| Konu: | İŞ KANUNU İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASI İLE BAZI ALACAKLARIN YENİDEN YAPILANDIRILMASINA DAİR KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 132 |
| Tarih: | 13.08.2014 |
FARUK BAL (Konya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüştüğümüz kanun tasarısına Milliyetçi Hareket Partisi 5-6 madde haricinde destek vermiştir ancak bu kanun tasarısında ciddi eksiklikler olduğunu da gerek Plan ve Bütçe Komisyonunda gerekse Genel Kurulda yapılan görüşmelerde ifade etmiştir.
Her ne kadar atama bekleyen öğretmenlere hayal kırıklığı yaratan, uzman çavuşlara, astsubaylara, polis memurlarına, başpolislere hayal kırıklığı yaratan, bunların emeklilerini kale almayan, çiftçinin, besicinin ve kuraklık mağduru kitlelerin derdine derman olmayan bu tasarı eksikse de asıl benim sizinle paylaşmak istediğim daha önce kabul edilen 100'üncü maddeyle ilgilidir.
Değerli arkadaşlarım, 100'üncü maddeyle bir devletin gücünü, devamlılığını ve büyüklüğünü ortaya koyan parametreler ortadan kaldırılmıştır. Bir devletin büyüklüğü farklı değerlendirmeler olmakla birlikte ekonomisiyle ölçülür. Gücü farklı parametreler olmakla birlikte silahlı unsurlarıyla, silahlı kuvvetleriyle ölçülür. Devamlılığı o devletin bürokrasisiyle ölçülür. Rejimi ise demokrasi ve hukuk devleti ilkeleriyle ölçülür. 100'üncü madde dediğimiz madde, Türkiye'yi hukuk devleti olmaktan çıkaran, bürokrasiyi yani devletin devamlılığını sağlayacak olan bürokrasiyi, aynı zamanda da hukukun üstünlüğünü hayata geçirecek olan bürokrasiyi ortadan kaldırma hedefini benimsemiş bir maddedir. Bu maddeyle (I) ve (II) sayılı cetvellerde yazılı kamu görevlilerine bir operasyon yapılacağı anlaşılmaktadır.
(I) sayılı cetvelde valiler, büyükelçiler, daimî temsilciler, daimî delegeler, Millî Güvenlik Kurulu Genel Sekreteri, Diyanet İşleri Başkanı, Din İşleri Yüksek Kurulu üyeleri, Yüksek Denetleme Kurulu Başkan ve üyeleri bulunmakta; (II) numaralı cetvelde ise devletin müsteşarları, yardımcıları, genel müdürleri, yardımcıları -aşağıya kadar inerek- valileri, vali muavinleri, kaymakamlarına kadar tüm kadrosunu kapsamaktadır. (I) ve (II) no.lu cetvellerde iktidar partisinin siyasi kararıyla görevden alma işlemi olduğu takdirde, mevcut durum hukuk devletinde, yargıya müracaat eder bundan mağdur olan. Mahkemenin verdiği kararı hukuk devletinde otuz gün içerisinde siyasi iktidar uygulamak zorundadır. Niçin? Çünkü, hukuk devleti ilkesini koruyacak olan bürokrasiyi hukuk korumak zorundadır; devletin devamlılığını sağlayacak olan bürokrasiyi hukuk korumak zorundadır; devletin hafızası, tecrübesi, teamüllerini yaratan, yasaların oluşmasına katkıda bulunan bürokrasiyi hukuk korumak zorundadır. Eğer hukukun korumasından çıkarılmış bir bürokrasi yaratılıyor ise, o takdirde bu bürokrasi yaratanın emrine girmiş bir bürokrasidir, yaratan da siyasi iktidardır. Türkçeye çevirecek, bugüne uygulayacak olursak, AKP'nin emrine girmiş bir devlet kadrosu yaratıyorsunuz, yani devleti partileştiriyorsunuz, yani devletin ana iskeletini ortadan kaldırıyorsunuz. Bunu yapan ülkeler batmıştır, yapmayan ülkeler ayakta kalmıştır.
Rusya 1990'lı yıllarda ayakta kalabilmiş ise bürokrasisi ve silahlı kuvvetleri sayesinde kalabilmiştir. Bugün Libya eğer yerlerde sürünen bir hâldeyse dış güçler tarafından silahlı kuvvetleri ve bürokrasisi yok edildiği içindir. Bugün Irak aynı durumda ise bürokrasisi ve silahlı kuvvetleri dış güçler tarafından yok edildiği için. Türkiye'de de silahlı kuvvetleri düşürdüğünüz hâl belli, bürokrasiyi düşürdüğünüz hâl belli. Bundan sonra da AKP'nin nasıl memuru hâline gelmiş bir devlet yönetimi çarklarını dönüştürecek bir bürokrasi yaratacağınız da bu yasadan belli olmaktadır.
Hukukun üstünlüğü gün gelecek hepinize lazım olacaktır. O günlerde sizlere lazım olacak hukuku şimdiden kendiniz kendi ellerinizle ortadan kaldırıyorsunuz diyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)