| Konu: | MHP Grubunun, Adana Milletvekili Seyfettin Yılmaz ve arkadaşları tarafından, başkentin göbeğinde yer alan Atatürk Orman Çiftliği'nin birinci derecede tarihî doğal sit alanı iken üçüncü derece sit alanına dönüştürülmesindeki yasal olmayan uygulamaların ve çözüm yollarının derinlemesine araştırılması, eksiklerinin giderilmesi, destekleme yollarının araştırılması, idari ve kurumsal yasal düzenlemelerin yapılması ve Isparta Milletvekili S. Nevzat Korkmaz ve arkadaşları tarafından, 1950'de yasal statüye kavuşan, 1922'de doğal ve tarihî sit alanı kapsamına alınan Atatürk Orman Çiftliği'ne inşa edilen Cumhurbaşkanlığı Hizmet Binası'nın yapım kararının yürürlüğe girmesi, bu bina için bazı yasalarda özel değişiklikler yapılması, imar projesi izinlerinin alınması, maliyetinin belirlenmesi ve ihale ediliş yönteminin yasalara ve Anayasa'ya uygun olup olmadığının, yapılan fahiş harcamalarla kamu parasının ne kadar israf edildiğinin araştırılması ve kamu zararının giderilmesi amacıyla 25/11/2014 ta |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 20 |
| Tarih: | 27.11.2014 |
SEYFETTİN YILMAZ (Adana) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Milliyetçi Hareket Partisi Grubu olarak vermiş olduğumuz "Başkentin göbeğinde yer alan Atatürk Orman Çiftliği'nin birinci derecede tarihi doğal sit alanı iken üçüncü derece sit alanına dönüştürülmesindeki yasal olmayan uygulamalar..." hakkında söz almış bulunuyorum, yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Bu kaçak sarayın -niye kaçak saray diyorum, dinlerseniz biraz sonra bütün belgeleriyle açıklayacağım- yapıldığı alan Gazi Yerleşkesi, Ormancılık Araştırma Enstitüsünün ormancılık araştırmaları yapması amacıyla 1954 yılında gerçek kişilerden satın alınarak Orman Genel Müdürlüğünün tapulu mülkü hâline gelmiştir. Bu alan 1955'li yıllardan başlayarak Türk ormancılarının uygulamalı bilimsel çalışmaları sayesinde 68'i doğal ve 65'i de egzotik olmak üzere 133 odunsu bitki türünü bünyesinde barındıran bir botanik bahçesi hâline dönüşmüştür. Yine burası aynı zamanda, buraya müdahale edilene kadar tilkiden sincaba, kartaldan kaplumbağaya kadar yaban hayatını bünyesinde barındıran bir alandı. Yapılan bu çalışmalar neticesinde Gazi Yerleşkesi Atatürk Orman Çiftliği'yle birlikte 2/6/1992 tarih ve 2436 sayılı Kurul Kararı'yla doğal ve tarihî sit alanı olarak ilan edilmiş, 1998 tarih ve 5742 sayılı kararıyla birinci derece tarihî ve doğal sit alanı olarak Ankara Tabiatı Koruma Kurulu tarafından tescil edilmiştir. Bu ne demektir? Bu şu demektir: Çok iyi bilmek lazım ki burada buranın yapısını bozabilecek aykırı herhangi bir işlemin yapılmayacağı manasına gelir.
Bu bağlayıcı kararlara rağmen, dönemin Başbakanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan bir talimat veriyor, diyor ki: "Bu Gazi Yerleşkesi botanik bahçesinin olduğu yere yeni bir başbakanlık binası yapılsın." Şimdi, talimat verildi ya Başbakan tarafından, buna burasının yasal olmayacağını söyleyecek irade nerede? Hiçbir yerde bu irade yok. Ne yapmak lazım peki? Hani bir deyim var ya "Minareyi çalıyoruz, kılıfını nasıl uydururuz?" Hemen, alelacele Veysel Eroğlu'na talimat veriliyor, Orman ve Su İşleri Bakanına: "Bu birinci derecede doğal ve tarihî sit alanı değiştirelim."
RECEP ÖZEL (Isparta) - Çalma da yok, uydurma da yok.
SEYFETTİN YILMAZ (Devamla) - Bunun üzerine, Orman Genel Müdürlüğü tarafından bir rapor tutuluyor. Bakın, 2011 yılında bu raporda deniyor ki: "Buradaki birinci dereceli tarihî ve doğal sit alanını kaldıralım, üçüncü dereceye döndürelim diye." Bunun için ne yapmak gerekiyordu? "Buradaki ağaçlandırmaların ve çalışmaların 1992 yılında yapıldığını söyleyelim ve burada herhangi bir tahribata neden olmayacağını ifade ederek bunu değiştirelim." Ve bunun altında kimin imzası var biliyor musunuz? Ömrünü elli beş yıl ormancılığa adamış Orman Genel Müdürünün imzası var. O koltuğu korumak uğruna bunun altına imza attı. Dedi ki: "Buradaki ağaçlar on iki-on üç yaşında." İçinizde ormancılıktan iyi kötü anlayanlar vardır. Buyurun, ben size gösteriyorum: Burası Orman Genel Müdürlüğündeki o koruluk alanlar. Bunlar kaç yaşında biliyor musunuz? Bunu on yaşındaki ilkokul çocuğuna gösterseniz bunun yetmiş seksen yaşında olduğunu bilir ama buna, baskıyla beraber "Bunlar on yaşında" diye rapor tutturdular değerli arkadaşlar. Ve Bakan...
RECEP ÖZEL (Isparta) - Buradan da görünüyor.
SEYFETTİN YILMAZ (Devamla) - Bak Recep Bey, sen ormancılıktan anlarsın iyi kötü, bunların kaç yaşında olduğunu gör.
Ve Bakana geçen bütçede dedim ki: "Sayın Bakan, yazıktır, günahtır! Burada ormancıların emekleri var. Burada 1 tane fidanı korumak için hayatını ortaya koyan 100'ün üzerindeki ormancı şehidin hatırası var. At sırtında, dağların arkasında ormancılık yapan emekli ağabeylerimizin alın teri var, emeği var."
Orman Bakanı dedi ki: "Ben bakanım. Bana güvenmiyor musunuz?" Meclis tutanaklarında var, Bakın komisyona. "Burada 1 tane bile ağaç kesilmeyecek." dedi değerli arkadaşlar. Bunu diyen kim biliyor musunuz? Orman ve Su İşleri Bakanı.
Evet, çalışmaları görüyorsunuz. Bu gördüğünüz ağaçlar şu çalışmalarla beraber, bırakın 1 ağacı, 15 binin üzerinde şu güzelim sedir ağaçları tarumar edildi, yerle bir edildi.
Şimdi, minareyi çaldınız kılıfını hazırladınız öyle mi? Peki, Orman Mühendisleri Odası ne yaptı? Dedi ki: "Bu yapılan işlem hukuka aykırıdır." Bir dava açtı. Ve bu dava neticesinde 11. Ankara İdare Mahkemesi 17/02/2014 tarihinde bir karar verdi. Bakın, yürütmeyi durdurma kararı değil. Bu kararda dedi ki: "Bu yapılan işlemlerin tamamını ortadan kaldırıyorum. Bu yapılan işlerin tamamı hukuka aykırıdır. Buranın tarihî ve doğal sit alanı olmasının ortadan kaldırılmasına aykırıdır. Buradaki bütün işlemleri kaldırıyorum, eski yerine döndürüyorum."
Bu şu demektir: Burada yapılan bütün, bu kaçak saray var ya, şu anda hukuksuzdur. Dün Adalet Bakanı, devletin Adalet Bakanı bunu açıklamak zorunda kaldı. İçinizde hukukçular var. Bununla ilgili bir üst mahkemenin yürütmeyi durdurma kararı yok. Bu kararların otuz gün içerisinde uygulanması gerekiyor. Aradan kaç ay geçti değerli arkadaşlar, ikinci aydan? Kaçıncı aydayız? On birinci aydayız. Dokuz ay geçti, dokuz ay.
S. NEVZAT KORKMAZ (Isparta) - "Gelsinler yıksınlar." dedi ya.
SEYFETTİN YILMAZ (Devamla) - Dokuz ay geçti ve bu kararlar uygulanmıyor.
Şimdi, bu kararların uygulanması gerekiyor değerli arkadaşlar. Ama, ne yazık ki, bu kararların uygulanmadığı bir süreçten geçiyoruz.
Peki, bu kadar ağacı katlettiniz, hukuku katlettiniz. Bunun karşılığında milletin faydasına bir şey yapsanız, bu millet diyecek ki amenna. Hukuku katlettiniz, ağacı katlettiniz, çevreyi katlettiniz, bunun karşılığında ne yaptınız biliyor musunuz değerli arkadaşlar? Bunun karşılığında kibrin, ihtişamın ve lüksün simgesi olan kaçak sarayı yaptınız.
Şimdi, buradan elinizi vicdanınıza koyun, 11 cumhurbaşkanına ev sahipliği yapan Cumhurbaşkanlığı sarayı hangi işlevi yerine getirmekte eksiklik duydu da bu kadar hukuksuzluğa rağmen bu bin odalı kaçak sarayı yapıyorsunuz? Bunun maliyeti ne kadar biliyor musunuz? 1 trilyon 374 milyar. Bu saray yapılırken ihtişam ve lüks nerede ön plana çıkmış? Bakın, söylüyorum: Kolonlar çelik konstrüksiyon, üzerine yeşil granit kaplama yapılmış. Bu granitlerin 1 metrekare maliyetiyle 16 maden işçisinin yevmiyesi ödeniyor. Binlerce metrekare yeşil granit, yetinmemişsiniz, Antalya'dan limra taşı getirmişsiniz. Merdivenlerini Dolmabahçe Sarayı'nın merdivenlerinden özenmiş. Terası Topkapı Sarayı'ndan özenilmiş. Anıtkabir'in önündeki meydandan daha büyük bir hitabet meydanı yapılmış. Bin odasıyla mevcut olan bu saray için Almanya'nın Nettetal kasabasından 280 tır ne getiriliyor biliyor musunuz? Fidan getiriliyor. Ne fidanı getiriliyor? Ihlamur, gürgen ve çınar. Elinizi vicdanınıza koyun, bu ülkede binlerce ıhlamur var, binlerce gürgen var; yazık değil mi bu milletin parasına, el insaf! (MHP ve CHP sıralarından alkışlar)
Yine bu sahada, bu sahada hamam var hamam, hamam. Sauna var, SPA var, buhar odaları var, sinema salonları var. Bu lükse, bu şatafata ne gerek vardı? Bu Hükûmet sözcüleri diyor ki, ne diyor biliyor musunuz bunu açıklarken? Zamanım daralıyor. Efendim, bu Türkiye'nin itibarıymış... Şimdi, merak ettim Türkiye'nin itibarı açısından, Amerika Birleşik Devletleri'ndeki Beyaz Saray ne kadarmış biliyor musunuz? 132 odalı ve 5 dönüm. Bizim bu sarayın olduğu yer ne kadar? 460 dönüm ve bin odalı yani Amerika'daki Beyaz Saray'dan 72 kat daha büyük. Şimdi, bizim dünyadaki itibarımız 72 kat daha mı ilerledi? İngiltere'deki Kraliyet Sarayı'ndan 7 kat daha büyük, daha mı ilerledi? Almanya Başbakanı Merkel'in Başkanlık konutundan 2 bin kat, Almanya'dan 2 bin kat daha mı bizim itibarımız ilerledi?
Bakın, Türkiye işsizlikle boğuşuyor, Türkiye yoksullukla boğuşuyor. Bunlarla neler yapılabilir, kısaca söylüyorum: 400 yataklı 28 hastane yapılabilir, her ile 8 adet okul olmak üzere 700 okul yapılabilir.
İSMAİL KAŞDEMİR (Çanakkale) - Yapıldı onlar.
SEYFETTİN YILMAZ (Devamla) - 1 milyon 700 bin işçinin ücreti ödenebilir, 500 bin öğrencinin yıllık maliyeti karşılanır.
YILMAZ TUNÇ (Bartın) - Yaptık.
SEYFETTİN YILMAZ (Devamla) - 4.500 yaşam odası yapılabilir, 80 bin girişimciye destek sağlanabilir...
YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) - Önce yurt yapsınlar, yurt.
SEYFETTİN YILMAZ (Devamla) - ...memur, işçi ve emekliye yüzde 2 ilave zam yapılabilir.
YILMAZ TUNÇ (Bartın) - Hepsini yaptık...
SEYFETTİN YILMAZ (Devamla) - Ama neymiş? Biraz önce Ramazan Can söyledi. Ne bu? Yeni Türkiye'nin...
ALİM IŞIK (Kütahya) - Yeni yüzü...
SEYFETTİN YILMAZ (Devamla) - ...yeni yüzü değil mi? Şimdi, birileri 1 katrilyon 400 trilyonluk bu saraylarda, bin odalı saraylarda hamamıyla oturabilir ama birileri sıvası bile olmayan... Recep amca ile Ayşe teyze yırtık lastik ayakkabıyla dolaşıyor sizin yeni Türkiye'nizde. (MHP ve CHP sıralarından alkışlar)
S. NEVZAT KORKMAZ (Isparta) - Yeni Türkiye'nin yeni yüzü işte!
SEYFETTİN YILMAZ (Devamla) - Bakın, sizin yeni Türkiye'nizde birileri "yediğim önümde yemediğim arkada" modunda ama birileri de umutla pazaryerindeki çöpten ne topluyor biliyor musunuz? Yiyecek topluyor sizin yeni Türkiye'nizde.
Bakın, bu Türkiye'de oğlunu birileri sırtında çuvalla taşıyor. Birileri çuvalla kömür toplayarak evine yakacak götürecek ama sizin yeni Türkiye'nizde birileri de 700 milyarlık saatle geziyor.
S. NEVZAT KORKMAZ (Isparta) - Çuvalla para topluyorlar, çuvalla!
SEYFETTİN YILMAZ (Devamla) - Bu mu sizin Yeni Türkiye'niz? Böyle Yeni Türkiye ancak size yakışır. (MHP ve CHP sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar)