| Konu: | Hâkimler ve Savcılar Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifleri |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 18 |
| Tarih: | 25.11.2014 |
RECEP ÖZEL (Isparta) - Sayın Başkan, çok değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
655 sıra sayılı Kanun Teklifi üzerine şahsım adına söz almış bulunmaktayım.
Söz konusu ve gündemimizdeki bu yasa teklifiyle toplam 12 yasada değişiklik yapılmakta.
ÖZCAN YENİÇERİ (Ankara) - Yeter, yeter!
BAŞKAN - Sayın Hocam, lütfen...
ALİM IŞIK (Kütahya) - Sayın Başkan, yarım dakika geçiyor, zaman geçiyor, yasalaşması lazım!
RECEP ÖZEL (Devamla) - İşbu yasanın temel amacı, yargının sorunlarının çözümü amacıyla hâkim ve savcıların özlük haklarında birtakım iyileştirmeler yapmak, Noterlik Kanunu'nun bazı hükümlerinin güncellenmesi, ceza uygulamasında ortaya çıkan sorunların çözümü amacıyla...
BAŞKAN - Bu sefer de size Sayın Hocam lütfen...
İki hocaya lütfen...
RECEP ÖZEL (Devamla) - ...bazı koruma tedbirleri ile usule ilişkin hükümlerde değişiklik yapmak, hâkim ve savcılar hakkında bazı disiplin cezaları bakımından af getirmek, Türkiye Adalet Akademisi tarafından yürütülen eğitim faaliyetlerinin daha etkin ve verimli bir şekilde yürütülmesi amacıyla değişiklikler yapmak, Adalet Bakanlığına gelişen ve değişen, büyüyen ilişkiler nedeniyle yurt dışı teşkilat kurmasına imkân tanımak, Yargıtay ve Danıştaya yeni daireler kurulmasına imkân tanımaktır.
Hukuk devletinin en önemli varlık şartlarından biri de yargı sisteminin adil ve etkin işleyişini temin etmektir. Etkin işleyişin en önemli boyutu da yargılamaların makul sürede sonuçlandırılmasını oluşturmaktır. Yargının çatışmalı çıkar alanlarını hakemlik vasfıyla düzenleyerek sosyal barışı sağlaması sorun ve ihtilaflara süratle çözüm bulabilmesine bağlıdır.
Ülkemizde hukuk ve ceza yargılamalarında her yıl yaklaşık 6 milyon dosyanın ilk derece mahkemesinin önüne geldiği göz önüne alındığında bu iş yükünün kapsam ve sınırları daha iyi anlaşılabilmektedir. Davaların yüksek mahkemeler önünde uzun süre beklemesi şikâyetlere neden olmakta ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne taraf olarak adil yargılama taahhüdünde bulunmuş olan ülkemizin çare arayışını sürekli hâle getirmesini zorunlu kılmaktadır. Bu kadar yoğun iş yükü sebebiyle yüksek mahkemelerde dosyaların yeterince incelenmeden sonuçlandırıldığı algısı da farklı toplumsal kesimlerde varlığını maalesef korumaktadır.
Ana hatlarıyla bu şekilde izah edebileceğimiz işbu yasal çalışmanın, yargı paketinin içeriğini ihtiva eden madde ve düzenlemelerine kısaca bir göz atacak olursak, Noterlik Kanunu'ndan 6 madde ihtiva etmekte, noterliğe bazı işlemlerini elektronik ortamda yapma imkânı getirilmektedir.
Danıştay Kanunu'nda yapılan değişikliklerle Danıştaya 2 daire kurulmakta, yeni üye seçilme imkânı tanınmaktadır. Öte yandan, Danıştayın Başbakan ve Bakanlar Kurulunca gönderilen kanun tasarısı ve kamu hizmetleriyle ilgili imtiyaz şartlaşma ve sözleşmeleri hakkında düşüncesini bildirmek, tüzük ve tasarıları incelemek gibi istişari nitelikli görevleri de bulunmaktadır. İstişari görevleriyle Danıştay, yürütme organına yardımcı bir inceleme, danışma ve karar organı vasfındadır.
Teklifle, 1868 yılında Şûra-yı Devlet olarak kurulan ve önemli bir işlevi de yürütme organına danışmanlık yapmak olan Danıştayın bu fonksiyonu güçlendirilerek bir yeni idari daire daha kurulmaktadır. Yargıtaydaki iş yükü nedeniyle de... Biraz önce Sayın Bakanımız Yargıtayla ilgili daire sayısının artırılmasıyla ilgili görüşlerini de sundu.
Yargıtay Başkanının dünkü açıklamasını burada sizlerle de bu sırada paylaşmak istiyorum. Yargıtay Başkanı ve muhalefetten birtakım sözcülerimiz bu yasa teklifinin yasalaşma sürecindeki birtakım sıkıntılarından, yasalaşma sürecine hiç uygun olmayan koşullarda getirildiğinden bahsetmişler. Dün, Yargıtay Başkanının açıklamasında "Bu teklifin -yani gündemdeki, bugünkü görüştüğümüz bu teklifin- öncesinde ve hazırlanması sırasında kurumsal ihtiyaçlarımız ve taleplerimiz sorulmadığı gibi, bir istişare arayışına da girilmemiştir." diye bir cümlesi bulunmakta. Hem bunu yazılı olarak sunmuş hem de sözlü olarak basına beyanda bulunmuştur.
Şimdi, elimde 30/10/2014 tarihli, Yargıtayın toplam 34...
FARUK BAL (Konya) - Üç gün önce Recep Bey, üç gün.
RECEP ÖZEL (Devamla) - Üç gün evvel değil. 30 Ekim 2014 tarihli, toplam 59 sayfalı... 1. Daire Başkanından tutun, bütün hukuk dairesi ve ceza dairesi başkanlarının, toplam 34 daire başkanının -bu ceza yargılaması- şu andaki, elimizdeki yasa teklifiyle ilgili olumlu, olumsuz birtakım görüşleri bulunmakta, Yargıtay Başsavcılığının görüşü bulunmakta. En sonunda, Yargıtay görüşlerinin birleştirilmesi 4 sayfadan ibaret, toplam 63 sayfa görüş burada vardır. Bu görüşleri tek tek sizlerle paylaşacak değilim. Bu 34 daire başkanının 6'sı sadece "Teklifle ilgili olarak hiçbir görüşümüz bulunmamaktadır." demiştir. Bir kısmı da sadece maaş artışlarıyla ilgili, özlük haklarıyla ilgili düzenleme hakkında görüş bildirmiş, teklifteki diğer yasa maddeleriyle, kendilerini ilgilendiren diğer yasa maddeleriyle ilgili hiçbir görüşte bulunmamıştır. Şimdi, ya bundan Yargıtay Başkanının haberi yok...
YILMAZ TUNÇ (Bartın) - Nasıl olmaz, bak, "Birinci Başkanlık"a yazılmış onlar.
RECEP ÖZEL (Devamla) - Bütün daire başkanları da "Birinci Başkanlık" diye göndermişler, onun vasıtasıyla Meclis Adalet Komisyonuna geldi, bütün Adalet Komisyonu üyelerine bunlar dağıtıldı iktidar, muhalefet. Şimdi, bu görüş burada dururken "Bize hiç danışılmadı, Yargıtay olarak bizim hiç görüşümüz istişare edilmedi." demenin...
Bir de bu yasa çalışmaları iki aydan beri gündemimizde. Ekimin başından bugüne kadar gerek Adalet Komisyonunda, alt komisyonda ve Genel Kurul gündeminde.
ALİM IŞIK (Kütahya) - Recep Bey, hemen bir önerge hazırlayın, görevden alın.
RECEP ÖZEL (Devamla) - Siz, duruyorsunuz, duruyorsunuz... Genel Kurul gündemine geleceğinin arifesinde açıklamada bulunmak, bizim bu adli yıl açılışlarındaki konuşmaları, törenleri kaldırmamızın ne kadar haklı olduğunu da gösteriyor.
TURGUT DİBEK (Kırklareli) - Kaldırdınız yani Recep, hani kaldırmamıştınız ya?
ALİ İHSAN KÖKTÜRK (Zonguldak) - "Kaldırmadık." diyor Sayın Bakan.
RECEP ÖZEL (Devamla) - Şimdi, bu düzenlemenin içerisinde 34 daire başkanından 1'i sadece, adli yıl açılış konuşmalarının yapılmasında bir sakınca görmüş, eleştirmiş, diğer 33 daire başkanı Yargıtaydaki adli yıl açılışlarıyla ilgili olumlu görüş vermişlerdir, hiç eleştirmemişler, "Düzenlemeyi tasvip ediyoruz." diye olumlu görüş bildirmişlerdir.
ALİ İHSAN KÖKTÜRK (Zonguldak) - "Kaldırmadık." diyor Sayın Bakan ya.
RECEP ÖZEL (Devamla) - Şimdi, bunları siz de okudunuz değil mi? İçerisinde benim söylediğimin aksine bir durum olmadığını sizler de biliyorsunuz. (CHP ve MHP sıralarından gürültüler)
BAŞKAN - En nihayet bunaldım.
RECEP ÖZEL (Devamla) - Yargıtayda 1.300'ü aşkın tetkik hâkimi bulunmaktadır. Şimdi, bu tetkik hâkimlerinin atanmasında yeni bir usule geçiyoruz, yeni bir yönteme geçiyoruz. HSYK mevcut Yargıtay üyelerini seçme imkânına, yeterliliğine sahipken orada daha alt görevde görev yapacak olan tetkik hâkimlerini seçmesinde bir yeterlilik olmadığı görüşü birbiriyle çelişir. HSYK üyeleri Yargıtaya üye seçebiliyorsa tabii ki de orada görev yapacak olan tetkik hâkimlerini de belirleyebilir, en iyi şekilde belirleyebilir.
ÖMER SÜHA ALDAN (Muğla) - Görüş alsın görüş, istediğimiz o.
RECEP ÖZEL (Devamla) - Bu yasa çalışması gündemimize geldiği şekliyle özlük haklarında bir iyileştirme getiriyordu. Yaklaşık olarak da 1.155 liralık bir iyileştirmeyi hâkim ve savcılarımıza, ilk derece mahkemesinden Yargıtay üyelerine, Yargıtay Başkanlık Divanına, bütün herkesi kapsayacak şekilde... Tabii ki bunun diğer adliye çalışanlarına da yapılması, zabıt kâtiplerine, emekli olanlara da yansıtılması inşallah ileriki zamanlarda gündemimize gelir, onlara da bu güzel haberi verme imkânını inşallah yakalarız diye düşünüyorum.
Bu yasa çalışmasının önemli maddelerinden biri de disiplin affı. Disiplin affıyla ilgili de adli yargı hâkim ve cumhuriyet savcıları ile idari yargı, hâkim ve savcıları hakkında 14 Şubat 2005 ile 1 Eylül 2013 tarihleri arasında disiplin suçu oluşturan fiillerden dolayı verilen uyarma, aylıktan kesme, kınama ve kademe ilerlemesi durdurma cezalarının bütün sonuçlarının affedilmesi öngörülmektedir. Buradaki eleştiri, "Niye tarih aralığı belirtiyorsunuz?"du. Tarih aralığı belirtilmesi Anayasa Mahkemesi kararı gereğidir. Bütün çıkan af yasalarında, af kanunlarında bir tarih aralığı belirtilir çünkü tarih aralığı belirtilmediği zaman, teklifin buraya sevk edildiği tarihten görüşülme ve yürürlüğe girme tarihi arasındaki işlenmiş olan sanki bir, tekrar, suça teşvik anlamında da şeyler olabilir. Ondan dolayı, bu nedenlerle bir tarih aralığı belirtilmiştir.
Tabii, çok tartışılan diğer bir şey de "somut delil" ya da "somut delile dayalı şüpheli delil", "makul şüphe". Şimdi, bunu bir yıl önce, evet, yine bu Mecliste değiştirmiştik şubat ayında. "Makul şüphe"den vazgeçip "somut delile dayalı şüphe"ye geçmiştik ama o tarihten bugüne sorun yasaların çıkarılmasında değil, uygulamada yine sorunlarla karşılaşılmıştır. Uygulama, eline vermiş olduğumuz bu malzemeyi kötü bir şekilde kullanarak hiç olmayacak, soruşturmalarda olmayacak şekilde somut delil arama kararlarında sanki mahkûmiyet gerekçesi oluşturabilecek şekilde delil arayarak, mahkûmiyet şeklinde bir delil aradıktan sonra arama kararına gerekçe niye olsun? Arama kararında basit, ortada, herkesin anlayabileceği, herkesin, normal bir insanın kabul edebileceği bir şüphe varsa... Mahkemeler arama kararı vermesi gerekirken kesin, neredeyse mahkûmiyet kararı derecesinde bir delil aramış ve bazı davalarda, bazı soruşturmalarda maalesef, arama kararları verilememiş, soruşturmalar akamete uğramış, iyi bir şekilde ceza yargılaması yapılamamıştır.
Bu nedenle, getirilmiş olan düzenleme, daha birçok düzenleme hepimizin istediği, arzuladığı "Evet, ben bu yargıdan memnunum." diyen bütün Türk milletinin, vatandaşlarımızın, yurttaşlarımızın memnun olduğu bir yargıyı tesis etmektir, başka amacımız, gayemiz yoktur diyorum, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)