| Konu: | Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı Kurulması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifi |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 14 |
| Tarih: | 13.11.2014 |
MHP GRUBU ADINA CEMALETTİN ŞİMŞEK (Samsun) - Sayın Başkan değerli milletvekilleri; görüşmekte olduğumuz 615 sıra sayılı Kanun Tasarısı'nın birinci bölümü üzerinde Milliyetçi Hareket Partisinin görüşlerini arz etmek üzere huzurlarınızdayım. Bu vesileyle, yüce heyetinizi saygılarımla selamlarım.
Değerli milletvekilleri, konuyla ilgili konuşmama geçmeden evvel sizinle bir iki hususu paylaşmak istiyorum: Birincisi, Türkiye'de ardı arkası kesilmeyen, iş kazası mı desem, iş cinayeti mi desem bilemiyorum ama bunlara artık bir iş kazası demenin de mümkün değil olduğunu düşünüyorum. Bu kazalarla ilgili olarak, öncelikle Ermenek'te hayatını kaybeden 2 vatandaşımıza Allah'tan rahmet, yakınlarına ve milletimize başsağlığı diliyorum. On beş günden beri toprak altında olan işçilerimize ise bir an önce ulaşılmasını temenni ediyorum. Allah hepsinin yardımcısı olsun. Bu konuyla ilgili olarak söyleyeceklerimi bir istismar malzemesi olarak siyaseten söylediğimi sakın düşünmeyin. Bunu hakikaten sizden hassaten rica ediyorum.
Bu konuda, iktidar mensubu her milletvekili arkadaşımın en az benim kadar üzüldüğünü düşünüyorum. Fakat, artık, sonuç alıcı tedbirlerin de alınmasının zamanının gelip geçtiğini düşünüyorum. Bunu da sağlayacak olanlar iktidar mensupları oldukları için, bu sağlanıncaya kadar bizim muhalefet milletvekili olarak, burada dile getirmekten başka yapacak bir şeyimizin olmadığını da ifade etmek isterim.
Ayrıca, bir diğer konu olarak, Türkiye gerçekliği bakımından konuşmamın içeriğinde geçecek olan "hükûmet", "başbakan", "iktidar", "cumhurbaşkanı" gibi sıfatlardan, Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın anlaşılması gerektiğini de sizden rica ediyorum.
Değerli milletvekilleri, tasarıyla Hükûmet, Sağlık Bakanlığına bağlı Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı -TÜSEB- Sağlık Bakanlığı bünyesinde bir sağlık bilimleri üniversitesi kurmak istemekte, vakıf üniversitelerinin mali ve yönetsel yapısına müdahale etmekte, Millî Eğitim Bakanlığı Teşkilat Kanunu'nda da ayrıca değişiklik yapmaktadır. Hâlbuki ne Anayasa'mızda ne de Sağlık Bakanlığı kuruluş kanununda Sağlık Bakanlığına böyle bir görev atfedilmemiştir, gerekli de değildir. Bu gibi işler Bakanlığı anayasal görevinden uzaklaştıracağı gibi Bakanlığın işlevsizleşmesine de sebep olacaktır. Asıl görevini yapmama gibi bir durumla da karşı karşıya kalacaktır.
Değerli milletvekilleri, devlet, anayasal olarak Sağlık Bakanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkındaki Kanun'da da belirtildiği üzere Sağlık Bakanlığını, herkesin hayatını bedenen, ruhen ve sosyal bakımdan tam iyilik hâli içinde sürdürmesini sağlamak için fert ve toplumun sağlığını korumak ve bu amaçla ülkeyi kapsayan plan ve programlar yapmak, uygulamak veya uygulatmak, her türlü tedbiri almak, gerekli teşkilatı kurmak ve kurdurmak, bu amaca yönelik denetimleri yapmak olarak tanımlamıştır. Ülkemizdeki bilimsel çalışmalar hangi alanda olursa olsun tek elden yürütülmesi, başta insan kaynakları ve araştırma maliyetleri bakımından daha ekonomik, araştırmanın sonuçlandırılması açısından daha verimli bir çalışma ortaya koyacaktır. Türkiye'de bunun adresi ise TÜBİTAK'tır. TÜBİTAK'ın altyapı ve insan kaynaklarından istifade edilerek daha verimli ve sonuç alıcı işler yapılabileceği kanaatindeyiz. Bu konuda TÜBİTAK gerek görülen konularda da desteklenerek güçlendirilebilinir. Ayrıca bu konuda Hükûmet, üniversitelerdeki kurulu enstitülerle TÜBİTAK çatısı altında iş birliği yaparak para ve insan gücünü en etkili şekilde kullanabilir. Sağlık Bakanlığı daha çok planlayıcı ve denetleyici bir işlevi yerine getirmelidir. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, TÜBİTAK ve bilgi birikimine sahip üniversiteler varken Sağlık Bakanlığı görevi olmayan alanlara kayarak kaynak israfına ve karmaşaya sebep olmaktadır.
Biraz evvel ifade ettiğimiz gibi Sağlık Bakanlığının temel görevi, halkımızın sağlığını korumak ve gerektiği durumlarda hastaların tedavi edilmesini sağlamaktır. Sağlık Bakanlığı bu anayasal görevi yaparken üretilen her türlü bilgi ve teknolojiyi kullanır ancak bu yasa tasarısıyla Sağlık Bakanlığının ayrıca bu bilgi ve teknoloji üretmek gibi görevi olmayan, Bakanlığı atıl duruma getirecek bir sorumluluk yüklenmektedir. Sağlık Bakanlığı ihtiyaç duyduğu alanlarda TÜBİTAK ve diğer bilimsel kuruluşların ürettiği bilgi ve teknolojiyi kullanarak bu görevi yerine getirebilir.
Bu anlamda, kurulması öngörülen Türkiye Sağlık Hizmetleri Kalite ve Akreditasyon Enstitüsü Sağlık Bakanlığının kendi kurum ve kuruluşlarını akredite etmesi, tabiri caizse "körler sağırlar birbirini ağırlar" mantığı içerisinde olduğu için uygun değildir. Sağlık Bakanlığının kendi kurum ve kuruluşlarını nasıl denetlediği bugün az çok bu kurumda çalışmış bireyler tarafından bilinmektedir. Bu nedenlerle, tasarının birinci bölümünde yer alan Türkiye sağlık enstitüleri başkanlığının kurulması rantabl olmadığı gibi gerekli de değildir.
Sayın Bakanım, bu şuna benzemektedir: Zaman zaman daha çok sizlere de başvuruyorlardır. Hani iş başvurusu oluyor, birisi geliyor, diyor ki size: "Ben ne iş olsa yaparım." İşte, sizin en çok zorlandığınız -bize de zaman zaman bu gibi başvurular oluyor- "Ne iş olsa yaparım." şeklidir. Burada da Sağlık Bakanlığı "Ne iş olsa yaparım." şekline dönüştürülmek istenmektedir ki, bu da çok yanlış bir meseledir.
Onun için, Sağlık Bakanlığının esas görevleri olan halkın sağlığını korumak ve gerektiğinde de tedavi etmek gibi bir sorumluluğu vardır. Buna döndürmek... Bunun dışında bilimsel araştırmaları Türkiye'de kurulmuş olan gerekli kurumlardan -bunun adresi de ifade ettiğim gibi TÜBİTAK'tır- TÜBİTAK'tan istifade ederek ve onu daha da destekleyerek bu iş yapılabilir diye düşünüyorum.
Bu vesileyle, tekrar hepinizi saygılarımla selamlarım. (MHP sıralarından alkışlar)