin ihtiyaç duyulmaktadır? Buna şu gerekçeyle ihtiyaç duyulmaktadır: "Yargıtaydaki iş yükü fazlalığını halledelim." Bu, şimdiki Cumhurbaşkanı, geçmişin Sayın Başbakanının, 2007 tarihinde bu Meclise göndermiş olduğu bir kanun tasarısı ile Yargıtayın iş yükünün istinaf mahkemelerinin kurulmasıyla azalacağına ve dolayısıyla Yargıtay üyesinin fazla olduğuna, 250 üyenin 150'ye indirilmesine ilişkin bir teklif vardı. 2007'den bu yana ne değişti? Değişen hiçbir şey yok. Sadece, istinaf mahkemelerini kurmamakta direnen Adalet ve Kalkınma Partisi, ilerleyen süreçte 2010 yılında kendine göre bir hukuk reformu yaptı. Bu hukuk reformunu Anayasa değişikliğiyle ilişkilendirdi ve referandumla kabul edildi.

Elde edilmiş olan sonuçlar itibarıyla, yollarda birlikte yürüdükleri, yağan yağmurla birlikte ıslandıkları müttefikleriyle araları açıldı. Niçin açıldı? Bunu biz bilmiyoruz. Araları açıldıktan sonra, 17-25 Aralık operasyonuyla, AKP'nin 4 bakanının, çocuklarının, yakınlarının, bürokratlarının ve oradan da o dönemin Başbakanına kadar ulaşan bir yolsuzluk soruşturmasıyla karşı karşıya kalındı. AKP'den beklenen, eğer AK PARTİ'yse, eğer adalet varsa içinde, demokratik bir anlayış içerisinde, bunu, "Yargı bağımsızdır, tarafsızdır" deyip bağımsızlık ve tarafsızlık kapsamı içerisinde, iddia altında bulunulan kişilerin masumiyet karinelerine de dikkat ederek, adil bir şekilde yargılanmalarına imkân sağlamaktı ama öyle olmadı. Derhâl, "cemaat" diye tanımladığı gruba karşı bir istiklal mücadelesine başladı. Ve işte bugün burada görüştüğümüz kanun, o istiklal mücadelesinin mevzi hatlarından bir tanesidir.

Danıştayı ele geçirdikten sonra Yargıtayı da ele geçirebilmek için, 2007 yılında "250 üye fazladır." diyen AKP, bu defa Yargıtayın üye sayısını 517'ye çıkarmak suretiyle bir dünya rekoru kırıyor. Kırılan bu dünya rekoruyla birlikte ne olacak? Yargıtayın şekli şemali değişecek. Yargıtayda Birinci Başkanlık Kurulu diye bir kurul vardır. O kurulda çoğunluğu AKP ele geçirecektir. AKP'nin siyasi görüntüsü altındaki o kurul, Yargıtaydaki ceza ve hukuk dairelerine işlerin nasıl dağıtılacağına karar verecek yani dosyalar daireler arasında gidecek gelecek. Zülfüyâre dokunanlar, yandaş olduğu farz edilen çoğunluğun bulunduğu dairelere gidecek. Bu dairelerin üyeleri değiştirilecek, tetkik hâkimleri değiştirilecek yani Türk milleti adına karar vermesi beklenen Yargıtay, AKP'nin yüksek tepelerinden gelecek nidalara göre güya adaleti tesis edecektir.

Değerli arkadaşlarım, bu, Anayasa'ya aykırıdır; bu, insan haklarına aykırıdır; bu, evrensel demokrasi değerlerine aykırıdır; bu, peygamber postunda oturduğuna inandığımız hâkimin teminatı ilkesine aykırıdır; bu, Türkiye'yi tek parti, ondan da öte tek adam yönetimine doğru giderken yargıyı buna göre şekillendirme kötü niyetinin bugün burada tezahür eden şeklinden ibarettir. Aklıselimin hâkim olmasını diliyorum. Aklıselim hâkim olsun ki gelecekte siz yargılanma ihtiyacı hissedeceksiniz; güvenebildiğiniz, inanabildiğiniz ve huzurukalple "Bu ülkenin hâkimleri var." diyebileceğiniz bir yargı sisteminden mahrum olmayasınız. (MHP sıralarından alkışlar)