GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İŞ KANUNU İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASI İLE BAZI ALACAKLARIN YENİDEN YAPILANDIRILMASINA DAİR KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ
Yasama Yılı:4
Birleşim:138
Tarih:09.09.2014

MHP GRUBU ADINA ERKAN AKÇAY (Manisa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Değerli arkadaşlar, eklenen bu geçici madde üzerine aslında uzun uzun, saatlerce, hatta günlerce konuşmak da mümkün. Hani, "Söylesem tesiri yok, sussam gönül razı değil." misalinden bir girizgâh yapmakta da fayda görüyorum.

Şimdi, öncelikle ana başlık itibarıyla bu düzenlemeye, artık 6, 7 ve 8'inci fıkralar çıktıktan sonra, "faydadan ari değil" diyebiliriz. Yıllardır, bilhassa 6111 sayılı torba kanun 2011 yılında çıktığından bu yana da TEDAŞ borçları, tarımsal sulama, tarım kredi kooperatiflerine olan borçlar, onun dışında diğer tarımsal kredi borçları ve diğer kamu bankalarına ve Halk Bankasına esnafın borçları da dâhil olmak üzere, yoğun talepler geliyordu ve hazırlanan bütün torba tasarılarda da biz Milliyetçi Hareket Partisi olarak ve muhalefet partileri de ısrarla bu önergeleri verdik. Bu konuda, yapılan bu düzenlemeyle ilgili konularda bizim o kadar çok kanun teklifimiz, önergelerimiz, değişiklik önergelerimiz var ki ve konuşmalarla o kadar çok talepte bulunduk ki maalesef bunlar yankı bulmadı ve dile getirilmedi.

Yine, bu torba tasarıda da bu önergeleri alt komisyonda verdik ve izah da ettik verileriyle, kabul görmedi. Üst komisyonda verdik, kabul görmedi. Yine, bu 75'inci maddede Genel Kurul çalışmaları ve 75'inci madde görüşmeleri sırasında da bu önergeleri, teklifleri verdik yine kabul görmedi. Ne zaman ki son dakikada, artık şu torba tasarı görüşmelerinin son saatlerine de değil, artık son dakikalarına da kaldığımız bir durumda sanki çok yeni bir şey geliyor gibi alelacele de geldi, bazı noksanlar var. İnanın çok ayrıntılı inceleme fırsatı da bulamadık, tespit edebildiğimiz 6'ncı, 7'nci, 8'inci fıkraların çıkarılmasını arz ettik, söyledik. Şimdi onlar çıktı, diğer kalanlardan bu düzenlemeler yapılacak.

Değerli arkadaşlar, bir şeyi hatırlatmak istiyorum, bu, konumuzla da alakalı. 29 Ağustos tarihinde Bakanlar Kurulu kararı yayınlandı. Bu yayınlanan Bakanlar Kurulu kararında tarımsal sulamadan dolayı veya diğer türlü elektrik borcu olan vatandaşların, elektrik borçlarını bu elektrik şirketlerine ödememesi hâlinde tarımsal desteklerden yararlanmama, tarımsal desteklemelerinin ödenmemesi ve hatta elektrik borçlarının tarımsal desteklerine mahsup edilmesi kararı verildi. Bu o kadar feci bir uygulama ki Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarının hükûmet etme ve devleti yönetme anlayışının ne kadar facia olduğunu gösteren düzenlemelerden de birisidir.

Değerli arkadaşlar, bu şirketleri özelleştirdiniz. Özelleştirme ne demektir? Artık bundan sonra bu şirketler borç-alacak ilişkilerini özel hukuk hükümlerine göre yerine getirecekler. Ama siz devleti şirketlerin tahsildarı hâline getiriyorsunuz. Bu çok vahim ötesi bir durumdur. Bundan derhâl vazgeçilmesi gerekir.

Şimdi, çiftçilerin kamu bankaları ve tarım kredi kooperatiflerine vadesi geçmiş zirai kredi borçlarının yapılandırılması ve kamu bankaları ve tarım kredi kooperatifleri tarafından çiftçilere kullandırılan tarımsal kredilerden kesinti yapılmaması ve komisyon alınmaması konusunda biz önergelerimizi verdik.

Yine, çiftçilerin tarımsal sulama elektrik borçları ile köylerin içme sularının elektrik borçlarının, esnaf ve sanatkârların Halk Bankasına vadesi geçmiş borçlarının faizlerinin silinerek anaparanın, faizsiz ve gecikme zammı alınmadan, otuz eşit taksitte, altmış ayda ödenmesine yönelik kanun tekliflerimiz ve önergelerimiz de daha önce reddedilmişti. Bu torba tasarının bize göre önemli noksanlıklarından birisi de taksit sürelerinin kısa olması; üç yıllık. Aslında, artık ödeme güçlüğü de had safhaya varmıştır. Vatandaş, vergi mükellefleri, çiftçi, esnaf kamuya olan borçlarını ödeyemez hâle gelmiştir, vergi borçları bakımından da böyledir. Çünkü bilhassa vergi borçları bakımından da çok yüksek meblağlara ulaşan borçları vardır.

Tarımsal girdi fiyatlarının enflasyonun çok üzerinde artması fakat ürün fiyatlarının da enflasyonun altında kalması nedeniyle ve on iki yılda en az 4-5 kat artan girdi fiyatları altında gerçekten, çiftçi âdeta batmış ve borç batağında ezilmiştir. Bu nedenle, tarım kredi kooperatiflerine, bankalara tarımsal sulamadan dolayı elektrik borçları filan... Şimdi, bugün kısmen bir ödeme kolaylığı getirilmeye çalışılmakla birlikte aslında -rahatlıkla söyleyebiliyoruz ki- gecikmiş bir düzenlemedir. Özellikle bu taksit sayılarının da fazla olmasını uygun buluruz.

Ziraat Bankası, tarım kredi kooperatifleri düşük faizli kredi kullanmak isteyen çiftçilere sigorta zorunluluğu getiriyor. Üreticinin düşük faizli kredi kullanırken ödediği banka masraflarının yanında sigorta masrafı da var, bu durum kredi maliyetini de artırmaktadır ve çeşitli nedenlerle bu sigortayı da yaptıramayan çiftçiler Ziraat Bankası ve tarım kredi kooperatiflerinden kredi çekemediği için yüksek faizle başka özel bankalara borçlanmak durumunda kalıyor.

Evet, değerli arkadaşlar, bu düşüncelerle hepinize saygılar sunuyorum.