| Konu: | Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk'ün, (2/63) esas numaralı Bazı Ölüm Cezalarının Yerine Getirilmesi Hakkında Bazı Kanunların Yürürlükten Kaldırılmasına İlişkin Kanun Teklifi'nin doğrudan gündeme alınmasına ilişkin önergesi (4/206) |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 9 |
| Tarih: | 04.11.2014 |
ALİ RIZA ÖZTÜRK (Mersin) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; "Necdet Adalı 19 yaşında bir lise öğrencisiyken, cinayet işlediği iddiasıyla 1977'de tutuklandı. Adalı, suçsuzluğunun ortaya çıkacağından, serbest bırakılacağından o kadar emindi ki, Ulucanlar Cezaevinde arkadaşlarının firar girişimine katılmadı. Kendisini yargılayan mahkeme reisi, Adalı'nın masum olduğunu iddia etti, karara şerh koydu ancak fayda etmedi. Necdet Adalı 22 yaşındayken 8 Ekim 1980'de asılarak idam edildi. Şair Nevzat Çelik'in Adalı için yazdığı Şafak Türküsü bu zamansız ölümü en güzel şekilde resmeder. Şafak Türküsü bu ölümün en güzel şekilde resmidir.
'Beni burada arama anne,
Kapıda adımı sorma.
Saçlarına yıldız düşmüş,
Koparma anne,
Ağlama.
Kaç zamandır yüzüm tıraşlı,
Gözlerim şafak bekledim,
Uzarken ellerim,
Kulağım kirişte.
Ölümü özledim anne,
Yaşamak isterken delice.'
Adalı'dan sadece birkaç saat sonra, 22 yaşında bir genç, Mustafa Pehlivanoğlu darağacına yürüdü. Bir başka isim Erdal Eren oldu, 17 yaşındayken tutuklandı, 13 Aralık 1980'de Ankara Merkez Cezaevinde 18 yaşından küçük olmasına rağmen idam edildi.
Tam otuz yıl sonra, yine bir 12 Eylül günü, işte bu işkenceler, zulümlerle, bu insanlık dışı uygulamalarla milletçe hesaplaşacağız. Gencecik ölümlerle, zamansız vedalarla 17 yaşındaki çocukları yağlı urgana taşıyan zihniyetle hesaplaşacağız. Gencecik yaşında haksız bir şekilde idam edilen Mustafa'nın 'Allah'tan bulurlar.' dediği gün, işte, 12 Eylül 2010 günüdür."
Değerli milletvekilleri, Allah'tan buldu mu, bulmadı mı, bilmiyorum ama bu okuduğum sözlerin tamamı bugünkü Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın 20 Temmuz 2010 AKP grup toplantısında yaptığı konuşmalardır. Bu konuşmalardan sonra elimdeki bu kanun teklifini verdim. Bu kanun teklifi Sayın Cumhurbaşkanının o tarihte yaptığı konuşmaları, hatta burada da söylüyor, ağlamaktan konuşamamasını dikkate alarak, onun 12 Eylül hukukuyla hesaplaşma konusunda samimi olduğunu düşünerek bu kanun teklifini verdik. 12 Eylül 1980 darbesinden sonra, sağdan ve soldan siyasi nitelikli eylemler gerekçe gösterilerek, 12 Eylül sıkıyönetim mahkemelerinde olağanüstü hukuk kuralları uygulanarak tam 50 gencimiz idam edildi.
Bu kanun teklifinin konusu şu arkadaşlar: 12 Eylül 1980 darbe sürecinde darbecilerden kuvvet ve güç alarak, olağanüstü hukuk kurallarını uygulayarak, daha doğrusu hukuksuzluğu egemen kılarak hızlıca idam kararları veren mahkemenin kararlarının Türkiye Büyük Millet Meclisinde onaylanmasına ilişkin kanunların yürürlükten kaldırılmasını istiyorum. Bu kanunla, idam edilen gençlerimizi geriye getirmeyeceğiz. Eğer şayet Recep Tayyip Erdoğan Cumhurbaşkanı olduktan sonra da 12 Eylül darbe hukukuyla hesaplaşmak istiyorsa, öncelikle, 12 Eylül darbesinin haksız ve hukuksuz bir şekilde katlettiği bu gençlerin o katliam kararlarının Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından yürürlüğe konulmasına ilişkin kanunlar yürürlükten kaldırılmalıdır. O nedenle bu kanun teklifimizin adı "Bazı Ölüm Cezalarının Yerine Getirilmesi Hakkındaki Kanunların Yürürlükten Kaldırılmasına İlişkin Kanun Teklifi"dir.
Bu teklifi kabul ettiğimiz zaman, öldürülen gençlerimizi geriye getirmeyeceğiz. Bu bir iadei itibar meselesi değildir, itibarın iadesi teklifi değildir çünkü onların itibarları Türk milletinin gönlündedir. Eğer bugün Cumhurbaşkanı bu insanların haksız ve hukuksuz bir şekilde asıldığını söylüyorsa, kendi grup toplantısında milletten "evet" oyu alabilmek için bunu dile getiriyorsa bunun gereğini yapmak durumundayız arkadaşlar. Bu, burada beş dakikada geçecek bir şeydir, burada konuşmaya da gerek yok.
O nedenle bu kanun teklifinin gündeme alınıp görüşülmesini talep ediyorum ve bu, sizin gerçekten darbe hukukuyla hesaplaşıp hesaplaşmayacağınızın turnusol kâğıdıdır.
Saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)