GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Yükseköğretim Personel Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ve Teklifleri
Yasama Yılı:5
Birleşim:9
Tarih:04.11.2014

TÜRKAN DAĞOĞLU (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 651 sıra sayılı Yükseköğretim Personel Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı üzerinde söz almış bulunuyorum.

Ancak ben de biraz evvelki konuya bir iki cümleyle değinmek istiyorum. Değerli milletvekilleri, siz içine girmediğiniz için, uzaktan baktığınız için belki size Cumhurbaşkanlığı sarayı farklı görülebilir.

KAMER GENÇ (Tunceli) - Biz kirli olduğu için girmiyoruz.

TÜRKAN DAĞOĞLU (Devamla) - Ancak şuna inanın ki Türkiye çok büyük bir ülke, öyle bir saray gerçekten Türkiye cumhurbaşkanlarına da yakışır. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

ALİ HAYDAR ÖNER (Isparta) - Yazık Hocam, size yakışmıyor.

YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) - Beytüşşebap'a hâkim olamıyorsunuz! Bırakın onu ya, Beytüşşebap'ta hâkim değilsiniz!

TÜRKAN DAĞOĞLU (Devamla) - Ancak bir noktaya temas etmek istiyorum; onu yapmak güç ister, güç, o sözle yapılacak... (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

LEVENT GÖK (Ankara) - Kaçaktır, kaçaktır.

YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) - Beytüşşebap'a hâkim değilsiniz, küçük bir ilçeye, küçük bir ilçeye hâkim değilsiniz! Askerlerinizi koruyamıyorsunuz, askerlerinizi!

TÜRKAN DAĞOĞLU (Devamla) - Marmaraylar, üçüncü köprüler, üçüncü havaalanları, hızlı trenler, bütün bunlarla beraber bir de Cumhurbaşkanlığı sarayı Türkiye'ye ne kadar da güzel yakıştı. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

LEVENT GÖK (Ankara) - Neresi yakıştı? Kaçaktır orası kaçak, kaçak! Neyi savunuyorsun sen daha!

TÜRKAN DAĞOĞLU (Devamla) - Allah güle güle kullanmayı kısmet etsin. Kim oturursa otursun, hangi partiden olursa olsun, bütün cumhurbaşkanlarımız... Biz Çankaya Köşkü'nün ışıklarını kapatıp Türkiye'yi karanlıkta tutan cumhurbaşkanlarını da gördük, bu memleket o şekilde cumhurbaşkanları da gördü. Değerli milletvekilleri, lütfen, onlarla gurur duyunuz.

CELAL DİNÇER (İstanbul) - Kaçakla nasıl gurur duyalım?

TÜRKAN DAĞOĞLU (Devamla) - Cumhurbaşkanlığının uçağına gelince: Bizim Cumhurbaşkanımız yerde yürümüyor ki zaten hep havada; Türkiye için, milleti için, devleti için o bir ülkeden bir ülkeye zaten, geziyor. O nedenle, Türkiye Cumhuriyeti'nin Cumhurbaşkanına o da yakışır. Keşke daha iyileri olsa, daha iyilerini alabilse. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

Değerli milletvekilleri, her neyse, buraya çıkan muhalefet milletvekili konuşurken bizim yaptığımız -veya konuşulan, ortaya konulan- kanunlar hakkında hemen söylediği şey, "Burada Anayasa ihlali var." Değerli milletvekilleri, her şeyde Anayasa ihlali... Ama, nedendir ki on iki senedir bu ülkeyi AK PARTİ yürütüyor, hem de çok büyük bir başarıyla yürütüyor.

Yani, bugün 4+4+4 sistemini tenkit ederken milletvekilinin, burada kapatılan meslek okullarının Türkiye'ye ne kadar büyük zararı olduğunu, nitelikli meslek elemanlarının Türkiye'de bulunamaz olduğunu ve bu açığın uzun seneler kapanamayacağını bilmiş olması gerekir.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Meslekle imamın ne alakası var?

TÜRKAN DAĞOĞLU (Devamla) - Çok alakası var. Çünkü kesinlikle... (CHP sıralarından gürültüler)

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - On senedir meslek okullarının hepsini imam-hatip yaptınız.

TÜRKAN DAĞOĞLU (Devamla) - Müsaade edin, lütfen, ben konuşuyorum; siz konuştunuz, biz karışmadık, lütfen susun.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Sen çocuğunu yolluyor musun imam hatibe?

BAŞKAN - Sayın Akar, lütfen.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Garibin çocuğu gidecek imam-hatibe, senin çocuğun gidecek özel okula.

TÜRKAN DAĞOĞLU (Devamla) - Hiç alakası yok, alakası yok Sayın Vekilim. İyi irdeleyin o konuyu.

HARUN KARACA (İstanbul) - Ne konuşuyorsun Haydar, ben yolluyorum be.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Ya, bırak Allah aşkına!

BAŞKAN - Sayın Akar...

TÜRKAN DAĞOĞLU (Devamla) - Türkiye'nin demokrasisinin gelişmesinde, ekonomik kalkınmasının ilerlemesinde şüphesiz ki üniversitelerin çok kritik bir işlevidir ve 2023'te ile ilk 10 büyük ekonomiden biri olma hedefinin gerçekleştirilmesi için ihtiyaç duyulan her alanda iyi yetişmiş insan kaynağı ancak kaliteli eğitim sunan üniversitelerle gerçekleştirilecektir.

Türkiye'nin geleceği şekillenirken toplumsal ve siyasal konularda da üniversitelerde bağımsız araştırmaların yapılması ve her türlü görüşün özgürce ifade edileceği bir tartışma ortamının olması oldukça önemlidir. Çünkü, üniversiteler, her türlü ideolojilerin tartışıldığı, ancak kendilerinin ideolojik olmaması gereken yerlerdir. Ayrıca, dünyamız ve içinde bulunduğumuz bölgemiz tarihsel bir dönüşüm sürecinden geçmektedir. Bu dönüşümün doğru bir şekilde yorumlanıp gerekli cevabın verilebilmesi iyi yetişmiş uzmanların yetiştirilmesine bağlıdır.

Türkiye için üniversitelerin bu kritik rollerine ve üniversitelerden beklentilerin yüksek olmasına rağmen üniversitelerin... Bunun temel nedenlerinden biri istenilen ilgiyi görememesi, üniversitelerin insanlar için yeterince cazip imkânlar sunmamalarıdır.

Mevcut sistem hem küresel standartlar hem de ulusal düzeyde rekabetçi olmaktan uzaktır. Sistemin kapsamlı bir dönüşüme tabi tutulması ve üniversite misyonunun etkinliğini sağlayıcı bir vizyonla yeniden düzenlenmesi gerekmektedir. Öğretim üyeliği mesleğinin istihdam koşulları diğer kamu çalışanlarından ayrı bir çerçevede ele alınmalı ve misyonuna uygun bir bakış açısıyla reforme edilmelidir. Çalışma koşullarını ve maaş sistemini köklü şekilde değiştirecek yapısal bir dönüşüm programı uygulamaya konulmalıdır. Yeni sistemde, istihdam modeli ve unvan yapısı esnek tutulmalı, bireysel ve kurumsal başarıyla ilişkilendirilmiş bir maaş sistemi tanımlanmalıdır.

Değerli milletvekilleri, uluslararası rekabette Türkiye ekonomisiyle yarışan ülkelerdeki ortalama öğretim üyesi maaşları kıyaslandığında, Türkiye'deki öğretim üyelerinden Brezilya'daki öğretim üyeleri yüzde 22, Arjantin'de öğretim üyeleri yüzde 46 daha fazla kazanmaktadır. Bu, hepimizin, iktidar ve muhalefet milletvekillerinin ortak sıkıntısıdır. İşte, bu nedenledir ki bugün, bu kanun Meclise getirilmiş ve bu kanundaki öğretim üyelerinin maaşlarında veya alacakları ücretlerde bir iyileştirme söz konusu olmuştur. Bugün yapılacak bu iyileştirme yeterli midir? Bence değil. Ancak, eğer enflasyonun azmasını istiyorsak, eğer IMF'lere kucak açmak istiyorsak...

ALİ UZUNIRMAK (Aydın) - Saray yaptıracaksın!

TÜRKAN DAĞOĞLU (Devamla) - ...tabii ki bu daha fazla artırılabilir ama Türkiye'nin bütçesinin kendine göre bir programı var. İktidar milletvekili olarak, şimdiye kadar bunun düzeltilmemesinden bir akademisyen olarak biz çok mutlu muyduk? Tabii ki değildik. Biz de bunu defaatle Hükûmete söyledik, biz de bunu defaatle Maliye Bakanıyla tartıştık ancak tabii ki onların da uygulaması gereken bir programları ve bütçeleri vardır.

YUSUF HALAÇOĞLU (Kayseri) - Seçim yakın değildi de ondan.

TÜRKAN DAĞOĞLU (Devamla) - Ve dolayısıyla, bugün bu Meclise geldi.

Ben tekrar bu konuda "Yetmez ama evet." diyorum. Kendim bir akademisyen ve bir iktidar partisi milletvekili olarak bunu daha fazla artırmak ve bunun özlük haklarına yansıması için çalışacağımı burada ifade etmek istiyorum. Çünkü, bir akademisyenin yetişmesi kesinlikle kolay bir konu değildir ve ona verilen çok fazla emek vardır. Şimdiye kadar aldıkları ücretler gerçek anlamda çok düşüktür ve bununla bir nebze olsun düzeleceğinden hiç kuşkumuz yok ama gönül arzu eder ki bunun en yakın zamanda biraz daha düzeltilmesinin, hatta olabilecek en yüksek düzeylere, en gelişmiş ülkelerdeki seviyelere ulaştırılmasının ve böylece, bu akademisyenlerin çalışmalarını daha rahat şartlarda yapmış olmalarının tabii ki hepimizin geleceği için, ülkenin geleceği için daha iyi olacağından hiç şüphemiz yok ama yine de bu değerlerin bütün akademisyenlerimiz için hayırlı uğurlu olmasını ve bu kanunun da yine, bütün herkes için hayırlı uğurlu olmasını gönülden temenni ediyorum.

Hepinize saygılar sunuyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)