GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: HDP Grubunun, Türkiye Büyük Millet Meclisi gündeminin "Genel Görüşme ve Meclis Araştırması Yapılmasına Dair Öngörüşmeler" kısmında yer alan, son zamanlarda yaşanan işçi ölümlerinin tüm boyutlarıyla araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergesinin (10/820), ön görüşmelerinin Genel Kurulun 4 Kasım 2014 Salı günkü birleşiminde yapılmasına ilişkin
Yasama Yılı:5
Birleşim:9
Tarih:04.11.2014

RAMAZAN CAN (Kırıkkale) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; HDP grup önerisi üzerine söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Öncelikle, iş kazalarında ölen kardeşlerimize Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı dileklerinde bulunuyorum, yaralı kardeşlerimize de geçmiş olsun diyorum.

Muhalefet ve iktidar olarak iş güvenliği alanında bir sürü düzenlemeler yaptık; İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Yasası, Sendikalar Yasası bunlardan bazıları. Fakat bütün bu yasaları çıkarmış olmamıza rağmen uygulamadaki problemlerden dolayı iş kazalarını önleyemedik. İş güvenliği ve eylem planı uygulamaya konmalı, konulacak. İşçi ve emekçi tanımı saygın olarak kalacak, profesyonelleşecek. Vasıfsız işçi kalmayacak şekilde mesleki yeterlilik kurumu da oluşturulacaktır. Eğitim olarak okullara iş güvenliği dersi konulacak, bu şekilde sosyal duyarlılık geliştirilecek. Sendikalar eğitim alanında işçileri bu duyarlılığa davet edecek. Bu hususta üzerimize muhalefet ve iktidar olarak ne düşüyorsa bunları takip etmek durumunda olacağız, olmalıyız.

Denetimlerde denetmenler üzerine düşeni tamamen yerine getirmeli; objektif, tamamen ilmî raporlar vermeli. İşçi güvenliği için gereken, özellikle işçi güvenliği için gereken maliyet, ihale şartnamesine konmalı. Hizmet alımında veyahut da diğer ihale bedelleri anlamında bu, ihale güvenliğiyle ilgili bedel üzerine konur. Bu şekilde müteahhit ya da işveren ya da Hükûmet ya da idare bunu göz önüne alarak değerlendirmeli, buna göre hizmet satın almalı ya da hizmet verilmeli. İhale şartnamelerine işçi güvenliğinden kaynaklanan maliyet konmadığından dolayı gerek işveren gerekse işçi bu noktada sıkıntılara düşmekte. İş güvenliği anlamındaki bu maliyet bedelinin ihaleye konması yasal düzenleme gerektiriyorsa Mecliste iktidarıyla muhalefetiyle bu yasal düzenlemeyi de en kısa zamanda güncelleştirmeliyiz.

Diğer taraftan, iş güvenliği alanı işçi ile işveren arasında bir muhalefet alanı değil, bir çıkar çatışma alanı değil; işçi-işverenin ortak menfaat alanı olarak düzenlenmelidir, bu şekilde değerlendirilmelidir.

Netice itibarıyla, 649 sıra sayılı İnşaat İşlerinde Güvenlik ve Sağlık Sözleşmesi ile 650 sıra sayılı Maden İşyerlerinde Güvenlik ve Sağlık Sözleşmesi'ni birazdan grup önerimizde getiriyoruz, bunları ön sıralara alacağız, inşallah muhalefetiyle iktidarıyla önümüzdeki hafta yasalaştıracağız. Bu yasalar, bu sözleşmeler, inşallah bu kazaların önüne set çeker diye düşünüyoruz ama öncelikle şunu özellikle belirtmek istiyorum ki: Bütün bu uygulamalar, bu teori, bu nazari, bu pratik çalışmalar, hep beraber yasalaştırdığımız mevzuatın uygulamalarındaki zihniyet dönüşümünü hep beraber iktidarıyla muhalefetiyle yapmalıyız diye düşünüyorum. Siyaset üstü bu alanı bir çıkar çatışma, menfaat alanı olarak değil; işçi-işveren arasında bir güvenlik, bir sağlık alanı olarak dizayn etmeliyiz diye düşünüyor, bütün bu açıklamalarımdan sonra ileride yasalaştıracağımız sözleşmeleri de dikkate değer buluyorum. Bu nedenle grup önerisine katılamadığımı beyan ediyor, Genel Kurulu tekrar saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)