| Konu: | Konya-Akşehir-Isparta kara yolunda meydana gelen ve 18 vatandaşın hayatını kaybettiği trafik kazasına ilişkin |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 11 |
| Tarih: | 06.11.2014 |
FARUK BAL (Konya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 31 Ekim günü Evliya Çelebi'nin şehribeyzasında, Nasreddin Hoca'nın memleketinde kara bulutlar fakir fukaranın üzerine çöktü ve elim bir trafik kazası neticesinde 18 fakir hayatını kaybetti ve 26 fakir de ağır bir şekilde yaralı, bunların da sakat kalması ve hayati tehlikelerinin devam etmesine dair endişeler sürüyor.
Değerli milletvekilleri, bu bir faciadır ve bu bir kaza değil, katliamdır. Bu kazanın ya da facianın hazırlanmasında çok ciddi hizmet kusurları ortaya çıkmıştır. Fakirin hayatının ucuz olduğu, fakirin ölümünün ucuz olduğu, yaralısının ucuz olduğu, yasının ucuz olduğu bir kez daha anlaşılmıştır. Buraya gelene kadar, AKP'nin uyguladığı ekonomik ve tarım politikaları bu kazayı hazırlamıştır. Köyünden, tarlasından, bağından, bahçesinden verim alamayan köylü, Akşehir'in Konarı, Kundullu, Turgut, Ortaköy gibi köylerinden göçüp Akşehir'in varoşlarına yerleşmiştir. Bunlar, açlık sınırı altında bir aile, bir tek odada, 3-4 çocukla birlikte yaşamaya mahkûm edilmiş ve böyle bir durum AKP'nin ortaya koyduğu politikaların neticesinde ortaya çıkan taşeron işçiliğin yanında, köle işçiliği ortaya çıkarmıştır. Köle işçilik şudur: Mevsim nedeniyle haşhaş, pancar çapası, çilek, kiraz, vişne ve elma toplaması için açlık sınırının altında yaşayan insanlar köleliğe mahkûm edilmektedir. Bunlar, "dayıbaşı" adı altında birtakım insanların organizasyonu neticesinde, 80 ila 100 kilometrelik mesafelere insanlığa yakışmayacak şartlar altında taşınmakta ve insanlığa yakışmayacak ücretlere mahkûm edilmektedir. İşte, bu, Akşehir'deki kazayı hazırlayan ana sebeptir.
Dayıbaşı olarak bilinen kişi ve bu kazada rahmetli olan kişi, tarla sahiplerinden işçi başına 50 lira ücret almakta, bunun 15-20 lirasını nakliye ücreti ve komisyon olarak cebine atmakta, geriye kalan 30-35 lirayı... Sabahın dördünde, yemeklerini naylon torbalar içerisine koyan, kuru ekmeği, acı soğanı öğle akşam yemeklerini gidermek için azıklarına koyan işçileri, 46 kişiyi 23 kişilik 1999 model Iveco marka bir araca doldurmaktadır. Böyle doldurmasının sebebi, 23 kişi yerine 46 kişiyi taşıdığı takdirde kişi başına alacağı nakliye ve komisyon onu böyle bir hırsa sürüklemektedir.
Şimdi, böyle bir durumu devletin organlarının kontrol etmesi gerekmektedir. Kaza mahalline gidilirken Akşehir şehir merkezinden hareket edilmiştir. Şehir merkezindeki trafiği belediyenin zabıtası kontrol etmek zorundadır, devletin polisi kontrol etmek zorundadır, devletin jandarması kontrol etmek zorundadır. Eğer bunlar trafiğe çıkmaya müsait olmayacak şekilde arızaları bulunun, fren arızası, kapı arızası, motor arızaları bulunan ve içerisinde 46 fakirin bulunduğu aracı görüp yasanın gerektirdiğini yerine getirmiş olsalardı bu kaza olmayacaktı. Dolayısıyla, devletin burada ağır hizmet kusuru vardır. Bu hizmet kusuru, mahallî ve merkezî birimlerin başında bulunan, idari sorumluluk bakımından, İçişleri Bakanlığına terettüb etmektedir. İçişleri Bakanlığı bu işten doğrudan sorumlu ve İçişleri Bakanlığının mensup olduğu siyasi parti olarak da Adalet ve Kalkınma Partisi siyaseten 18 fakirin ölümünden, 26 fakirin yaralanmasından doğrudan sorumludur. Bu hizmet kusurunun Danıştay kararlarına göre varlığı tespit edildiğine göre fakir fukara mahkemelerde süründürülmemelidir. Bunların uğramış olduğu mağduriyetler gerek Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığınca gerek Fak Fuk Fon yönetimince devletin sosyal devlet olmasının gereği olarak giderilmeli, tazminatları ödenmelidir. Bunlar, fakir fukara olarak avukat tutacak, mahkeme peşinde koşacak insan değildir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
FARUK BAL (Devamla) - Çünkü, bunlar, AKP'nin köleliğe mahkûm ettiği, açlık sınırı altında yaşamaya mahkûm ettiği sadece Akşehir'de mevsimlik olarak çalışan en az bin tane ailedir.
Değerli arkadaşlarım, dolayısıyla bunu Türkiye Büyük Millet Meclisinin gündemine getirerek mevsimlik işçilerle ilgili bir düzenleme yapılması ve işçilerin nakliyesiyle ilgili devletin sorumluluklarının tekrar gözden geçirilmesi, yeni can kayıplarının engellenmesi için söz almış bulundum ve buna yüce Meclisin ilgi göstereceğini düşünerek hepinize saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)