| Konu: | Yükseköğretim Personel Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifleri |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 10 |
| Tarih: | 05.11.2014 |
MİLLÎ EĞİTİM BAKANI NABİ AVCI (Eskişehir) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; üniversite genel sekreter yardımcılarının ek göstergesiyle ilgili sorun 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nda yapılacak bir düzenlemeyle çözülecek; onunla ilgili bir çalışma var, henüz sonuçlanmadı ama onu düzelteceğiz yani birlikte düzelteceğiz.
Tekrar edeyim mi, duyulmadı mı?
MESUT DEDEOĞLU (Kahramanmaraş) - Evet.
MİLLÎ EĞİTİM BAKANI NABİ AVCI (Eskişehir) - Bu üniversite genel sekreter yardımcılarının ek göstergelerinin düzeltilmesi konusunda 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nda yapılacak bir düzenlemeyle bu adaletsizlik -diyelim- giderilecek inşallah. Bu konuda gerekli çalışmayı yapıyoruz, inşallah, sizlerin de katkılarıyla onu birlikte düzeltiriz.
Dün söz konusu olan okulla ilgili, sorunuzla ilgili bir gelişme var mı? Evet, var, yeni bir bilgi. Ben dün burada açıklama yaparken o bilgi elimde yoktu, arkadaşlara döndükten sonra tekrar araştırttım. Bir defa dün iddia edildiği gibi kontenjan fazlası bir öğrenci alımı söz konusu değil, tam tersine, şu anda bile o okulda 1 kontenjan açığı boş, 1 kontenjan boş. Yani, kaydedilen öğrenci okulun kontenjanı dolduktan sonra ekstra bir öğrenci olarak kaydedilmemiş.
SAKİNE ÖZ (Manisa) - Puanı nasıl?
BİNNAZ TOPRAK (İstanbul) - Puana göre mi sıralanıyor?
MİLLÎ EĞİTİM BAKANI NABİ AVCI (Eskişehir) - Puanları da sıraya koyduğunuz zaman, oradaki boşluğa müracaat eden öğrenciler arası... Bütün okullarda bu böyle yapılıyor. Eğer 3 öğrenci müracaat ettiyse onlar kendi içlerinde sıralamayla alınıyorlar, 1 öğrenci müracaat ettiyse o zaman mukayeseli bir üstünlük söz konusu olmuyor, orada da öyle olmuş.
BİNNAZ TOPRAK (İstanbul) - Ama bu öğrencilerin puanı neymiş?
MİLLÎ EĞİTİM BAKANI NABİ AVCI (Eskişehir) - Niye başınızı sallıyorsunuz? Size bir bilgi veriyorum.
SEDEF KÜÇÜK (İstanbul) - Doğru değil ama.
MİLLÎ EĞİTİM BAKANI NABİ AVCI (Eskişehir) - Bu bilginin yanlış olduğunu düşünüyorsanız doğrusunu söyleyin. Ben size Millî Eğitim Bakanı olarak aldığım bilgiyi veriyorum.
BİNNAZ TOPRAK (İstanbul) - Yeterli bilgi değil, onun üzerinde puan.
MİLLÎ EĞİTİM BAKANI NABİ AVCI (Eskişehir) - Dolayısıyla, dün burada verilen "Kontenjan dolduğu hâlde, kayıt dönemi bittiği hâlde öğrenci kaydedildi." bilgisi, ikisi de yanlış.
Üniversite genel sekreter meselesini söyledik.
Sayın Öğüt'ün imam-hatip okullarında ücretsiz yemek verildiği, başka okullarda da bunun... Bu, imam-hatip okullarında verilen yemekler imam-hatip mezunlarının kurduğu Ensar Vakfı tarafından veriliyor, Millî Eğitim Bakanlığı tarafından verilmiyor, Ensar Vakfı tarafından veriliyor.
KADİR GÖKMEN ÖĞÜT (İstanbul) - Öyle anlaşılmıyor ama efendim.
MİLLÎ EĞİTİM BAKANI NABİ AVCI (Eskişehir) - Öyle anlaşılmıyor, doğru.
KADİR GÖKMEN ÖĞÜT (İstanbul) - Yani, tabelalarda öyle anlaşılmıyor. Onun için de tartışma sebebi oluyor.
MİLLÎ EĞİTİM BAKANI NABİ AVCI (Eskişehir) - Yani, birçok yanlış anlaşılmaya neden oluyor. Sanki Millî Eğitim Bakanlığı belli okullara yemek verirken belli okullara vermiyormuş gibi algılanıyor, bu soru o bakımdan iyi oldu, teşekkür ederim. Yani, bu genel yanlış anlaşılmayı da düzeltmeye vesile olur diye ümit ediyorum.
Ensar Vakfı imam-hatip mezunlarının kurduğu bir vakıf ve o vakıf mezun oldukları okullara yemek veriyor. Bu inşallah diğer okullarımızın mezunları için de iyi bir örnek teşkil eder, onlar da kendi okullarında benzer bir çalışmayı başlatırlar. Ama şu var: Taşımalı eğitimle gelen öğrencilere biz ayrıca Millî Eğitim Bakanlığı olarak veriyoruz. Geçen yıllarda orada bir adaletsizlik veya bir yakışıksız uygulama vardı. Taşımayla gelen öğrencilere veriliyordu, taşımayla gelmemiş olan öğrencilere yemek verilmiyordu. Şimdi, bu yıldan itibaren bir okulda taşımalı gelen öğrencilere yemek veriliyorsa, ihtiyacı olan, talep eden, taşımayla gelmeyen öğrencilere de o yemek imkânı veriliyor.
Ataşehir'deki okulun durumunu araştıracağım.
Manisa Fen Lisesiyle ilgili de bana bir...
KADİR GÖKMEN ÖĞÜT (İstanbul) - Yani oradaki şey Esatpaşa Mahallesi Fatih Rüştü...
MİLLÎ EĞİTİM BAKANI NABİ AVCI (Eskişehir) - Tamam, aldık notumuzu, onu araştıracağım.
SAKİNE ÖZ (Manisa) - Sosyal Bilimler...
MİLLÎ EĞİTİM BAKANI NABİ AVCI (Eskişehir) - Manisa Sosyal Bilimler Lisesiyle ilgili, orada yeni bir okul inşaatı var. Okul inşaatı bittiği zaman oraya taşınmak üzere geçici bir çözüm olarak yapıldığı söylenmişti.
SAKİNE ÖZ (Manisa) - Üç yıl önce söz verilmişti, okul yapıldı, başka okula verildi.
MİLLÎ EĞİTİM BAKANI NABİ AVCI (Eskişehir) - Son durumuna tekrar bakıp size bilgi vereyim, ne zaman biteceğini inşaatın, bitip bitmediğini...
SAKİNE ÖZ (Manisa) - Efendim, o okula yapıldı, başka bir okula verildi; o okula verilmedi, imam-hatip lisesine verildi. O okulun hakkı olan okul başka bir okula verildi.
MİLLÎ EĞİTİM BAKANI NABİ AVCI (Eskişehir) - Tamam, ona bakayım, size bilgi vereyim.
Onun dışında, akademisyenlerin askerlik durumuyla ilgili şu anda bizim bir çalışmamız yok ama siz bunun önerisini getirirseniz bu Genelkurmayla ve Millî Savunma Bakanlığıyla bence görüşülmeye değer bir konu. Akademisyenlerin askerliklerinin kendi akademik çalışmalarını da aksatmayacak bir biçimde yürütülmesi konusunda ilkesel olarak ben de böyle bir düzenlemenin yerinde olacağını düşünüyorum.
AHMET DURAN BULUT (Balıkesir) - Aynı öğretmenler gibi...
MİLLÎ EĞİTİM BAKANI NABİ AVCI (Eskişehir) - Öğretmenler gibi, evet.
Bu, daha önce benim Başbakan danışmanlığı dönemimde bir görüşmede, ordunun profesyonelleşmesine ilişkin bir toplantıda o zaman da biz bunu gündeme getirmiştik, yani ben de eski bir akademisyen olarak bu tür görevlerin de vatan hizmeti olduğunu, dolayısıyla, akademisyenlere böyle bir imkân sağlanmasının yerinde olacağını söylemiştim. Bunu tekrar hatırlattınız, onu çalışalım inşallah.
BAŞKAN - Sözlerinizi toparlarsanız Sayın Bakanım, lütfen.
MİLLÎ EĞİTİM BAKANI NABİ AVCI (Eskişehir) - Dün burada bu sendikalar arası rekabet, bunun yönetici seçimlerine yansımaları vesaire konularında ben gerekli açıklamaları yaptım. Şimdi, bunlarla ilgili böyle çok -tırnak içerisinde söylüyorum, yani bunu bir sataşma olarak algılamayın, başka bir sıfat...- "Vicdanınız rahat mı?" türünden şeyler... Rahat olmasam söylemem bunu.
AYTUĞ ATICI (Mersin) - "Rahat" deyin.
MİLLÎ EĞİTİM BAKANI NABİ AVCI (Eskişehir) - Somut örneklerle, hatta örnek verdim, bir kitap burada da polemik konusu oldu. Başka sendikaların böyle çalışmaları var mı? Bana ulaşan yok.
AYTUĞ ATICI (Mersin) - "Rahatım." deyin Sayın Bakan.
MİLLÎ EĞİTİM BAKANI NABİ AVCI (Eskişehir) - Rahatım, rahatım. Siz de rahat olun, ben rahatım.
AYTUĞ ATICI (Mersin) - Kayıtlara geçsin çünkü bunlar ileride kullanılacaktır.
MİLLÎ EĞİTİM BAKANI NABİ AVCI (Eskişehir) - Sayın Hamzaçebi buradayken... Demin açıklamamı duymamış olabilirsiniz.