GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı Kurulması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifi
Yasama Yılı:5
Birleşim:14
Tarih:13.11.2014

ENGİN ALTAY (Sinop) - Teşekkür ederim.

Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; biraz önce konuşan Milliyetçi Hareket Partisine mensup sayın milletvekilinin, bir Genel Başkan Yardımcımızın basına yansıyan beyanıyla ilgili Cumhuriyet Halk Partisi hakkında verdiği hükmün ne kadar yanlış, mesnetsiz olduğunu izah etmek üzere huzurunuzdayım.

Bu vesileyle önce sayın milletvekiline hatırlatmak isterim ki sayın milletvekili de... AKP'nin her sene 2 defa sandıktan çıkarıp, âdeta bir cephane sandığından çıkarıp muhalefete karşı kullandığı Dersim silahı oyununa çok erken düştünüz sayın milletvekilim, keşke düşmeseydiniz, bu bir.

Sezgin Tanrıkulu'nun, "Acı çeken, acı yaşayanlardan, eğer acılar dinecekse ben de CHP adına özür dilerim." diye bir beyanı var, bendeki bilgi böyle. Dersim'de...

MEHMET METİNER (Adıyaman) - "Dersim'de katliam yapılmıştır." dedi.

ENGİN ALTAY (Devamla) - Gelirsin, burada konuşursun Metiner, beni çıldırtma!

MEHMET METİNER (Adıyaman) - "Dersim'de katliam yapılmıştır." dedi.

ENGİN ALTAY (Devamla) - Yahu, gel konuş. Söyleyeceğim ben şimdi.

Bir terbiyeli ol biraz ya!

MEHMET METİNER (Adıyaman) - Sözlerini çarpıtma.

ENGİN ALTAY (Devamla) - Bir terbiyeli ol biraz!

MEHMET METİNER (Adıyaman) - Terbiyeyi senden öğrenecek değilim!

BAŞKAN - Lütfen karşılıklı konuşmayınız.

ENGİN ALTAY (Devamla) - Evet, terbiyesizlik yapıyorsun şu anda.

BAŞKAN - Lütfen...

ENGİN ALTAY (Devamla) - Konuşacağım, bir dinle, edepli ol!

MEHMET METİNER (Adıyaman) - Hadi oradan!

BAŞKAN - Lütfen karşılıklı konuşmayınız, Genel Kurula hitap ediniz lütfen.

ENGİN ALTAY (Devamla) - Sayın Başkan, bir dakikalık süremi talep ediyorum.

BAŞKAN - Buyurunuz, devam ediniz, lütfen.

ENGİN ALTAY (Devamla) - Dersim'de yaşananlar keşke yaşanmasaydı. Dersim Türkiye için bir acıdır, olmaması gereken işler olmuştur. Devlet elbette bir kalkışma hâlinde belli tedbirleri alır, bunun içinde askerî tedbirler de vardır. Ama ben daha altı ay önce bu kürsüde şunu söylemiş biriyim: "İnsanların isyan etme özgürlüğü vardır, devlet isyan eden insanlara da olabildiğince şefkatli yüzünü ve kollarını göstermek zorundadır." dedim, bunu söylemiş biriyim. Kaldı ki, Dersim'in Cumhuriyet Halk Partisiyle hiçbir ilgisi yoktur, Dersim'in Cumhuriyet Halk Partisiyle ilgisi ne kadarsa AKP'yle ilgisi, MHP'yle ilgisi de o kadardır. HDP'yle ilgisi...

SONER AKSOY (Kütahya) - Yok ya!

ENGİN ALTAY (Devamla) - Evet, o kadardır, o kadardır.

Dersim'de o katı askerî tedbirleri uygulayan, gereksiz ölümlere yol açan askerlerin hepsi ondan sonra gitmiş Demokrat Partiden milletvekili olmuştur. O kıyımın yaşandığı gün Başbakan olan Celal Bayar Demokrat Partinin mensubudur. Bugün "Demokrat Partinin devamıyız." Diye, her vesileyle "O misyonun takipçisiyiz." diye konuşan önceki Başbakanınızın sözlerini size hatırlatmak isterim.

MEHMET METİNER (Adıyaman) - Celal Bayar'ın takipçisi...

ENGİN ALTAY (Devamla) - Sayın milletvekilleri, Dersim, sizin kullanabileceğiniz bir silah değildir. Eğer öyleyse, Dersim konusunda bir parça samimi olsaydınız... Dilekçe Komisyonuna bağlı bir komisyon kuruldu bu Mecliste. Kuruldu mu, Sayın Bostancı, kuruldu mu? 50 bine yakın belge geldi mi? Niye bakmıyorsunuz onlara? Niye o konuda bir çalışma yok? Niye o komisyon çalışmıyor? Tarihi tarihçilere bırakmamak, tarihte yaşanmış olayları bir siyasi manivela gibi kullanmaya çalışmak, berbat ettiğiniz gündemi, Türkiye gündemini bununla örtülemeye çalışmak sizi kurtarmaz. Dersim'le ilgili anlayışımız bellidir; olmamalıydı, yaşanmamalıydı, keşke olmasaydı, keşke "Oğlumdan önce beni asın!" diyen insan dinlenseydi, oğlundan önce o insan asılsaydı. Bunlar doğru şeyler değildir.

Eskiden insanlar kılıçla birbirlerini doğruyordu, yer yurt kazanıyordu. Şimdi bir ağaca balta vurulunca kıyamet kopuyor. Değer yargıları ve algılar değişti. Her olayı yaşandığı zaman içinde, yaşandığı koşullar içinde değerlendirmek lazım. Dersim'de insanların o gün için kurulan yeni otoriteye ilk anda biat etmemeleri, kabullenmemeleri normal görülebilirdi. Bir rehabilitasyon süreci, bir rehabilitasyon mekanizması işletilebilirdi ama bunlar olmadı. Ne oldu orada? Bugün insanlık normlarında kabul edilemeyecek, bugünün normlarında kabul edilemeyecek acı olaylar yaşandı ama bu olaylardan dolayı Dersim ahalisinden özür dileyecek merci Cumhuriyet Halk Partisi değildir, Cumhuriyet Halk Partisi özür dileme noktasında değildir. O olayları yaşatan, o acıları Türkiye'ye yaşatan Türkiye Cumhuriyeti devleti hükûmetidir. Bakın "5'inci Hükûmeti" demiyoruz, Türkiye Cumhuriyeti devleti hükûmetidir ve yanlış yapılmıştır.

LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Genel Başkan Yardımcısı niye özür diledi? Sorunumuz o.

S. NEVZAT KORKMAZ (Isparta) - Hah, bitti. Size açıklama fırsatı verdik Sayın Altay.

ENGİN ALTAY (Devamla) - Bir dakika, neye yanlış yapılmış dedim ben? Sen benim ne dediğimi anlamadın.

LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Sezgin Tanrıkulu yanlış yapmıştır mı anladınız?

ENGİN ALTAY (Devamla) - Sezgin Tanrıkulu kendi adına özür dilemiştir olsa olsa.

LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - "CHP adına." dedi.

ENGİN ALTAY (Devamla) - Çünkü, hiçbir siyasi partinin Dersim'den dolayı özür dilemesi gerekmez. Özrü dileyecek olan Türkiye Cumhuriyeti devletidir, dilenecekse, bu kadar basit.

MEHMET METİNER (Adıyaman) - Devlet sizdiniz.

ENGİN ALTAY (Devamla) - Metiner, yapma bunu.

MEHMET METİNER (Adıyaman) - Devlet de sizdiniz, hükûmet de sizdiniz, vali de sizdiniz.

ENGİN ALTAY (Devamla) - Devlet sendin, senin dedendi, benim dedemdi, hepimizdik. Geçin bu işleri.

Her sıkıştığınızda, Türkiye'nin başını her belaya soktuğunuzda, her kirli işe bulaştığınızda tek parti dönemine bir atıf yaparak, tek parti dönemiyle ilgili bir hafıza tazelemesine girerek kendinizi kurtaracağınızı zannediyorsunuz. Herkes her şeyi biliyor. Dersim'in sorumlusu Cumhuriyet Halk Partisi olsaydı bugün sizin oradan milletvekiliniz olurdu. Dersim'in 2 milletvekili de Cumhuriyet Halk Partisi sıralarında oturuyor. Bu bile sizin bu konuda ne kadar samimiyetsiz olduğunuzun ve Dersim halkının duygularını hiç ama hiç anlamadığınızın açık bir göstergesidir. Dersim'i kaşıyanlar ayıp ederler. Dersim'i kaşımak bu beceriksiz Hükûmete hiçbir şey sağlamaz ve çok ahlaki de değildir.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)