| Konu: | Organ Nakli Haftası'na ilişkin |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 10 |
| Tarih: | 05.11.2014 |
SEVİM SAVAŞER (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, 3-9 Kasım "Organ Bağışı Haftası" nedeniyle gündem dışı söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle heyetinizi saygıyla selamlarım.
Bir kişinin hayattayken serbest iradesiyle tıbben yaşamı sona erdikten sonra doku ve organlarının başka hastaların tedavisi için kullanılmasına izin vermesi ve bunu belgelendirmesi organ bağışı olarak adlandırılmakta. Günümüzde kalp, akciğer, böbrek, pankreas, ince bağırsak, kemik iliği, deri, kornea gibi nakiller gerçekleştirilebilmektedir.
Ülkemizde 63'ü böbrek, 38'i karaciğer, 12'si kalp, 6'sı akciğer merkezi olmak üzere toplam 119 nakil merkezi bulunmaktadır. Ülkemizde organ doku nakil hizmetleri 2238 sayılı Organ ve Doku Alınması, Saklanması Hakkında Kanun ile Organ ve Doku Nakil Hizmetleri Yönetmeliği ve bu yönetmeliğe istinaden çıkarılan yönergeler kapsamında yürütülmektedir. Sağlık Bakanlığımız, organ bağışı ve naklinin daha sistemli yürütülmesi amacıyla Ankara'da Ulusal Organ ve Doku Nakli Koordinasyon Merkezi, 9 ilde de organ ve doku nakli bölge koordinasyon merkezleri kurmuş ve bu merkezlere bağlı illeri de ayrıca belirlemiştir.
Ayrıca, 2013 yılı Nisan ayından itibaren organ bağışında bulunanların bilgilerinin kayıt altına alındığı ve kayıtların yüksek güvenlikli bir şekilde korunduğu "Türkiye Organ Bağışı Bilgi Sistemi Programı" devreye sokulmuştur.
Bugün ülkemizde 25 bine yakın kişi organ sırasında, organ nakli için beklemektedir. Bütün dünyada olduğu gibi ülkemizde de nakil ihtiyacının karşılanması beklenenin oldukça altındadır. Bu, bütün dünyada da bu şekildedir, bizim ülkemizde de benzer şekildedir.
Avrupa ülkelerinde organ nakillerinin yüzde 80'i kadavradan, yüzde 20'si canlı kaynaklı iken ülkemizde bunun tam tersi, yüzde 75'i canlı, yüzde 25'i de kadavradan karşılanmaktadır. Tabii ki bunun en önemli nedeni yeterli organ bağışının olmayışıdır. Bu nedenle organ bağışı ve nakli sayılarının artırılması Sağlık Bakanlığımızın öncelikli hedefleri arasında olup bu konuda da kapsamlı çalışmalar yürütülmektedir. Ancak bazı toplumlarda dinî veya daha ağırlıklı kültürel olarak ölünün vücut bütünlüğünü bozmayı uygun görmeme yaklaşımı nedeniyle yeterli organ bağışı sağlanamamaktadır.
Diyanet İşleri Başkanlığı -Din İşleri Yüksek Kurulu 6/3/1980 tarih ve 396/13 sayılı Karar'ında- İslam dininde organ bağışının uygun şartlar yerine getirildiğinde caiz olduğunu bildirmiş, bu konuda Kur'an'da ayetler olduğunu açıklamış ve alınacak organ veya doku karşılığında hiçbir ücret alınmaması gerekliliğini vurgulamış ve organ bağışına gönüllülüğü artırmak amacıyla camilerde organ bağışına ilişkin faaliyetlerde bulunmuştur. Kur'an-ı Kerim'de, Maide Suresi ayet 32, kim bir kimseye hayat verirse onun sanki bütün insanlara hayat vermişçesine sevap kazanacağı beyanı bulunmaktadır.
Araştırmalar organ bağışı konusunda toplumu bilgilendirmenin en iyi yönteminin basın-yayın ve İnternet ortamının olduğunu göstermektedir. Medyanın toplumu organ bağışı konusunda doğru yönlendirmesi, televizyon programlarında organ bağışını destekleyici programların yapılarak toplumun bilinçlendirilmesi, ayrıca okullarda organ bağışına yönelik eğitimler verilmesi organ bağışı oranını önemli ölçüde artıracaktır.
Bu duygu ve düşüncelerle, hiçbirimizin inşallah organ bağışına ihtiyacı olmaz düşüncesiyle yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)