GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Tokat Milletvekili Reşat Doğru'nun, Orta Anadolu Bölgesi'ndeki büyük kuraklığın sonuçları ve alınması gereken tedbirlere ilişkin gündem dışı konuşması dolayısıyla
Yasama Yılı:5
Birleşim:5
Tarih:16.10.2014

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Tokat Milletvekilimiz Sayın Reşat Doğru'nun özellikle konuşmasına cevap vermek üzere söz aldım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Efendim, özellikle tabii biz Su Yılı olarak 1 Ekimden başlıyoruz. Bizim Su Yılı yılbaşından başlamıyor, 1 Ekimden başlıyor, öbür yılın 30 Eylülüne kadar devam eden bir süre. Su Yılı diyoruz. Hakikaten geçen seneye baktığımız zaman yani geçen sene 30 Eylülden itibaren bilhassa ekim, kasım, aralık, ocak, hatta şubat aylarında kurak bir dönem yaşadık. Hatta yağışlarda bu dönemde maalesef yıllık uzun devreli ortalamanın yüzde 30'u, hatta bazı yerlerde yüzde 40'ı kadar bir azalma oldu. Ancak, daha sonra yağışlarda bir iyileşme oldu. Bilhassa bildiğiniz gibi mart, nisan, mayıs, haziran, hatta temmuz aylarında ve şimdi yağışlarla bu yüzde 33'lük oran yaklaşık olarak yüzde 6 civarına düştü, açıklık yani su azlığı.

Yani burada şunu özetle vurgulamak istiyorum: Her ne kadar iklim değişikliğinin, küresel iklim değişikliğinin etkisi varsa da genelde Türkiye'ye baktığımız zaman Türkiye yarı kurak iklim bölgesinde ve bazı yıllar, benim hatırladığıma göre mesela, 1972 yılında kuraklık oldu. Sonra 1989, ben İSKİ Genel Müdürü olduğum zaman 1994'te büyük kuraklık vardı. 2000, 2001 yıllarında, daha sonra 2007, 2008 yıllarında, 2014 yıllarında kuraklıklar oldu. Yani, aşağı yukarı, zaman zaman sulak dönem ve zaman zaman, genelde yedi sekiz yılda da bir kurak dönem oluyor, bazen şiddetli kuraklıklar yaşanıyor.

Peki, bunun için ne yaptık sayın milletvekillerim? Bunun için tabii, su neye ihtiyaç? Bir kere, içme ve kullanma. Şehirlerin içme ve kullanma suyu ihtiyacını karşılamak için, gerçekten zaten biz bunu bildiğimiz için, bilhassa 2007 yılında 1053 sayılı Kanun'da değişiklik yapıldı ve DSİ daha önce nüfusu 100 binden büyük şehirlerin içme ve kullanma suyunu temin ederken bu 100 bin kriteri kalktı. Dolayısıyla biz -ben o zamanda yeni Çevre ve Orman Bakanı olmuştum- çok hızlı bir şekilde bütün 81 ilimize ait 2040, 2050, 2060 yıllarına kadar bir eylem planı, İçme ve Kullanma Suyu Eylem Planı hazırladık. Gerçekten bunun çok büyük faydası oldu, onu özellikle arz etmek istiyorum, o kadar büyük fayda sağladı ki. Çünkü biz burada ne yaptık? Bütün illerimizin, bütün şehirlerin mevcut su kaynakları, gelecekteki su kaynakları, mevcut nüfus, gelecekteki iki kademeli, on beş yıl sonraki, otuz, kırk yıl sonraki nüfuslarının hepsini hesap ettik ve bu nüfuslara göre acil olan 76 tane şehrimizde su sıkıntısı vardı o yıllarda ve biz bu eylem planı çerçevesinde içme suyu problemini halletmek için başta İstanbul, Ankara, İzmir, Mardin, Kızıltepe, Şanlıurfa, Diyarbakır, Kars yani aşağı yukarı 76 şehrimize barajlar, dev isale hatları, arıtma tesisleri, depolar inşa ettik. Bunlardan birkaçını...

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Yalnız Hilvan'da hâlen su yok, içme suyu yok Bakanım.

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) - Müsaade edin ben söyleyeyim de... Müsaade et ben söyleyeyim, ondan sonra siz sorunuzu sorarsınız.

Bu konuda, gerçekten, içme suyuna yaptığımız bu yatırımlar bu sene aşağı yukarı hiçbir şehirde su sıkıntısının yaşanmamasına vesile oldu. Bu gerçekten her türlü takdirin üzerindedir.

Hatta ben şunu ifade edeyim: Macaristan'da Birleşmiş Milletlerin tertiplediği büyük bir Dünya Su Zirvesi yapıldı. Ben pek yurt dışına gitmek istemiyorum çünkü Türkiye'de işimiz fazla. Dolayısıyla, ısrarla takip ettiler. Ben orada "Böyle kurak dönemlerde büyük şehirlerdeki su meselesi nasıl aşılır?" diye gerçekten güzel bir konuşma yaptım. Yani hakikaten Türkiye bu konuda pek çok ülkeye örnek oldu, bunu özellikle vurgulamak istiyorum.

Birkaç misal vereyim: Mesela, İzmir'de su yoktu. Biz Gördes Barajı'nı inşa ettik ve bu 100,5 kilometre uzunluğunda tüneli olan, 2 metre çapında dev isale hattı olan borularla İzmir'e su verdik. Mersin'de su yoktu, isale hatları inşa ettik. Mardin Kızıltepe'de su yoktu. Biz orada Beyazsu'dan, tam altmış yıldır konuşulan Beyazsu'dan Mardin Kızıltepe'ye, Selim Barajı'ndan Kars'ımıza, Edirne'ye vesaireye yani velhasıl 81 şehrimize su götürdük.

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Efendim, Urfa Hilvan'da yok, köylerinde yok. Kuyu suyunu içiyorlar Sayın Bakanım.

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) - Hatta, son kuraklık sebebiyle bazı illerimizde sıkıntı vardı, misal Yalova'da, Yalova'da da hemen duruma vaziyet ettik ve orada bir dereyi Kurtköy derivasyonuyla Yalova'ya bağladık. Yeteri kadar içme suyu kuyusunu açmak suretiyle Yalova'nın da su sıkıntısını tamamen kaldırdık. Hangi şehri sorarsanız sorun, 76 şehirde...

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Şanlıurfa Hilvan ilçesini soruyorum. Bu çağda içme suyu yok Sayın Bakanım.

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) - Nerede?

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Belediye Başkanı da AKP'den. Arayın, deyin "Var mı, yok mu?" Anlarsınız.

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) - Tamam. Yoksa onu da tamamlarız kardeşim.

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Yok işte.

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) - Şimdi, bakın, biz -sadece DSİ'nin, bizim inşa ettiğimiz, Bakanlığın- 2.515 kilometre isale hattı yapmışız bu şehirlere su getirmek için. Sadece içme suyu isale hatları yani bu dünyada yok. Ağrı'da Yazıcı Barajı... Aydın susuzdu bir kere, Aydın'a suyu biz getirdik İkizdere Barajı dev isale hatlarıyla, arıtma tesisleriyle. Aydın, Çankırı, Çorum, Hatay, Karaman, Mardin, Siirt...

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Hilvan'a kim getirecek, Hilvan'a?

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) - Yani özellikle şunu ifade edeyim: Biz bir kere bu kuraklığa rağmen... Yani, lütfen, marifet iltifata tabidir. Lütfen, gerçekten, muhteşem bir su yönetimiyle şehirlerde büyük bir sıkıntı çektirmedik. İstanbul'da su kesilecek dediler, suyu verdik; diğer illerde kesilecek dediler, suyu tamamen verdik, vermeye de devam edeceğiz. Bakın bunu özellikle vurgulayayım.

Sulamaya gelince. Efendim, hakikaten Reşat Bey'in dediği husus çok önemli, teşekkür ediyorum. Biz suyumuzun yüzde 70-75'ini mevcut sulamada kullanıyoruz. Maalesef geçmişte sulama sistemleri hep iptidai sulama sistemiydi. Biz 2003 yılında karar aldık. Ben o zaman DSİ Genel Müdürüydüm ve bütün sistemleri, mümkün olan, hatta projesi hazır olup da inşaata başlanmamış olanlar dâhil, proje değişikliği yapmak suretiyle "kapalı sistem" dediğimiz basınçlı boru sistemlere dönüştürmek için gayret sarf ettik. Daha önce, bizden önce borulu sistemlerin oranı yüzde 4 iken, şimdi projelerle beraber yeni yapılan inşaatlarda yüzde 85-90'lara yükseldi. Bu, gerçekten Reşat Bey'in söylediği husus çok önemli, biz buna önem veriyoruz çünkü tasarruf yapılacak en önemli sektör sulamadır, bunun farkındayım.

Bir de şunu özellikle vurgulamak istiyorum: Biz şu ana kadar 268 tane büyük baraj yaptık. Yani değerli milletvekillerim, şunu özellikle sizlere arz etmek istiyorum: Bu konuda tabii tenkitler varsa, tavsiyeler varsa çok mutlu oluruz, memnun oluruz. Sizlerin fikirleri, hepinizin fikirleri bizim için çok kıymetlidir, bunu özellikle arz ediyorum ve mutlaka herkesi dinliyorum, burada not alıyorum. Bir eksikliğimiz varsa bunu geliştirmek bizim boynumuzun borcudur zaten. Bu bakımdan sizlerin yapıcı tenkitlerine son derece teşekkür ederim.

Hakikaten, şimdi, Türkiye yarı kurak iklim bölgesi olduğu için, efendim, bizim su ihtiyacımızın yüzde 70-75'i sulamada kullanılıyor. Peki, ne yapacağız o zaman, yazın da yağmur yağmıyor? Evet, dolayısıyla sulama kışın yok, yazın. Suyu biriktirip ancak yazın kullanmak için mutlaka biriktirme yapılır dediğimiz barajlar, göletler, yer altı depolaması yapmamız gerekir. Türkiye için bu lüks değil, bir zarurettir. Yani biz bunu, barajları, herhangi bir şekilde lüks olsun, keyif olsun diye yapmıyoruz. Türkiye'nin yarı kurak iklim bölgesi olmasından dolayı bir zarurete mebni olarak bunu yapıyoruz, bunu özellikle vurgulamak istiyorum.

Şimdi, 268 büyük baraj yaptık ama -şu anda, biliyorsunuz- sizler de tavsiye etmiştiniz, ben teşekkür ediyorum, "Artık göletlere başlayın..." Yani yüksekliği 30 metreden düşük olanlara gölet diyoruz.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Sayın Bakan, Sapanca kurudu.

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) - Hatta, biz tatbikatta bunu 50 metreye kadar çıkardık...

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Hiçbir şey yapmadınız.

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) -...ve şu anda "Bin Günde Bin Gölet"i yapmak için büyük bir hızla çalışma yapıyoruz. Gerçekten çok muhteşem bir çalışmadır bu "Bin Günde Bin Gölet." Değerli milletvekillerim, şu anda, hakikaten, bu "Bin Günde Bin Gölet"in çoğu bitti. İnşallah, yıl sonuna kadar da -az önce de bu konuda toplantı yaptım- yapacağız.

İLHAN DEMİRÖZ (Bursa) - Bursa'da kaç tane?

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) - Bizim dönem dâhil olmak üzere 2011 yılı sonuna kadar elli yedi yılda yapılanın 2 katından fazla...

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Toplasan bir baraj yapmıyor.

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) - Elli yedi yılda... Ben yanlış anlaşılmasın diye bizim 2011 yılını da dâhil ediyorum. DSİ'nin kuruluş yılı 1954. 1954'ten 2011 yılına kadar sadece 461 tane gölet yapabilmişiz, bir kısmının da sulaması eksik. Ama biz 1 Ocak 2012'de ilan ettik, söz verdik bin tane gölet ve sulamasını yapalım diye. Hatta 1 tanesini de Kıbrıs'ta yapacağız, 1.001 tane. Az önce de bu konuda arkadaşlarımla toplantı yaptım, inşallah 1.001 tane yapılacak. Özellikle bunu vurgulamak istiyorum.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Türkiye kuraklıktan yıkılıyor, binbir gece masalları gibi anlatıyorsunuz.

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) - İnşallah, bu hayat verecek. Bunların da...

İLHAN DEMİRÖZ (Bursa) - Bursa'da kaç tane yaptın?

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Sayın Bakan, Sapanca Gölü ne oldu, Sapanca Gölü? Kurudu, kurudu.

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) - Sapanca Gölü...Tamam, onu da söyleyeyim, müsaade edin.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Nereler, adresleri belli değil, kimden ihale alındığı belli değil, bulamadım. Ne sizin Bakanlığınızdan bulabildim ne de başka yerden bulabildim.

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) - Öyle bir usul yok, bir dakika... Bizde her şey şeffaftır, her şey açıktır bakın.

BAŞKAN- Lütfen karşılıklı konuşmayınız.

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) - Kimin ne aldığı ilan edilir. Biz tamamen Devlet İhale Kanunu'na göre açık ihale yapıyoruz. Alnımız açıktır. Bu şekilde provoke etme lütfen. Varsa bir cevabın...

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Ben provoke etmiyorum. Çok rica ediyorum.

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) - Efendim, dolayısıyla şu anda şunu ifade edeyim: Bin günde 1.001 gölet yapıyoruz. Bakın, 1954'ten 2011'e kadar olan süre zarfında yapılanın 2,5 katı kadar gölet ve sulama yapıyoruz. Bunların tamamı da tamamen kapalı sistem boru, cazibeli sulama. Bunu da özellikle vurgulamak istiyorum. Siz isterseniz her ile yapılanları da teker teker anlatırım, o ayrı bir şey.

Bir de özellikle şunu vurgulamam lazım: Şimdi, sulama maksatlı göletlerin durumu nedir, ne kadar suyumuz var? Bakın, sulama maksatlı 214 barajımız var göletlerin dışında, şu anda doluluk oranı yüzde 31,4. Yani hâlâ, dönemin sonu olmasına rağmen -bizim göletlerdeki, barajlardaki en düşük su seviyesi eylül, ekim, hatta bazen kasımın 10'una, 15'ine kadar gider- en düşük zamanda dahi şu anda bizim üçte 1, yüzde 31,4 oranında bir doluluk var. Ayrıca, enerji barajlarımızda da şu anda yüzde 32,3 doluluk var. Keza içme suyu barajlarımızda -"ortalama" diyorum- bu doluluklar var, onu özellikle vurgulamak istiyorum.

Tabii, bunun dışında bir de biliyorsunuz, sudan elektrik üretiyoruz. Bu konuda da yaptığımız çalışmalar gerçekten muhteşem. Bu hidroelektrik enerji temiz, yenilenebilir, kendi kaynağımız ve de aynı zamanda taşkından koruyor, çok maksatlı sulama suyu olarak kullanıyoruz, sadece suyun gücünden istifade ediyoruz. Su kullanımı katiyen söz konusu değil başka maksatla. Dolayısıyla, bu HES'lerde 2003 yılında, ben DSİ Genel Müdürü olduğum zaman kullanılabilir olan, işletmede olan 26 milyar kilovatsaatlik bir üretim vardı, bunu biz 82 milyar kilovatsaate kısa zamanda çıkardık. Bu gerçekten muhteşemdir. Şunu ifade ediyorum: HES'ler elektriğin sigortasıdır, bunu da özellikle vurgulamak istiyorum. Bununla ne fayda sağladık? Bununla doğal gaza yılda 15 milyar dolar döviz ödemekten kurtulduk yani. Bunlar gerçekten çok önemli ama bunlarda sizlerin çok değerli katkıları var.

HASAN HÜSEYİN TÜRKOĞLU (Osmaniye) - Elektriğin hâlâ yüzde 44'ü doğal gaz santrallerinden temin ediliyor.

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) - Ben teşekkür ediyorum, bütçeyi hazırlarken bu konuda çok büyük destekler verdiniz, onu özellikle vurgulamak istiyorum.

Sapanca'ya gelince. Sapanca Gölü'nü kontrol ediyoruz sürekli, herhangi bir problem yok, bir. Marmara Bölgesi için şunu arz edeyim: Marmara Bölgesi Türkiye'de nüfusun en yoğun olduğu bölgedir. Dolayısıyla, biz burada sadece bir ili değil, Düzce'den ta Edirne'ye kadar, Kırklareli'ne kadar bütün illeri kapsayan muhteşem entegre su yönetimi master planı hazırladık. Bakın, size bununla ilgili bir iki kısa bilgi arz edeyim çünkü nüfus burada çok fazla, sadece İstanbul'un nüfusu 15 milyon. Tabii, bizim şu andaki nüfusu değil gelecekteki, 2050, 2060 yıllarındaki nüfusu dikkate almamız lazım. Öbür taraftan bakın Düzce var, Yalova, Sakarya, Kocaeli, İstanbul, Tekirdağ, Kırklareli, Edirne. Bunlar için gerçekten çok büyük bir master planı hazırladık ve herhangi bir ilde veya bir şehirde su sıkıntısı olursa başka bir yerden takviye için çalışmalar yapıyoruz. Misal olarak şu anda Melen Barajı inşa ediliyor, gelecek sene ilan ettiğimiz tarih ve saatte bunun açılışını yapacağız.

İki: Ballıkaya Barajı'nı inşa ediyoruz, bu o bölgeye hayat verecek. Ballıkaya çok hızlı gidiyor şu anda, sürekli kontrol ediyorum. Hatta değerli milletvekillerim, ben o kadar hassasım ki çok büyük barajları kendi odamdan hatta şantiyede takip eden bir kişiyim ben, sürekli ezbere bilirim her şeyi. Ballıkaya Barajı da şu anda inşa ediliyor. Ballıkaya hem Sakarya şehrimizin ve civarının cazibeyle tamamen... Artık Sapanca'dan pompajla su çekilmeyecek, memba suyu kalitesinde Sakarya ilimize su vereceğiz. Ayrıca Sapanca'yı da oradan destekleyeceğiz. Bu iki. Şu anda bu inşa hâlinde, çok hızlı gidiyor Melen gibi.

Bir de efendim, bir müjde veriyorum ilk defa burada. Bilhassa Yalova ile Karamürsel arasında İhsaniye ve Avcıdere Barajlarının inşasının talimatını verdim, proje yapılıyor, bizzat da takip ediyorum. Proje bittiği anda o bölgenin artık elli altmış yıllık su ihtiyacı problemi tamamen biteceği gibi aynı zamanda Sapanca Gölü'ndeki su seviyesi de daima kontrol altında olacak. Bu müjdeyi de vereyim.

Tabii, Tekirdağ tarafında Naipköy Barajı'nı yapıyoruz, o da çok hızlı inşa ediliyor. Tekirdağ'ın şu anda suyu var ama gelecekteki su ihtiyacını da inşallah Naipköy Barajı'ndan karşılayacağız. Edirne'de zaten...

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Ergene ne zaman temizlenecek, o müjdeyi de verirseniz Sayın Bakan.

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) -Ergene için 15 paket var, eğer Başkanım zaman verirse ben yarım saatte Ergene'yi bütün detaylarıyla anlatırım.

ALIM IŞIK (Kütahya) - Onu ayrı bir toplantıda tartışalım.

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) - Ayrı bir toplantıda, hatta şöyle olabilir: Ergene'yle ilgili bizim kapımız daima açık, milletvekillerimiz Ergene'yle ilgili, buyursunlar...

ALIM IŞIK (Kütahya) - O konuda verilmiş Meclis araştırma önergeleri var, onları işleme alalım.

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) - İşleme alalım, hayhay, hayhay. Bana gelenlerin cevabını tamamen veriyorum.

Bakın efendim, Ergene Eylem Planı çerçevesinde sırf Bakanlığımız 3,2 milyar TL harcıyor. Bakın, bütün belediyelerin atık su arıtma tesislerini biz inşa ediyoruz; Kırklareli, Uzunköprü, Çorlu, Keşan vesaire, aşağı yukarı 12 tane büyük belediyenin atık su arıtma tesisini en son teknoloji... Hatta bunun da kitabını yeni yazdım "Atık suların arıtılması" diye, arzu eden varsa onu da size takdim edebilirim.

ALIM IŞIK (Kütahya) - Bize gönderin.

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) - İsterseniz, hayhay. Ergene değil bu, bu ders kitabı yalnız, istiyorsanız...

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Olsun, gönderin.

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) -Tamam, memnuniyetle Milletvekillerime de hem su tasfiyesi hem atık su tasfiyesi genel olarak. Bir de Ergene Eylem Planı göndereyim ama bu konuda da tavsiyeleriniz varsa çok mutlu olurum. Özellikle ağaçlandırma, erozyon, kontrolü, zirai mücadele ilaçlarının hatta gübrelerin kontrolü ve toprağa uygun gübrenin verilmesi, dere ıslahları tamamen bitti. Şimdi sanayi için de bizim Bakanlık, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Maliye Bakanlığı, Tekirdağ Valiliğinin yürüttüğü sanayideki bütün arıtma, organize sanayi bölgeleriyle ilgili iyileştirme yaptık. Hatta yüce Meclis kanun çıkardı, bunlar bir araya toplandı, bunların arıtma tesisleri de şu anda inşa ediliyor, onun da müjdesini vereyim.

Sürem kalmadığı için, izin verirseniz ben bununla ilgili, bütün vekillerime Ergene Eylem Planı'nı, ayrıca tensip buyurursanız iki kitaptan birer tane, başka kitap varsa, KOP, Çoruh Projesi, o kitapları da yazdım, arzu ederseniz onları da göndereyim efendim.

Ben tekrar teşekkür ediyorum. Hakikaten bu şekilde sizlerin tenkitleri, tavsiyeleri çok yerinde oluyor, çok teşekkür ediyorum. Başta Reşat Bey'e cevap verdim. Gene, tavsiyeleriniz olursa bunları almaktan, sizlere yardımcı olmaktan, sizlerle beraber problemler çözmekten büyük mutluluk duyarız.

Hepinizi saygıyla sevgiyle selamlıyorum efendim.

Sağ olun. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)