GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Yükseköğretim Personel Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifleri
Yasama Yılı:5
Birleşim:10
Tarih:05.11.2014

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI NABİ AVCI (Eskişehir) - Sonundan başlayarak cevaplandırayım. Yahudi ve Ermeni öğrencilerin imam-hatip liselerine yerleştirildiği meselesi... Şimdi, bir defa, imam-hatip okulları sadece imam yetiştiren okullar değil, buralarda normal lise müfredatı uygulanıyor. Bu okulların müfredatı normal lise müfredatı, artı, birtakım dinî dersler de okutuluyor -ama artı- yani bu okullardan mezun olan... O yüzden, biz, katsayı uygulamasıyla bu çocukların önlerinin kesilmesine itiraz ederken de bunu söylüyorduk hatırlarsanız, bu çocuklar da normal lise eğitimi alıyorlar, dolayısıyla üniversiteye girerken de bunların diğer lise mezunlarından farklı bir muamele görmelerinin yanlış olduğunu söylüyorduk.

Şimdi, bu son liselere yerleştirme düzeninde, Ermeni asıllı veya Musevi asıllı bazı öğrencilerin imam-hatip okullarına yerleştirildiği meselesi biraz da mizaha varan boyutlarda çok eleştirildi. Bu biraz da sistemin nasıl işlediğini bilmemekten kaynaklanıyor.

Kısaca özetleyeyim sistemi: 1 milyon 300 bin öğrenci ortaokuldan liseye geçiyor -1 milyon 292 bin, yuvarlak olsun diye 1 milyon 300 bin diyorum- 1 milyon 300 bin öğrenci bu yıl ortaokulu bitirdi, liseye geçiyor. Bunlar yerleştirilirken şu aşamalardan geçiyor: Öğrenciler e-okul sistemi üzerinden okul tercihleri yapıyorlar, bu tercihlerinden birine giremedikleri takdirde ikinci bir seçenek butonu daha var, orada da okul türleri var, 6 okul türünden birine -eğer tercih ettiğim 15 okula yerleşemezsem ben şu 4 okul türünden birine yerleşeyim diye- müracaat ediyorlar ve bu sisteme göre 1 milyon 300 bin öğrencinin 1 milyon 57 bini bu tercihlerine göre yerleştirildi, burada bir sorun yok; 1 milyon 57 bin öğrenci kendi 15 tercihinden birine yerleşti. Bunların da yarısından fazlası, 550 bini ilk 3 tercihinden birine yerleşti. Buna karşılık...

AYKAN ERDEMİR (Bursa) - Yani yarısı son tercihine yerleşti.

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI NABİ AVCI (Eskişehir) - Efendim?

AYKAN ERDEMİR (Bursa) - Yarısı son tercihine yerleşti.

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI NABİ AVCI (Eskişehir) - Hayır, ilk 3 tercihine.

AYKAN ERDEMİR (Bursa) - Yarısı ilk 3 tercihine, yarısı 4'üncü tercihine.

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI NABİ AVCI (Eskişehir) - 550 bini de ilk 3 tercihinden birine yerleşti.

AYKAN ERDEMİR (Bursa) - Diğer taraftan bakarsanız, yarısı son tercihine yerleşmiş.

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI NABİ AVCI (Eskişehir) - Ve biz tercihlerine göre yerleştirilen bu öğrencilere nakil hakkı da verdik. Önce, ilçe seçimi verdik, yani bulundukları ilçede yerleştirilmeleri, sonra eğer tercihlerinden birine, kendi ilçelerine yerleşemezlerse komşu tercih ettikleri iki ilçeden birine yerleştirilmeleri imkânını verdik fakat 134 bin öğrenci sisteme girip hiç tercih yapmadı.

Bunların niye tercih yapmadığını araştırdığımızda şunu görüyoruz: Bunların büyük bir kısmı, çok büyük bir bölümü zaten özel okula gideceği için, herhangi bir devlet lisesine gitmeyi düşünmediği için sisteme girip tercih hakkını kullanmadı. Bir kısmı da ya yanlış kodlama yaptığı için veya o sırada belki pamuk toplamaya gittiği için, fındık toplamaya gittiği için sisteme girip tercih yapamamış olabilir. Buna rağmen, biz ilk simülasyonumuzda özel okula gitmeyi düşünebilecek öğrencileri baştan sistem dışında bırakabilirdik, bunun denemesini de yaptık ilk simülasyonumuzda. Yani çocuk ilk tercihini yaparken e-okul sisteminde "Ben bir özel okula gideceğim dolayısıyla ben tercih yapmıyorum." derse o, sistemin dışında kalabilirdi fakat biz bu sene, biliyorsunuz, ilk defa, liselerde devlet lisesinden özel okullara geçecek öğrencilere teşvik veriyoruz, liselerde 3.500 lira teşvik veriyoruz. Bu teşviki alabilmesi için de yasa gereğince bir devlet okulundan geçiyor olması lazım. Dolayısıyla, geçici de olsa bu öğrencileri bir devlet okuluna kaydedelim, müracaat etmemiş olsalar bile, oradan teşvik almak isteyenler veya istemeyenler, özel okula geçmek isteyenler sadece e-okul sistemi üzerinden girebilirler. İşte, bu Ermeni asıllı veya Musevi asıllı öğrencilerimiz bizim çok programlı lise diye bir uygulamamız var, 6 lise türümüzden biri çok programlı lise. Çok programlı lise içinde Anadolu meslek lisesi var, Anadolu lisesi var, yani aynı lisenin çatısı altında o bölgede eğer bir Anadolu lisesi açmaya yetecek kadar öğrenci yoksa veya imkân yoksa, bir Anadolu meslek lisesi açmaya yetecek kadar öğrenci yoksa, bir Anadolu imam-hatip okulu açacak kadar öğrenci yoksa, bunları bir şemsiye okul gibi çok programlı lise altında açıyoruz, kendi içinde bölümleniyor.

Bu çocuklar, bu verdiğiniz örnekler, kendileri hiç sisteme girmedikleri hâlde, sistem tarafından otomatik olarak buralara yerleştirilmiş.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI NABİ AVCI (Eskişehir) - Şimdi, evvelki gün Nur Serter Hanım da konuşmasında, 45 bin öğrencinin istekleri dışında imam-hatip okullarına yerleştirildiğini söyledi.

Bakın, Millî Eğitim Bakanlığı verilerini söylüyorum. Herhangi bir yerde tercih etmediği hâlde, sisteme girmediği hâlde, tercih yapmadığı hâlde, çok programlı lise bünyesindeki imam-hatip okullarından birine yerleştirilen, tesadüfi örneklemeyle yerleştirilen öğrenci sayısı 45.

Genelde yerleştirilen, bu tür yanlış yerleştirilen, yani istemediği okula yerleştirilen, tercih yaptığı hâlde yerleştirilen 209, bunların içinde imam-hatibe yerleştirilen 45.

ÜNAL KACIR (İstanbul) - 45 mi, 45 bin mi?

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI NABİ AVCI (Eskişehir) - 45.

Dolayısıyla, biz zaten bu örneklemeyle dağıtırken, tesadüfi örneklemeyle dağıtırken çocukların dinî şeyine filan bakmıyoruz, yani kim Musevi asıllıdır, kim...

Nitekim, bu çocukların hepsi daha sonra kayıtlarını aldılar. Musevi asıllı vatandaşımız zaten Musevi ortaokulunu bitirmiş, Musevi lisesine gideceği için sisteme girmemiş.

Çok ünlü bir gazetecinin kızı üzerinden polemik yapıldı. Ben kayıtlarını incelettim, o çocuğumuz da Eyüp ilçesinde, sisteme girmemiş, hiç sisteme girmemiş, biz onu yerleştirmişiz il içinde, o da eğer sisteme girmiş olsaydı, Eyüp ilçesinde puanıyla girebileceği 13 tane okul var, 13'ünden birine yerleşebilecek durumdaydı.

Bir başka örnek verildi, çocuk İstanbul'da okuduğu hâlde Tunceli'ye veya Rize'ye... Böyle bir şey söz konusu değil, ancak yanlış kodlamışsa veya anne-baba ayrı, annenin ikametgâhı ayrı, babanın ikametgâhı ayrı veya Kıbrıs'tan gelmiş, ikamet yok, bir de yanlış kodlamalar var, onlar il dışında...

BAŞKAN - Sayın Bakanım, lütfen sözlerinizi toparlayın.

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI NABİ AVCI (Eskişehir) - Yoksa, bütün bu tesadüfi örneklemeyle yerleştirilenler de il içinde mutlaka yerleştiriliyor, nakille de zaten onların son dönemde hepsini çözdük çok şükür.