GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İŞ KANUNU İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASI İLE BAZI ALACAKLARIN YENİDEN YAPILANDIRILMASINA DAİR KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ
Yasama Yılı:4
Birleşim:126
Tarih:25.07.2014

VAHAP SEÇER (Mersin) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Şimdi, öncelikle önergemizin konusu, amacı, bu maddenin yani 77'nci maddenin, Yükseköğretim Kanunu'nda yapılan değişiklikle ek bir madde, geçici bir madde ilave edilmiş, bunun kanun metninden çıkartılmasını istiyoruz. Niçin istiyoruz onu açıklamaya çalışayım. Şimdi, üniversiteler kendilerine ait taşınmazları satabiliyorlar ama bunları münhasıran kendi yatırımlarında kullanabiliyorlar. Burada, 2015 mali yılı sonuna kadar üniversiteler taşınmazlarını satsınlar ama birikmiş, günü gelmiş tıbbi malzeme alımlarından kaynaklanan, ilaç alımlarından kaynaklanan borçlarını bu elde ettikleri gelirleriyle kapatsınlar isteniyor yapılan bu yeni düzenlemede.

Değerli arkadaşlarım, elbette sorun çözmek için yasa yapılıyor ama bu sorun çözen bir düzenleme değil, bu geçici olarak, adrese teslim-üniversite de belli, bu konuda en büyük sıkıntıyı yaşayan üniversitenin Hacettepe Üniversitesi olduğunu biliyoruz ve dolayısıyla buna yönelik bir düzenleme- bir kuruma münhasır yapılan bir düzenleme olduğu için de karşı çıkıyoruz. Oysaki gerçekten üniversitelerimizin döner sermayelerinde buna yönelik sorunlar varsa oturulur, bunlar yapılacak farklı düzenlemelerle çözülebilir. Bu sorunları da biliyoruz, üniversitelerden de görüş aldık Komisyon çalışmaları sırasında, diyorlar ki: "Biz diğer özel hastaneler gibi fark alamıyoruz, 10 liralık bir iş yapıyoruz 7 lira fatura edebiliyoruz. Dolayısıyla, bu açıklar birikiyor birikiyor, bu noktalara geliyor ve borçlarımızı ödeyemez noktalara geliyoruz. Ayrıca geç ödemelerimizden kaynaklanan ya da opsiyonlu alımlarımızdan kaynaklanan fiyat farkları ödüyoruz, piyasa koşullarına göre çok daha fazla, pahalı bu tip tıbbi cihazları ya da diğer alımlarımızı gerçekleştiriyoruz." Dolayısıyla, bu, bütün üniversitelerdeki sorunları bir anda çözecek bir düzenleme değil. Onun için, kanun metninden bu maddenin çıkartılmasını istiyoruz.

Değerli arkadaşlarım, geçtiğimiz temmuz ayı başında Ankara Üniversitesinde 60 öğretim görevlisi hakkında bir soruşturma başlatıldı. Bunun gerekçesi de "Eğitim ve öğretimin engellenmesine yönelik suç işlediniz. Bu konuda gelin, bizlere ifade verin." yaklaşımı. Biliyorsunuz, Türkiye özellikle türban, başörtüsü, nasıl değerlendirirseniz, nasıl adlandırırsanız adlandırın, bu konulardan çok çekti, çok tartışmalar oldu, üniversitelerde oldu, Parlamentoda oldu, "Kamu kurumlarında başörtüsü olsun mu, olmasın mı?" bu tartışmalar hep yaşandı.

Şimdi, bu nereden çıktı? 2014 Temmuzunda son zamanlarda gündemden düşmüş bir konu niçin tekrar gündeme taşınmaya çalışılıyor? İstanbul Üniversitesi Rektörlüğüne YÖK 27 Temmuz 2010 tarihli bir yazı gönderiyor, diyor ki: "Ey öğretim üyeleri, eğer öğrenciler başörtüsüyle, türbanla derslere gelirse bunları engellemeyin, derslere alın ama bunlar hakkında da tutanak tutun ve dekanlığa bildirin." Tabii, Ankara Üniversitesi de bu yazıya uyuyor ve üniversite yönetim kurulu da bir karar alıyor 12 Nisan 2011'de, diyor ki: "Üniversitemiz yerleşkelerinde kılık ve kıyafete ilişkin kurallara aykırı davranışları nedeniyle öğrenciler hakkında tutulan tutanaklardan soruşturma açılması uygun görülenlerin gereği yapılmak üzere rektörlüğe gönderilmesine oy çokluğuyla karar verilmiştir." Aradan üç yıl geçiyor yani 2014'ün Temmuzunda Ankara Üniversitesi yönetimi diyor ki, Yükseköğretim Denetleme Kurulu üyeleri Profesör Doktor Cahit Güran ve Profesör Doktor İlyas Doğan imzalı tebligat gönderiyorlar: "Gelin, bu konuda bize ifade verin."

Şimdi, burada ben iyi niyet arayamıyorum. Niçin? Diyorum ki: Hükûmet bir taraftan emniyet teşkilatında paralel yapıya yönelik birtakım operasyonlar yapıyor da üniversitelerde de buna benzer, bunu yansıtan bir operasyon mu başlattınız? Yani bu rövanşist anlayış nedir? Bu, akademi içerisinde, üniversiteler içerisinde akademik savaş mı, yoksa YÖK yada üniversitenin kuralları Hükûmetin talimatlarıyla mı hareket ediyor? Bu konuyu Türkiye Büyük Millet Meclisi gündemine taşımak istedim.

Önergemize destek vereceğinizi umut ediyorum, hepinize saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)