| Konu: | HDP Grubunun, Mardin Milletvekili Erol Dora ve arkadaşları tarafından, Türkiye'de eğitim sisteminin en önemli bileşenlerinden biri olan ders kitaplarının içeriğinin araştırılması amacıyla 17/11/2014 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına verilmiş olan Meclis araştırması önergesinin, Genel Kurulun bilgisine sunulmak üzere bekleyen diğer önergelerin önüne alınarak, Genel Kurulun 27 Kasım 2014 Perşembe günkü birleşiminde sunuşlarda okunmasına ve ön görüşmelerinin aynı tarihli birleşiminde yapılmasına ilişkin |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 20 |
| Tarih: | 27.11.2014 |
RAMAZAN CAN (Kırıkkale) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; HDP grup önerisi üzerine söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Evet, eski Türkiye'de resmî ideolojiyle sorunları olan hemen her kesimin karşı karşıya bulunduğu en önemli sorunlardan birinin, resmî eğitim olgusu ve eğitim üzerindeki vesayet olduğu bir gerçektir. Kadim resmî ideoloji vesayet ve bu vesayeti kaldırmaya yönelik, bu vesayeti aşmaya çalışan bir parti de 2002'den beri iktidardadır. 2012-2013 eğitim öğretim yılı, 4+4+4 sistemi uygulamaya konulduğundan bu yana, eğitimi resmî ideolojik vesayet sultasından arındırmayı amaçlayan değişiklikler üzerinden eğitim sistemini yapısal sorunlar ve müfredat bağlamında tartışmaya açan süreç ve olumlu gelişmeler AK PARTİ'yle tekâmül etmiştir.
İnsan eğitimi, hiç şüphesiz, insanlık için öteden beri süre gelen başlıca ihtiyaçlar arasında ön sırada yer almaktadır. Eğitim olgusunun tarihi belki de insanlık tarihi kadar eskidir. Bugün, her bakımdan kuşatması altında bulunduğumuz ulus devletin, tıpkı insana olduğu gibi, yine onun eğitim sistemine yüklediği anlam çok farklı olmuştur. Çoğu insanın çocuğunun daha iyi bir geleceğe sahip olması olgusuyla çağdaş ulus inşacı bir eğitim bundan ziyade farklı anlamlar yüklemiştir. Seküler, laik paradigmanın yerleştirilmesi, resmî ideolojinin öngörülerinin zihinlere enjekte edilmesi, itaatkâr vatandaş tipinin inşası için modern ulus devlet eğitim olgusu değer izafe eden bir gerçeklik olmuştur. AK PARTİ'yle toplumsal, ilmî, dinî, tarihî, millî değerler etrafında birleştiren, ayrımcılığa son veren, öğrenciyi serbest bırakan, iradesine saygı duyan bir birey olarak yetiştirmeyi hedef almıştır.
Toplumun bir dönem Kemalizm'de ifadesini bulan resmî ideolojik doğrultuda inşası için Türkiye'de başvurulan başat faktörlerden birisi resmî eğitimde yapılacağı umut edilmekteydi. Resmî ideolojiyle eğitim olgusu ve bunun toplumda yapmış olduğu tahribat AK PARTİ'yle son bulmuştur. Eksiklikleri olsa da yeni dönemde resmî ideolojik vesayetin aşılması ve eğitimin özgürleştirilmesi ana hedefimiz olmuştur. Hükûmetin eğitim alanında ortaya koyacağı özgürleşme yönündeki çabaları sadece AK PARTİ tabanı değil, bütün kesimlerce desteklenmelidir. Çünkü, çocuklarımız geleceğimizdir, yeni Türkiye'nin inşasında hedeflemiş olduğumuz tarihlere varabilmemiz çocuklarımızın eğitiminde alabildiğine özgürleştirilmesiyle sonuç bulacaktır.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Kur'an-ı Kerim, siyer, Kürtçe gibi seçmeli dersler; başörtüsü, 4+4+4 sistemiyle daha özgürlükçü, bireyi hedef alan, eğitimdeki resmî vesayeti kaldırmayı hedefleyen politikalar toplumda önemli karşılık bulmuştur. Eğitimde vesayetin tamamen son bulmuş olduğu iddiasında değiliz ama hep beraber başarmak zorunda olduğumuzun da bilincindeyiz. Eğitimin, fizik ve teknolojik altyapıyla, insan kaynaklarıyla programına kadar bir bütün olduğu, teknolojinin son harikalarıyla dünyanın en modern okulları kurulsa bile, öğretmen ve müfredatın eksik olması hâlinde, arzulanan hedefe asla ulaşılamaz.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; başkalaşan dünyanın gerçeklerine cevap vermeyen müfredattan, modern dünyanın gelişimine cevap veren, millî birlik beraberliği, tarihî değerleri, kültürümüzü, geleneğimizi içselleştiren; modern dünyayla entegre olan, ilmi esas alan, özgür birey yetiştirmeyi hedef alan eğitim sistemine adım adım ulaşmalıyız.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurul gündeminde HSYK yasası gündemde, belli bir mesafe aldık. Toplumun belirli bir kesimi bu teklifin kanunlaştırılmasını bekliyor. O nedenle, zamanımız dar olduğundan grup önerisine katılamadığımı belirtiyor, Genel Kurulu tekrar saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)