GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İstanbul Tahkim Merkezi Kanunu Tasarısı
Yasama Yılı:5
Birleşim:17
Tarih:20.11.2014

FARUK BAL (Konya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bu önerge de cümle ve anlam bozukluğunu düzeltmek amacıyla verilmiştir. Peşinen sonucunu bildiğimiz için burayı atlıyorum ve ben sizinle bugün bu önerge vesilesiyle hukuk devleti, kanun devleti ve diktatörlük ile kamu düzeni, alan hâkimiyetiyle ilgili düşüncelerimi paylaşmak istiyorum.

Demokratik olduğu varsayılan ülkeler iki türlüdür: Birisi, hukuk devletidir, orada hukuk üstündür. Diğeri ise o kadar demokratik olmamakla birlikte kanun devletidir, yalan yanlış kanun olur, burada da kanun hâkimiyeti esastır. Şimdi, Türkiye'yi bu ölçüye vurduğumuz zaman bütün hukuk kuralları ifade eder ki kamu düzeni önemlidir. Kamu düzeni, devletin asli görevidir. Kamu düzeni, vatandaşın can, mal emniyetini sağlamak için güç kullandığı ve kullandığı güçle kamu düzenini ihlal edenleri adaletin önünde yargıladığı bir düzendir. Kamu düzeniyle ilgili Sayın Başbakanın verdiği beyanatları geçen haftalarda hepimiz duyduk, "Kamu düzenini sağlayamıyoruz, PKK uzantılarından rica ediyoruz, kamu düzenini bozmayın veya siz sağlayın." Doğruluğu bilinmez ama PKK'nın kamu düzenini sağlaması için müzakere çerçevesi içerisinde görüşmeler olduğunu da biliyoruz. Eğer bunlar doğruysa vahim bir durumdur. Değerli arkadaşlarım, kamu düzenini bölen, bozan, paramparça eden terör örgütüne sağlanacak hâle gelmiş bir ülkenin ne hukuk devletiyle ne kanun devletiyle alakası vardır. Burası artık dağılmaya yüz tutmuş bir devlettir; kuralları, kurumları, organları işlemeyen bir devlettir. Nitekim işlememektedir. PKK'nın "Analar ağlamasın." masum söylemiyle millet kandırılarak Oslo'da başlayan süreç içerisinde -AKP'lilerin ifadesine göre "PKK bizi kandırdı diyor." bazıları ifade etmek için- dağdan inip şehre yerleştiği belli, köye, ile, ilçeye yerleştiği belli ve buralarda PKK militanları gece silahlı, gündüz külahlı. Gece silahıyla tehdit ediyor, gündüz külahıyla hükmediyor. Hüküm şu: PKK'ya vergi adı altında haraç topluyor. Bunu herkes biliyor, Başbakan ikrar etti. PKK'ya asker adı altında terör örgütüne militan topluyor. Bunu da herkes biliyor. Can ve mal güvenliğini sağlamak demek olan, kamu düzeni demek olan, kamu düzenini kontrol etmek demek olan asayişi kontrol ediyor; hâkiminden, savcısından, polisinden, askerinden kimlik soruyor, yol kesiyor, Türkiye Cumhuriyeti'nin iki vilayetinin arasını yirmi iki gün kapatıyor. Hani Anayasa'da seyahat hürriyeti vardı, hani bunu devlet sağlamakla mükellefti? Dördüncüsü, mahkeme kuruyor. Ben söylemiyorum. Ben söylüyorum da iki yıldır söylüyorum, Başbakan da geçtiğimiz hafta ifade etti öyle yaptığını.

Değerli arkadaşlarım, vergi alan, asker alan, kamu düzenini korumak için asayiş kontrolü yapan ve mahkeme kuran kuruluşun adı nedir? Bilmeyenleriniz öğrensin: Devlettir, devlet. Şu anda sizin müzakere diye başında oturduğunuz PKK terör örgütü defakto devlet yetkisi kullanmaktadır sizin sayenizde. İşte böyle bir ülkede hukukun üstünlüğü olabilir mi, böyle bir ülkede kanun, hâkimiyeti savunabilir mi? Zaten savunamıyor. O zaman, tek adam yönetimine doğru gidişat Türkiye'yi bu hâle getirmiştir, yakın bir gelecekte daha vahim sonuçları inşallah olmaz ama maalesef hep birlikte göreceğiz.

Yüce heyeti saygıyla selamlıyorum. (MHP ve CHP sıralarından alkışlar)