GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: HDP Grubunun, Türkiye Büyük Millet Meclisi gündeminin "Genel Görüşme ve Meclis Araştırması Yapılmasına Dair Öngörüşmeler" kısmında yer alan (10/1054) esas numaralı, kaçak olarak ülkemize gelen ve ülkemiz üzerinden yurt dışına çıkış yapmak isteyen göçmenlerin sorunları ve ölüm nedenlerinin tüm boyutlarıyla araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla verilen Meclis araştırması önergesinin ön görüşmelerinin Genel Kurulun 15 Ekim 2014 Çarşamba günkü birleşiminde yapılmasına ilişkin
Yasama Yılı:5
Birleşim:4
Tarih:15.10.2014

RECEP ÖZEL (Isparta) - Çok değerli milletvekilleri, hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Halkların Demokratik Partisinin, kaçak olarak ülkemize gelen ve ülkemiz üzerinden yurt dışına çıkış yapmak isteyen göçmenlerin sorunları ve ölüm nedenlerinin tüm boyutlarıyla araştırılması için vermiş olduğu araştırma önergesinin aleyhinde söz almış bulunmaktayım.

Tabii, göçmen sorunu, sadece Türkiye'nin değil dünyanın bir sorunu. Binbir hayalle yollara düşüp, memleketlerini, yaşadıkları yeri, yaşadıkları coğrafyayı terk edip dünyanın çeşitli yerlerinde iş bulabilmek, rahat bir hayat ortamı bulabilmek için göç etmiş, göç etmek zorunda kalmış, kimi politik nedenlerle, kimi ekonomik nedenlerle, bazen de adli nedenlerden kaynaklanan ve son zamanlarda da kendi güvenlikleri, can güvenlikleri, mal güvenlikleri nedeniyle göç etmek zorunda kalan, çok değişik ülkelerden insanlarca ülkemizin transit ülke olarak kullanıldığı veyahut da ülkemizin bir sığınma yeri olarak kullanıldığı hepimiz malumu, hepimizin şahidiz.

Evet, göç, dünya kurulalıdan beri kimi zaman Avrupa'ya, Batı'ya fakir ülkelerden göç olmuş ama bu, Batılılar tarafından da ucuz iş gücü olarak kullanılmış ve neredeyse göçmenler sömürülür hâle de... Tarihimiz bunlara hep şahittir.

Ülkemiz -biraz önce söylediğim gibi- bu göç anlamında hem transit hem de sığınmacı bir ülke ama hiçbir zaman bir kaynak ülke olmamıştır, ülkesinden bir başka yere göç veren ülke olmamıştır. Emniyet kayıtlarına baktığımızda da dünyada en fazla bu göçle, yasa dışı göçle mücadele eden, kaçakla mücadele eden ülke olmuştur, yakalama oranları da en fazla ülke olmuştur.

Elbette yerinden yurdundan kopup gelen insanların ekonomileriyle, sağlıklarıyla, yaşamlarıyla ilgili bir dünya sorunları vardır. Evet, ölümlerle karşılaşmaktadırlar. Denizlerde uygun olmayan koşullarda seyahat ederek hayatlarından olmaktadırlar. Ama buna en güzel manada, en iyi manada çözüm bulmak için, kendisine -misafirperver olarak- gelmiş olan Suriye'deki vatandaşa, bütün dünyada, mezhebine, ırkına, dinine, geldiği yere, coğrafyaya bakmadan yardım elini açan, kucağını açan da bir Türkiye var, dünyanın gıptayla baktığı bir Türkiye var. Çoğu Batı ülkesinin, Avrupa ülkesinin beş yılda, on yılda alamadığı sayıda insanı on günde, yirmi günde, iki günde Türkiye'ye kabul eden ve çadırlarında barındıran bir ülke var.

Göçle ilgili bir dünya anlaşma yapılmıştır. Çokça ülkelerle ikili anlaşmalar yapılmıştır. Türkiye her zaman için bu anlaşmalarda kendine düşen yükümlülüğü yapmıştır ama bize birtakım öğütlerde bulunan Batı, Avrupa Birliği, Birleşmiş Milletler üzerine düşen yükümlülüğü, görevi yapmamaktadır. Elbette ki bu sorunlarla ilgili "Orada sorunlar dursun, biz seyredelim." değil... Göç İdaresi Genel Müdürlüğü bizim zamanımızda kuruldu. Göç İdaresi Genel Müdürlüğü, AFAD, çeşitli kurumlar, bize göçle gelmiş olan tüm dünya vatandaşlarına, tüm dünya insanlığına hizmet etmektedir, sorunlarını çözmeye çalışmaktadır.

Bugünkü Meclis gündemimiz de bellidir.

Ben, sorunlara duyarlı olduğumuzu belirtiyor, hepinize saygılar sunuyorum efendim. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)