GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı Kurulması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifi
Yasama Yılı:5
Birleşim:14
Tarih:13.11.2014

AYTUĞ ATICI (Mersin) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Değerli arkadaşlarım, Türkiye sağlık enstitüleri başkanlığı kurulmasıyla ilgili kanun tasarısının 7'nci maddesi üzerine verdiğimiz değişiklik önergesiyle ilgili olarak söz almış bulunuyorum. Yüce heyeti saygıyla selamlıyorum.

Bu madde, arkadaşlarım, yüksek danışma kurulunun nasıl oluşacağını bize anlatmaya çalışıyor. Biz buraya enstitü başkanlarının da dâhil olmasını istiyoruz. Yani her enstitünün bir başkanı var ve bu başkanlar yüksek danışma kurulunda yer alabilirler, bunda bir mahzur yok. Zaten yeterince Hükûmete bağlı bir yüksek danışma kurulu oluşturulmuş, hiç olmazsa diyoruz ki enstitü başkanları bilimsel kimlikleriyle de yüksek danışma kuruluna katkı sağlasınlar ve bu şekilde bir önerge hazırladık. Bu önergenin değerlendirilmesini ve kabul edilmesini istirham ediyoruz.

Arkadaşlarım, sizler TÜSEB'i kurarken öyle bir madde getirdiniz ki az önce, dediniz ki: "Bu Türkiye sağlık enstitüleri başkanlığı, başkanın ve yönetim kurulunun kabul etmesiyle 1 milyon liraya kadar -yani eski parayla 1 trilyon liraya kadar- AR-GE projelerini destekleyebilir." Güzel yani bütün araştırmalar, AR-GE çalışmaları, bu faaliyetler desteklensin, bir itirazımız yok hiçbir şekilde. Sonra bir önerge getirdiniz, dediniz ki: "Biz bunu Bakanlar Kurulu kararıyla 5 katına yani 5 milyon Türk lirasına çıkarabiliriz, 5 trilyon parayı tirink verebiliriz." Şurada otururken hakikaten bir yandan dedim ki evet, ne güzel, kanser araştırmaları, halk sağlığı araştırmaları, kronik hastalıklar, çocuk sağlığı araştırmaları için güzel para aktarılıyor ama içim de cız etti. Yıllarca bizler çocuklarımıza bir tez yapmak için ciddi şekilde avuç açar konumdaydık, bugün de hâlâ üniversiteler tez yapmak için, bitirme tezleri yapmak için avuç açar konumdadırlar. Evet, bunları destekleyin ancak tez çalışmalarını da hak ettikleri şekilde destekleyin diye öneririm.

Bu kadar para veriyoruz araştırmalara, şunu çok iyi bilmemiz lazım: Bu araştırmalar asistanlar olmadan olmaz. Ben de bir öğretim üyesiydim, yaptığım bütün araştırmalarda heyecanlı, bilime katkı sunmak isteyen asistanlara söylerdim, onlar da nöbetlerinden arta kalan zamanlarda gelir, bana yardım ederlerdi. Şimdi, asistanların durumuna baktığımız zaman -yani 5 trilyon lira parayı bir tek araştırmaya verirken- asistanların günaşırı nöbet altında ezilerek ve özlük haklarını neredeyse yok sayacak duruma getirerek çalışmaları bizim yüreğimizi sızlatıyor. Sayın Sağlık Bakanı şu anda burada değil ama Komisyon Başkanımız bir tıp profesörüdür, onun da asistanları vardı. Ben en kısa zamanda asistan derneklerinin ya da asistan topluluklarının davet edilerek sorunlarının masaya yatırılması gerektiğini buradan önemle belirtiyorum. Asistan arkadaşlarımızın ciddi anlamda sorunları vardır, en başta da günaşırı nöbet gibi insanlık dışı bir uygulamaya maruz kalmaktadırlar.

Bakın, değerli arkadaşlarım, ben de öğretim üyeliği yaparken benim de asistanlarım günaşırı nöbet tutarlardı. Bizim yetiştirilme tarzımız, sanki "Bu günaşırı nöbet tutmak doktorluğun kaderinde var, çok iyi şeyler öğrenirler..." Biz böyle yetişmiştik ama yıllar içerisinde bunun doğru olmadığını artık anlıyoruz, değişen dünya koşullarında bunun doğru olmadığını anlıyoruz.

Bizim, Türkiye Büyük Millet Meclisinden böyle bir kanun çıkarmamız, böyle bir olay için kanun çıkarmamız gerekli bile değil. Sadece buradan bir seslenişle, insan hakları çerçevesinde bu asistan arkadaşlarımızın günaşırı nöbet tutmaktan kurtulmalarını sağlayabiliriz, artı, bunun üzerine, bu kadar para harcadığımız enstitüler gibi bir miktar da asistanlara para harcayarak asistanların özlük haklarını iyileştirebiliriz. Elbette nöbet tutsunlar, nöbet paralarını da hak ettikleri şekilde ödememiz gerekir. Üç beş lirayla nöbet parası geçiştirilemez. Bizim dönemimizde biz nöbet tutardık, nöbet parası da almazdık ama o, o dönemde kaldı. Sizin getirdiğiniz liberal ekonomi döneminde ya da sağlığın piyasalaştırıldığı dönemde artık doktorlar parayı düşünür oldular, onun için onları suçlamıyorum. Nöbetlerinin hakkını verelim ve şu günaşırı nöbeti asistanlardan kaldıralım diyorum.

Sizleri saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)