GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İŞ KANUNU İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASI İLE BAZI ALACAKLARIN YENİDEN YAPILANDIRILMASINA DAİR KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ
Yasama Yılı:4
Birleşim:137
Tarih:08.09.2014

ALİM IŞIK (Kütahya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan 639 sıra sayılı Kanun Tasarısı'nın 131'inci maddesi üzerinde vermiş olduğumuz önerge hakkında söz aldım. Bu vesileyle yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.

Önergemiz, 131'inci maddeyle 5747 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu'ndaki bir fıkranın doğru değiştirilmesine yönelik bir önergedir. Hükûmetin neden buna katılmadığını hayretle karşıladığımı ifade etmek istiyorum. Bu vesileyle de, Hükûmet adına ilk oturumunu yapan Sayın Canikli'ye bakanlık görevinde başarılar diliyorum.

Sayın Bakan, bu kanun 6 Mart 2008 tarihinde yine Adalet ve Kalkınma Partisi hükûmetleri döneminde çıkarılmış bir kanun ve kanunun 2'nci maddesinin (9)'uncu fıkrası "Ekli (43) sayılı listede adları yazılı bucaklar ve bucak teşkilatları kaldırılmıştır." şeklinde yer alıyor. Biz de aynı, kanundaki ifadeye uygun olarak bu torba tasarıda eksik olarak getirilen bucak teşkilatlarını ilave ediyoruz. Aslında bu madde yerinde bir madde, fiilen kalkmış olan bucakların artık hukuken de kaldırılmasına yönelik ama bucak teşkilatları hukuken duruyor. Yani niçin bu önergeye "hayır" dendiğini bundan dolayı hayretle karşıladığımı ifade etmek istiyorum. Bu tamamen yapıcı, hukukun doğru oluşturulmasını amaçlayan bir önerge olmasına rağmen sadece muhalefetten gelmiş olması nedeniyle alışkanlık eseri yine katılınmadığı ifade edildi, umarım Genel Kurul bunu değerlendirir.

Değerli milletvekilleri, bu vesileyle birçoğunuzun ilinde de karşılaştığı ve hâlen sorun olarak çözülmeyi bekleyen bir konuyu, bu maddeyle de ilgili olduğu için sizlerle paylaşmak istiyorum. Hepinizin bildiği gibi, 6/12/2012 tarihinde yayımlanan 6360 sayılı Kanun'la yeni büyükşehirler ve ilçeler oluşturuldu ve bu Büyükşehir Kanunu'nda da nüfusu 2 binin altında olduğu gerekçesiyle -ki 2011 yılı sonu itibarıyla gerçekleşen nüfusları- birçok beldemizin tüzel kişiliği köye dönüştürüldü. Ancak bu beldelerden bazıları hâlen bugün 2 binin üzerinde nüfusa sahip olmasına rağmen... Yine, daha sonra gelen bir kanunla Ordu, 750 bin nüfusun üzerine çıktığı andan itibaren büyükşehir yapıldı. O zaman da dile getirdik; aynı şartlarda olan fakat sadece 2011 nüfusu 2 binin altına düştüğü gerekçesiyle belde tüzel kişiliğini kaybetmiş olan birçok beldenin bu hakkının geri verilmesini talep ettik. Bugün hâlen bu sorun devam ediyor. Benim kendi seçim bölgemdeki kendi beldem de aynı durumda. 2012, 2013, 2014 nüfusları Simav'ın Kuşu beldesinde 2 binin üzerinde olmasına rağmen, 2011 yılında yaşanan deprem nedeniyle geçici olarak nüfusu 2 binin altına düştüğü için bugün köy. Dolayısıyla, bundan dolayı, yapılmış olan üç seçimde de bu köydeki vatandaşlarımız yani bu beldenin vatandaşları sandıklara gitmediler, demokratik tepkilerini ortaya koydular ama maalesef Hükûmetin bu tür gerçek sorunlara karşı kulağını tıkamış olması ve hâlen açmamakta ısrar etmesi gerçekten anlaşılabilir gibi değil. Ben özellikle bu konunun bir kez daha gözden geçirilmesini ve bu hakların teslim edilmesini talep ediyorum.

Ayrıca, kapatılan beldelerin il özel idarelerine devredilen taşınır ve taşınmaz mallarının kullanımında, paylaşımında çok ciddi sorunlar var. Yani, bir sayın vali bir beldedeki o beldenin en doğal ihtiyacı olan bir aracı alıyor, başka yere veriyor; o beldede örneğin çöpler toplanmıyor, yangında kullanılacak olan ambulans veya itfaiye maalesef o köyün hizmetine sunulmuyor.

Gerçek sorunlar bunlar ama -biraz önceki maddelerde de tartışıldı- maalesef rant hesabı, birilerinin bu yüce Meclise olan tahakkümü nedeniyle bu Meclis doğru karar veremiyor, yanlış yapmaya devam ediyor. Bu önerge doğru bir önergedir.

Tekrar, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)