GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: MHP GRUBU ÖNERİSİ
Yasama Yılı:4
Birleşim:132
Tarih:13.08.2014

MEHMET HİLAL KAPLAN (Kocaeli) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Milliyetçi Hareket Partisinin madde bağımlılığıyla ilgili verdiği grup önerisi üzerine söz almış bulunmaktayım, yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.

Türkiye, ne yazıktır ki fiziki konumu gereği Asya ile Avrupa arasındaki geçiş üçgeni üzerinde olması nedeniyle madde bağımlılığı, uyuşturucu trafiğinin Avrupa ve ön Asya ülkeleri içerisinde en yoğun olduğu ülkelerden bir tanesi. Özellikle, bu geçiş yolunun Marmara üzerinden olması nedeniyle, bir metropol olan Marmara Bölgesi'ndeki İstanbul, Kocaeli, Bursa, Sakarya, Tekirdağ gibi illerimizde de madde bağımlılığı ve buna bağlı olarak uyuşturucu kullanan gençlerimizin sayısı gün geçtikçe artmaktadır.

Değerli milletvekilleri, özellikle iktidar partisi milletvekillerine seslenmek istiyorum: Biraz önceki hatip arkadaşımızın da ifade ettiği gibi, burada daha önce özellikle bonzaiyle ilgili verilen önergeler var, muhalefet partisinin verdiği önergeler var, bunlarla ilgili bir Meclis araştırması talepleri var. Nedir Meclis araştırmasının talebi? İktidar partisinin bundan kaçmasını doğrusu anlamış değilim. Aslında bu konu, tüm gençlerimizi ilgilendiren, çocuklarımızı ilgilendiren bir konu. Neden bu konuda özellikle bir Meclis araştırmasının yapılmasından kaçındığınızı anlamış değilim. Bunun tespit edilmesi, Türkiye'de varsa baronların yakalanması, gençlerimizi zehirleyen, çocuklarımızın ölümüne neden olan bu konunun araştırılmasından, bence, kaçmamalıyız diye düşünüyorum.

Değerli milletvekilleri, özellikle son dönemlerde çok sık olarak görmeye başladığımız ve biraz önce sayın konuşmacının da ifade ettiği gibi 2014 yılından itibaren yaklaşık 300 gencimizin yaşamını yitirdiği bir maddeden bahsetmek istiyorum: Bonzaiden. Aslında buna "uyuşturucu" ya da "sakinleştirici" demek olası değil; âdeta zehirleyici bir madde. İçerisinde -daha önce de ifade ettim- bonzai ağacının yapraklarına, kekiğin, ada çayının yapraklarına emdirilerek ya da enjekte edilerek, metanol, aseton, sinek ilacı, hatta fare ilacı katılarak oluşturulan sentetik bir madde. Ve bu madde ne yazık ki öldürücü. Etkisi, çok kısa bir sürede insan yaşamına son verebilecek bir noktada hem de özellikle 1 kez kullanıldığında dahi öldürücü ve bağımlılık yapabiliyor bir noktada olması.

Bakın, hepimizin çocukları var. Hepimiz bu gençlerin ölümünü seyretmek durumunda olmayalım.

Nasıl bir etki yapıyor? Hekim olarak ifade etmek istiyorum, sizin içinizde de değerli hekim arkadaşlarımız var: Önce bir denge kaybı meydana getiriyor, sonra bilinç kaybı. Mekân ve zaman kavramlarında bir yitirim söz konusu oluyor. Daha sonra kişi halüsinasyon görmeye başlıyor, çevresine zarar verecek durumlarda bulunuyor. Hatta yüksekte, 5'inci, 6'ncı, 7'nci kattaysa kendini uçacak sanıyor, atlamaya başlıyor. Ve öyle bir an geliyor ki, tıpkı karbonmonoksit zehirlenmesinde olduğu gibi, güç kaybından dolayı elini cebine götürüp telefon etme olanağından, 112'yi arayıp yardım isteme olanağından yoksun kalıyor. Şimdi, buna seyirci kalmamız söz konusu olamaz.

Size bir şeyler göstermek istiyorum değerli milletvekilleri, daha önce basında paylaştım. Bakın, özellikle bu madde bağımlılığı konusu ve uyuşturucu konusu trafiği: 2010 yılında Türkiye'de bonzai birkaç vakada görüldü. 2011 yılında -bakın, bir rakam göstereyim size- Türkiye'de 44 kilogram yakalandı, 2013'te 342 kilogram yakalandı yani yüzde 800... Emniyet yetkililerimiz, bunu, 2011'le 2013'ü haritaya endekslediler. Bakın, satıcılara yönelik operasyonlar yapılan haritayı göstermek istiyorum. Kırmızı olan, 2011 yılında hangi illerde operasyon yapıldığı ve bonzainin yakalandığı haritalar, 10'u geçmeyen... Ama 2013 kısmına bakalım: 2013 haritasında ne yazık ki tamamen Türkiye'nin her tarafı kırmızı renge boyanmış ve yakalanma oranları artmıştır.

Değerli milletvekilleri, nedir bu kadar bunu cezbeden, bu kadar hızlı yayılan, yüzde 300 artımına neden olan?

Bir: Demin de ifade ettim, Türkiye, Avrupa'yla Asya üzerindeki transit yol üzerinde olması nedeniyle Avrupa'nın uyuşturucu trafiğinin en önemli olduğu noktalardan biri. Buna girmeyeceğim. Asıl ürkütücü olan kısmı şu: Çok kolay ulaşılıyor olması. Artık İstanbul'da, metropollerin kenar mahallelerinde, kahve köşelerinde, kahve altlarında, merdiven altlarında bu sentetik madde ne yazık ki yapılabiliyor. Hem de nerede satılıyor? Ara sokaklarda, park yerlerinde, okul ve dershane önlerinde yani yaşamımızı en çok ilgilendiren, çocuklarımızı en çok ilgilendiren alanlarda olmaktadır.

Hızla yayılmasının önemli noktalarından bir tanesi de çok ucuz olması, 3-4 liraya, 5 liraya, 10 liraya çocukların bunu elde etme olanağına sahip olması.

Yine, ucuz olmasının yanı sıra, çok sık kullanılmasında önemli bir etken olan, biraz da iktidarı ilgilendiren bir kısma değinmek istiyorum. Facebook üzerinden ne yazıktır ki yedi gün yirmi dört saat bunların ticaretini yapanlara seyirci kalıyoruz.

Değerli milletvekilleri, Hükûmetiniz döneminde dönem dönem Facebook, Twitter hesapları üzerinden, hatta insanların telefonlarını dinleyerek onlarla ilgili yaptırımları aldığınız gerçeğini göz önünde bulundurduğumda, bu madde bağımlılığıyla ilgili, özellikle bonzainin böyle Facebook üzerinden satılışına neden seyirci kaldığınızı anlamış değilim.

Önemli bir etken -bu, belki biraz da hepimizi ilgilendiren bir konu, aileyi ilgilendiren bir konu- bu kişilerin genç olması, delikanlılık çağında kendini topluma kabul ettirmelerinden dolayı bunlarla ilgili sorunların bir şekilde çözülmesi. Özellikle, gençlerde, arkadaşlar arasında aileden daha önemli bir noktada bir etken var. Bu dönemde gençlerin kendilerini topluma kabul ettirmesinde aileden çok, dışarıdaki etken -özellikle arkadaşlar arasında olması- belirleyici bir faktör. Arkadaşlarının "Gel, senin bu sıkıntını giderelim..." Hele özellikle metropolde yaşıyorsa, varoştaysa, işsizse, sosyal uyum sorunu varsa, ekonomik bir sıkıntısı varsa bunu gidermekte arkadaşlara yöneliyor. "Bir kereden bir şey olmaz, sen erkek adamsın, sana ne olur?" diyor. Hayır, bir kereden bir şey olur, bağımlılık olur ve ölüm meydana gelir. Onun için, bu konuya değinirken aslında bir çift laf da ailelere söylemek istiyorum. Evet, bu dönemde çocuklarınızın arkadaşlarını gözleyin, çocuklarınıza zaman ayırın, çocuklarla beraber zaman geçirin, hatta çocukların yakın arkadaşlarıyla ilgili bir ilişki içinde olursanız çocukların başka olumsuz noktalara gitmesinin önünde bir engel oluşturursunuz diye düşünüyorum.

Değerli milletvekilleri, bonzainin öldürücü olduğunu ifade ettim. Bir şeyi ifade etmek istiyorum: Özellikle, bazı ailelerin "Ya, bizim çocuklara bir şey olmaz, benim çocuğum yapmaz, bizden uzak dursun ne olursa olsun." düşüncesinden, lütfen, çıkmasını istiyorum. Bakın, Kocaeli'nin Derince ilçesinde "Rıdvan Al" diye bir gencimiz, 23 yaşında bonzai kullanımından yaşamını yitirdi. Değerli arkadaşlar, bonzai kullanan Rıdvan Al, imam-hatip lisesi mezunuydu. Yani, "Bana dokunmaz, benim ailemden uzak dursun" anlayışından -ne yazıktır ki- bu noktada ayrılmamız gerekiyor. Özellikle şunu ifade etmek istiyorum: Bu, siyasi partiler üstü bir konu, partiler üstü bir konu, siyasete malzeme yapmak istemiyorum. Gençler bizim gençlerimiz, bu çocuklar bizim çocuklarımız, yaşamlarını yitirmesine seyirci kalmayalım. Gelin, bu konuyla ilgili yapılan yasal düzenlemeleri gözden geçirelim. Bakın, Kocaeli'nde bir aile, çocuğunun bonzai kullandığını da ifade etti ve benden yardım istedi. Yardım isteği şu: "Lütfen, AMATEM'e telefon eder misiniz, ben üç aydır randevu alamıyorum." dedi. Ben, İstanbul'daki AMATEM yetkilisini ve doktor arkadaşımı aradım, dedim ki: "Böyle böyle bir arkadaşımıza randevu istiyorum, bir gencimize." "Ne yazık ki biz çok yoğunuz, hakikaten, dönem dönem altı aya, sekiz aya varan randevular vermek durumundayız." dedi. Benim önerim iktidar partisine, eğer Meclis araştırmasını kabul etmiyorsanız -ki kabul etmesi temennim- lütfen, bakanlıklarla bu AMATEM'le ilgili gerekiyorsa AMATEM'lerin sayısını artıralım, özellikle Kocaeli'de Marmara Bölgesi'nde olması nedeniyle bizim yer sıkıntımız yok. Sayın Büyükşehir Belediye Başkanımız ve Vali Beyle görüştüğümüzde bu konuda yardımcı olduklarını da ifade etmek istiyorum.

Değerli milletvekilleri, vaktimin sıkıntılı oluşu nedeniyle size çözümlerle ilgili bir iki şey söylemek istiyorum. Nedir önerdiğimiz? Evet, polisiye tedbirler önemli, bunun için özellikle emniyet teşkilatına teşekkür ediyorum ama bu yetmiyor. Bunun için yasal düzenlemeyi yapalım dedik ama hepsinden önce, biraz önce Sayın Millî Eğitim Bakanımız buradaydı, bakın, eylül ayında okullar açılacak, bu madde bağımlılığının ticaretini yapan ayakçılar, torbacılar okul önlerinde gençlerimize, çocuklarımıza bu maddeyi satacaklar. Gelin, tükürük testiyle, en azından bir caydırıcılık önlemiyle lütfen, okullar açılmadan, bir biçimiyle bakanlık...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

MEHMET HİLAL KAPLAN (Devamla) - ...yetkilileriyle konuşarak çözmeyi düşünelim.

Hepinize saygılar sunuyorum, teşekkür ederim. (CHP sıralarından alkışlar)