| Konu: | İstanbul Tahkim Merkezi Kanunu Tasarısı |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 16 |
| Tarih: | 19.11.2014 |
FARUK BAL (Konya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; tasarının en önemli maddesi bu madde. Bu maddeye göre 25 genel kurul üyesi, siyasi iktidarın etkin olduğu kamu görevlileri arasından veya siyasi iktidarın etkili olduğu kamu kurumu niteliğindeki, kuruluşu niteliğindeki teşekküllerden seçilecektir ve bu 25 kişi kendi aralarında oluşturacakları yönetim kurulu, milletlerarası tahkim divanı, millî tahkim divanı, denetçiler şeklinde koltukları paylaşacaklardır. Dar bir kast sistemi oluşturulmaktadır. Bunlar da bağımsız ve tarafsız, güvenilir hukuk hizmeti sunacaklardır.
Değerli arkadaşlarım, özellikle telefonla meşgul olan AKP milletvekillerine hitap ediyorum: Bizim kültürümüz, ihtilafı çözen, hak konusunda karar veren makamı, peygamber koltuğunda oturan kişi olarak tarif ediyor. Ve Türk milletinin kültür ve medeniyeti, hakka karar veren hâkimi "müstakim kişi" olarak tanımlıyor, "emin kişi" olarak tanımlıyor, "fehim kişi" olarak tanımlıyor, "mekin kişi" olarak tanımlıyor ve metin kişi olarak tanımlıyor. Bunun anlamı, hiç kimseden korkmayan, hiç kimseden çekinmeyen, hiçbir etki altında kalmadan ve her şeyi bilen, bildiğini dosdoğru icra eden kişi yani hâkim.
Değerli arkadaşlarım, işte bu tasarı, bu kültür ve inanç değerlerini ortadan kaldıran, siyasi iktidarın talimatına göre ortaya çıkacak olan hukuki ve ticari ihtilaflarda karar veren bir mecra hâline geliyor. Bunun...
HAKAN ÇAVUŞOĞLU (Bursa) - Sizin Hükûmetiniz döneminde getirildi. Şimdi karşı çıkıyorsun, yapma ya!
FARUK BAL (Devamla) - Bırak şimdi bizim Hükûmetimiz dönemini. Bizim Hükûmetimiz dönemi böyle hakim, fehim, metin, mekin, müstakim hâkim istiyor; sizin gibi kumandalı, "Uzun yaşa uzun adam." deyip 17-25 Aralık operasyonunda takipsizlik kararı veren kumandalı hâkim istemiyor. İşte bizim Hükûmetimiz bunu getirdi, bunu getirdi bizim Hükûmetimiz.
HAKAN ÇAVUŞOĞLU (Bursa) - Tahkim uzlaşmadır.
FARUK BAL (Devamla) - Değerli arkadaşlarım, gelin, yol yakınken dönelim.
YILMAZ TUNÇ (Bartın) - Bizim inancımızda tahkim vardır.
FARUK BAL (Devamla) - Yılmaz, bilmiyorsan öğren kardeşim, ben bunun kitabını -İslam- Londra Üniversitesinde tanınmasını, tenfizini, tahkim kurullarını tahsil edip geldim. Kime öğretiyorsun sen?
Aferin, iki dakikayı yedin.
Değerli arkadaşlarım, işte böyle bir kurulun gerçekten güvenilebilir, gerçekten tarafsız olabilmesi için size bir öneride bulunuyorum.
BAŞKAN - Şimdi ben sizden susmanızı rica ediyorum yalnız.
FARUK BAL (Devamla) - Bu dünyayı milyon dolarlarla geçirebilirsiniz, öbür tarafta cayır cayır yanmamanız için, kul hakkına ilişmemeniz için, tüyü bitmedik yetim hakkına ilişmekten suale çekilmemeniz için, kul hakkında suale çekilmemeniz için bir öneri getiriyoruz, diyoruz ki: Bunun sayısı 41'e çıksı; seçilecek olan kişilerin hakikaten bağımsız ve tarafsız olabilmesi için seçim sistemi ortaya çıksın, genel kurulları seçsin. Talimatla değil, doğrudan bakanların talimatıyla hareket edecek kamu organlarının temsilcileri ortadan çıksın ve bunlar da gelsin Türkiye Büyük Millet Meclisine. "Demokratik meşruiyet" diyordunuz ya, o demokratik meşruiyeti gerçekleştirelim, Türkiye Büyük Millet Meclisinde yapalım bu işi. Niye? Çünkü, Türk milleti adına yargı yetkisini kullanacak bu insanlar. Türk milletinin iradesi Türkiye Büyük Millet Meclisinde tecelli ettiğine göre yetkiyi buradan devredelim, buradan seçelim ve burada da herkesin inanabileceği, güvenebileceği, gelmişiyle, geçmişiyle kul hakkı yemeyeceğine inandığı kişileri hep beraber seçelim; önergenin özü bu.
Ama, demokrasiyi yok eden canavarların parmaklardaki akıl noksanlığından kaynaklandığını Sayın İyimaya ifade etmişti. Bir kere daha onun bu güzel vecizesini sizlere hatırlatıyor, her ne kadar, eminim ki ret oyu vereceksiniz, sizi vicdanınızla baş başa bırakıyorum.